WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dışı Mehmet Kemal Baştürk isimli kişinin zorunlu dava arkadaşı olması sebebiyle davaya dahil edilmesi gerekirken eksik hasımla karar verildiği, Davanın kabulü halinde davacıya İİK 277 vd maddelerinde belirtildiği şekilde cebri icra yetkisi verilmesi gerekirken bu konuda hüküm kurulmadığı, Davanın İİK 277 vd md uyarınca mı TBK 19 md uyarınca mı açıldığı hususu davacı tarafa sorulup açıklattırılıp İİK uyarınca açılmışsa dava ön şartlarının varlığının tespit edilmesi gerektiği, anlaşılmaktadır. Belirtilen hususlardaki eksikliklerin giderilmesi için kararın kaldırılması gerekmiştir. Tüm bu sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nun 353/1- a.6 maddesi gereğince KABULÜNE, 2- Yalova 2....

Bu haller İİK 257/2 maddesinde sayılmış olup, vadesi gelmemiş borçtan dolayı, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu nedenlerden birinin bulunması halinde ihtiyati haciz istenebilir. İİK 258. maddesine göre, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek delil göstermeye mecburdur. Alacağın varlığını muayyen bir ihtimal dahilinde gösteren vakıaların ispat edilmesi yeterlidir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında "Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK'nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir....

Diyarbakır şubesine ait, 31/03/2021 keşide tarihli, 25.000,00 TL bedelli çeke dayanarak 25.000,00 TL alacağın temini için İİK'nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.İlk derece mahkemesince 02.06.2021 tarihli kararla; ihtiyati haciz isteminin kabulü ile 25.000,00 TL alacağın temini bakımından İİK'nın 257 vd. maddeleri uyarınca borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının İİK hükümleri kapsamında ihtiyaten haczine karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlu, itiraz dilekçesinde özetle; öncelikle yetkisizlik itirazında bulunmuş ve davaya konu çekin düzenleme yerinin Ankara olması, müvekkilinin adresinin de Ankara olması ve muhatap bankanın şubesinin ise Diyarbakır'da olması nedeniyle Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirtmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/55 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19'a dayalı) KARAR : İzmir 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/04/2023 tarih 2023/55 esas sayılı ara kararına karşı, davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T4 ile temlik eden Yapı ve Kredi Bankası A.Ş arasında kredi sözleşmeleri yapıldığını ve davalının dava dışı bankaya borcu bulunduğunu, alacağın davacıya temlik edildiğini, borcun ödenmemesi sebebi ile İzmir 2....

    Eldeki uyuşmazlıkta dava konusu tasarruf tarihi ile dava tarihi arasında 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden İİK m.277 vd. gereği süresinde açılan bir dava bulunmamaktadır. Ancak davacı taraf dava dilekçesinde TBK m.19 hükmüne de dayanmıştır. Bu nedenle taraflar arasında yapılan temlik işleminin TBK m.19 gereği muvazaalı olup olmadığı değerlendirilerek, bundan sonra davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu saptanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

    tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    , çıkılan menkul hacizlerinde de borçluya ait hacze kabil mal bulunamadığını, haciz tutanaklarının, İ.İ.K.nun 105/2 maddesi gereğince geçici aciz vesikası hükmünü aldığını, geçici haciz vesikası verilerek, dava konusu taşınmaza ilişkin olarak yapılan muvazaalı devir işlemlerinin TBK 19 ve İİK 277 vd maddeleri gereğince iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Yukarıda da bahsedildiği üzere davacı alacaklı icra takibi yaptığı üçüncü kişi için borçlunun yaptığı tasarrufların iptali için İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak dava açılabilir. Oysa davalılar Yaşar FİDAN ile T7 karşı yapılmış icra takibi olmadığından İİK 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak bu davalılara karşı açılan davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Ancak davacı TBK 19. maddesine de dayanmakla bu davalılar açısından açılan davanın TBK 19. maddesine dayalı dava olduğunun kabulü gerekir. O, halde mahkemece yapılması gereken iş davacının borçlu davalı Gümüşkaya petrol nak.inşaat limited şirketinin üçüncü kişi olan davalı Canım inş ve tic limitedi arasındaki tasarruf için( 2742 ada 5 parsel) İİK 277 ve TBK 19. maddeye ilişkin tasarrufun iptali davasını bu dosyada incelemek; TBK 19. maddesine dayanarak davalı borçlu olduğu iddia edilen Yaşar Fidan tasarruf yaptığı üçüncü kişi T15 onunda dördüncü kişi olan T13'e yaptığı tasarruf (2800 ada 2 parsel 9....

    in de müdahalesinin meni ile taşınmazdan çıkarılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce 24/06/2015 tarihli karar ile "....ilamda davalının taşınmaza haksız müdahalesinin men'i ile taşınmazdan çıkarılmasına karar verildiği , adreste davalı dışında bulunan şahsın tahliyesinin yargılamaya gerektiren bir durum olduğundan alacaklı vekilinin adreste bulunan davalı dışındaki kişilerin tahliyesi talebinin İİK 16 vd uyarınca şikayet yolu açık olmak üzere reddine" karar verildiği görülmüştür. Taşınmazda oturduğunu beyan eden 3. kişi ..., borçlunun ve şikayetçi alacaklının müşterek kızları olması sebebi ile İİK 26. maddesi ve İİK 41. maddesi yollaması ile şikayete konu işleme uygulanması gereken İİK 276. maddesindeki korumadan yararlanamaz. Ayrıca 3. kişinin zilyetliği İİK 27. maddede sayılan bir belgeye dayalı da değildir. O halde mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      (Yargıtay 17 hukuk 2016/10467E,2019/1972K) Tüm bu anlatılanlardan sonra davacı hem İİK 277 hem de TBK 19. Maddesine dayalı olarak eldeki davayı açmakla TBK 19. Maddesine dayalı açılan davalarda aciz vesikası almadan dava açılabilmesine kaldı ki davacının istinaf aşamasında borçlunun adresinde 10/10/2020 tarihinde haciz yaptıklarına dair aciz vesikası hükmündeki haciz tutanağını sunmuş olmakla acz vesikası olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş olması hatalıdır. Yine mahkemece borçluya İstanbul 3. icra müdürlüğünün 2011/169E sayılı dosyasında yapılan tebligatın usulsüz olduğunu bu nedenle kesinleşmiş takip bulunmadığına yönelik red kararı verilmiş ise de Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258 Esas, 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak usulsüz tebliği ileri sürmesi gerekir....

      UYAP Entegrasyonu