Aynı şekilde davalı borçlunun borcundan dolayı dava konusu taşınmaz cebri icra yolu ile satılması halinde de davalı 3. kişi elinde bir bedel kalır ise bu bedel ile sorumlu tutulur. Tasarrufun iptali halleri, ivazsız tasarruflar (İİK 278), aciz halinde yapılan tasarruflar (İİK 279) ve zarar verme kastı ile yapılan tasarruflar (İİK 280) olarak belirlenmiş olup, bu iptale tabi tasarruflar haciz, aciz veya iflasın açılması tarihinden geriye doğru İİK 278. maddesinde 2 yıl, İİK 279. maddesinde 1 yıl ve İİK 280. maddesinde ise 5 yıllık süre ile sınırlandırılmıştır. Sözkonusu süreler ile İİK 284. maddesinde iptal davasının tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl içerisinde açılması gerekliliğini öngören hak düşürücü süre farklı nitelikte sürelerdir....
Esas takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazının 276,99 TL bakımından iptali ile takibin takip talepnamesindeki şartlarla devamına, davacı takip talepnamesinde yapılan ödemelerin TBK m.100 kapsamında öncelikle işlemiş faiz ve masraflara mahsubu talep edilmiş olduğundan davalı borçlunun 07/02/2019 tarihinde davacı asile banka havalesi ile gönderdiği 279,00 TL ödemenin icra müdürlüğünce takip dosyası borcuna TBK m.100 kapsamında mahsubuna, fazlaya ilişkin kısmın reddine, İİK m.67/2 kapsamında 55,39 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından müdeabbih her ne kadar 493,48 TL olarak beyan edilmiş ise de takip talepnamesinin incelenmesinde takibe konu asıl alacak ve işlemiş faiz toplamının 293,79 TL olması nedeniyle bu miktarı aşan nispi harcın davacıya iadesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davanın kısmen kabulü ile; Davalının .... İcra Müdürlüğü'nün ......
Dava İİK 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali davası istemine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, 2-İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davalarında davanın kabulü halinde İİK. 283 maddeleri uyarınca davacıya haciz ve satış istemine yetkisi verilir. Mahkemece tasarrufun iptaline karar verilmesine rağmen davacıya cebri icra yetkisi verilmediği anlaşılmıştır. Bu husus bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hükmün H.M.K'nın geçici 3/2 ve H.M.K'nın 438/7 md. uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Davacının iddiasını kanıtlaması halinde ise iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Ancak bu tür davaların görülebilmesi içinde diğer dava koşularının yanında davacıların borçlulardan alacaklı olmaları yani hukuki yararlarının olması gerekir.(Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2019/937E 2020/5567K) İİK 277. maddesine dayalı açılan davalarda İİK 284. madde gereği tasarruf tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde açılması gerekmekle TBK 19. maddeye dayalı açılan davalarda ise her hangi bir süre söz konusu değildir....
İDM KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince geçici hukuki koruma tedbirinin değerlendirilmesi bakımından verilen kararda özetle; "..Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebilecektir....
Bedelsizliğe dayalı menfi tespit davasının yasal dayanağı 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 61 vd. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 77 vd.) maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmedir. Zira kambiyo senetlerinde geçerli olan mücerretlik (soyutluk) ilkesi gereğince, temel alacağın mevcut olmaması veya geçersiz olması, kambiyo senedinin hükümsüzlüğü sonucunu doğurmamakta; buna karşılık temel ilişkideki sakatlık, kambiyo borçlusuna, borçlu olmadığının tespitiyle birlikte, alacaklıya karşı sebepsiz zenginleşme def’ini dermeyan etme hakkını vermektedir. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, temel borç ilişkisindeki para borcunun (kambiyo senedindeki temel alacağın) karşılığı olan edimin ifa edilmemesi hâlinde kambiyo senedinin bedelsizliğinden bahsedebilmek için, borçlunun BK 106 ve 108’deki (TBK m. 125) seçimlik haklardan borcun ifa edilmemesi sebebi ile olumlu zararının tazminini veya sözleşmeden dönerek olumsuz zararının tazminini talep yolunu seçmesi gerekir....
Bu haller İİK 257/2 maddesinde sayılmış olup, vadesi gelmemiş borçtan dolayı, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu nedenlerden birinin bulunması halinde ihtiyati haciz istenebilir. İİK 258. maddesine göre, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek delil göstermeye mecburdur. Alacağın varlığını muayyen bir ihtimal dahilinde gösteren vakıaların ispat edilmesi yeterlidir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında "Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK'nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir....
Bu haller İİK 257/2 maddesinde sayılmış olup, vadesi gelmemiş borçtan dolayı, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu nedenlerden birinin bulunması halinde ihtiyati haciz istenebilir. İİK 258. maddesine göre, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek delil göstermeye mecburdur. Alacağın varlığını muayyen bir ihtimal dahilinde gösteren vakıaların ispat edilmesi yeterlidir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında "Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK'nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir....
Kişi olarak davacı firmaya ait işyerinde -----sayılı dosyası üzerinden ------ tarihinde fiili haciz işleminin yapıldığı, -----sayılı dosya içeriğinde yer alan haciz tutanaklarına göre -------sayılı dosyası üzerinden ---- tarihinde fiili haciz işleminin yapıldığı, bu dosya kapsamında istihkak iddiasının ileri sürüldüğü, davalı tarafça istihkak iddiası ile ilgili dava açılmadığının bildirildiği görülmekle 2004 sayılı İİK 99. Madde kapsamında iddia kabul edilmiş sayılır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, ardiye ücreti alacağına ilişkin olmakla istinaf inceleme görevi dairemize ait olmayıp Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarihli 564 ve 586 sayılı iş bölümü kararı gereğince TTK'nın 4.maddesinin atfıyla, Türk Borçlar Kanununda yer alan, işletmenin satılma ve değiştirilmesi (TBK m. 202-203) yayım sözleşmesi (TBK m. 487-501), kredi mektubu ve kredi emri (TBK m. 515-519), ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları (TBK m. 547-554), ticari nitelikli havale (TBK m.555-560), saklama sözleşmeleri (TBK m.561 vd.) ilişkilerinden kaynaklanan alacak davaları sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12,13,14 ve 43.Hukuk Dairelerine ait olduğundan görevsizliğe ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir....