WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhalenin re'sen feshini gerektirir bir sebep de bulunmadığından usul ve yasaya uygun olarak yapılan ihalenin feshi hakkındaki davanın reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; 1- Davacının ihalenin feshi davasının REDDİNE, 2- İhale bedelinin % 10 oranına tekakül eden 27.000,00 TL para cezasının İİK 134/2 maddesi uyarınca davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, " karar verildiği görülmüştür....

İİK.nun 82/12 maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.05.2011 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 25.05.2011 tarihinde borçluya tebliğ edilmesine karşın , meskeniyet şikayetinin 7 günlük süreden sonra 10.03.2014 tarihinde yapıldığı, ve taşınmaz üzerine konulan yeni bir haczin bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda, şikayetin süreden reddine dair mahkemenin kararının onanması gerekirken ,Dairemizce maddi hataya dayalı bozulduğu anlaşıldığından, alacaklının karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir....

    deki bireysel emeklilik hesaplarına İİK. m. 89/1 haciz ihbarnamesi ile doğmuş ve doğacak her türlü hak ve alacakları ve bireysel hakediş tutarlarına haciz konulduğunu, Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik'in 26/1 maddesi uyarınca kısmen haczin mümkün olup hesapların tamamının haczinin yasal olarak mümkün olmadığını ileri sürerek haczin kaldırılması talebinde bulunmuş, mahkemece, İİK'nun 89. maddesinin üçüncü kişilerin hukuki durumu ve sorumluluğunu düzenlediği, borçlunun bu işleme karşı şikayet hakkının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu 4632 Sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nun 17. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, yasal dayanağı İİK'nun 82/1 ve 16. maddesidir. Anılan maddelere göre borçluların haczedilmezlik şikayetinde bulunmada hukuki yararı vardır....

      Borçluların haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden itibaren başlar ve hak düşürücü niteliktedir. Somut olayda, borçluların haczedilmezlik şikayetine konu menkuller, borçlu...........nin adresinde 19.11.2013 günü haczedilmiş ve yediemin olarak diğer borçlu ...'a bırakılmıştır. Borçluların haciz tarihi olan 19.11.2013 günü hacizden haberdar olmalarına rağmen, şikayetin yasal 7 günlük süreden sonra 06.01.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece şikayetin süreden reddi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi isabetsiz ise de; sonuçta borçluların istemi reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...

        Mahallinde yapılan keşif neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu ile şikayet konusu 565 parsel sayılı taşınmazın borçlunun geçimi için zorunlu olduğu belirlendiğine göre, mahkemece anılan taşınmaza yönelik haczedilmezlik şikayetinin kabulü yerine, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "Şikayetçinin "Aydın ili, Söke İlçesi, Çavdar Mahallesi, Sarıharım Mevki, 121 Ada 27 Parsel"de kayıtlı bulunan taşınmaz ile ilgili olarak haczedilmezlik (İİK 82/1- 4 maddesine dayanan) şikayetinin reddine, Şikayetçinin "Aydın ili, Söke İlçesi, Çavdar Mahallesi, Köyiçi Mevki, 119 Ada 160 Parsel içinde iki adet kargir ev olan tarla" ile ilgili olarak meskeniyet (İİK 82/1- 12 maddesine dayanan) şikayetinin reddine; şikayete konu taşınmazın satılarak, satışın borçlunun haline münasip bir ev alabilmesi için gerekli olan 125.000- TL’den (ve satış ile paylaştırma giderlerinden) az olmamak üzere yapılmasına, Şikayetçi-borçlunun haline münasip bir ev alabilmesi için gerekli olan 125.000- TL’nin şikayetçi-borçluya ödenmesine; artan paranın şikayete konu icra dosyasına ödenmesine" karar verilmiştir....

          Haczedilmezlik ile istihkak iddiası arasındaki temel fark haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçluya ait iken, diğer ifade ile ancak borçluya ait bir mal için haczedilmezlik şikayetinde bulunulması mümkün iken; istihkak iddiası kural olarak haczedilen malın mülkiyetinin üçüncü kişiye ait olması halinde mümkündür. Başka bir anlatımla haczedilmezlik şikayeti ile istihkak iddiası bir arada bulunamaz; borçlu kendisine ait olmayan bir mal veya hak bakımından haczedilmezlik şikayeti yoluna gidemez, sadece malın kendisine ait olmadığını bildirmekle yetinebilir. Öte yandan temel bir usul hukuku kuralı olarak vakıa ve delillerin taraflarca getirileceği ve hukuki nitelendirmenin hakim tarafından yapılacağı konusunda tartışma bulunmamaktadır. Buna göre hakim, tarafların sunduğu vakıalar ve talep ve cevap sonuçları incelemeli fakat dava ya da şikayetin vasıflandırılmasında onların beyanlarına bakmayıp, bu belirlemeyi kendisi yapmalıdır....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup İİK 16/1 maddesine göre 7 günlük süreye tabii olduğunu, Gaziosmanpaşa İcra Dairesinin 2022/132722 E. sayılı dosyasından davacının alacaklı olduğu Mersin 6. İcra Müdürlüğünün 2019/13096 E. sayılı dosyasına 17/04/2023 tarihinde haciz konulduğunu, davanın ise 02/05/2023 tarihinde yasal süreden sonra açıldığını, İİK 82/1 maddesi de sadece maddi tazminat alacaklarının haczedilemeyeceği belirtilmiş olup, manevi tazminat haczine bir engel olmadığını, mersin 5 iş mahkemesi ilamının Adana BAM 7 HD'nin 27/05/2021 gün, 2021/394 E. 2021/993 K sayılı kararı ile kaldırıldığını, İİK 40/1 maddesine göre takibin olması gerektiği yerde durması gerektiğini, davanın açılmasına müvekkil şirket sebebiyet vermediğinden şirket aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilemeyeceğini beyanla, davanın süre ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet , İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik ve İİK 82/4 maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir . Şikayetçi haczedilen taşınmazının, İİK'nın 82/12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, 103. maddeye ilişkin davetiyenin24/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tarihe göre şikayetin yasal süreden sonra olduğu gerekçesiyle istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. . Haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı Kanun'un 16/1. maddesi gereğince haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede şikayet konusu yapılmalıdır. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar....

            Maddesi uyarınca hukuki nitelendirme hakime ait olup, dava dilekçesinin incelenmesinde, davacı-borçlu tarafından her ne kadar 58 davet kağıdının 16/04/2012 tarihinde tarafına tebliğ edildiği, hacizden bu tarihte haberdar olduğu belirtilmiş ise de; davalı-borçlunun meskeniyet ve çiftçilik iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin taşınmazların tapu kaydına konulan 22/11/2018 tarihli hacze ilişkin olduğu nitelendirilmiştir. Bu durumda,22/11/2018 tarihli hacze ilişkin davacı-borçluya 103 davetiyesinin 20/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve 24/09/2019 tarihinde açılan davanın İİK 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. Haciz tarihi itibari ile uygulanması gereken 6352 sayılı yasanın 21 ve 22. maddeleri ile değişik İİK'nun 106 maddesi uyarınca alacaklı taşınmazın satışını haciz tarihinden itibaren bir yıl içinde istemelidir. Aynı Kanunun 110.maddesine göre ise bu sürede satış istenmemesi halinde haciz kalkar....

            UYAP Entegrasyonu