Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Şikayetçinin haczedilen taşınmazın, İİK'nın 82/12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, 103. maddeye ilişkin davetiyenin 13/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tarihe göre şikayetin yasal süreden sonra olduğu gerekçesiyle istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. Haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı Kanun'un 16/1. maddesi gereğince haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede şikayet konusu yapılmalıdır....

MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR."...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ödeme emrinin usulsüz tebliği nedeni ve hukuki mahiyeti itibariyle 2004 sayılı İİK.nun 16. ve 82/12 bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ile yine ilamsız takiplerde başlatılan icra takibine borca itirazına ilişkindir. Davacı borçlunun mahkemesine sunduğu şikayetinde; ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, kefalet limitinin düşük olmasına ragmen daha yüksek alacak üzerinden takip başlatıldığı, mükerrer takip yapıldığı, İİK 82/12. maddesi gereği taşınmazın haczedilemeyeceği yönünde itirazda bulunularak borca, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz etmiştir. Karar, yalnızca davacı vekilince istinaf edilmiş olup, istinaf incelemesi kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılmış ve ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik mahkeme kabulü inceleme dışı bırakılmıştır....

    İcra Müdürlüğünün yeni 2019/44555 Esas sayılı icra takibini müvekkili tarafından süresinde itiraz edildiğini, davalının bu itiraz üzerine Gaziosmanpaşa 2....

    İİK.'nun 82. maddesinin 3. fıkrası gereğince ekonomik hayatın sürekliliği, borçların bir an evvel ödenmesi, çiftçinin kendisinin ve ailesinin sağlık içinde yaşamlarını sürdürebilmesi, çiftçilik mesleğinin devamı için zorunlu, vazgeçilmez, çağın koşullarına uygun alet, edevat, makine ve benzer vasıtaların makul kıstaslar dahilinde haczedilmezlik kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle İİK.'nun 82/3. maddesi gereğince traktörün de çiftçiler için zorunlu nakil ve ziraat aleti olduğu ve haczedilmezlik kuralına göre değerlendirilmesi gerektiği konusunda Dairemizde yeniden oluşan görüş doğrultusunda içtihat değişikliğine gitmek gerekmiştir. Bir traktörün borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar....

      HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Bayındır İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/92 Esas, 2019/139 Karar sayılı kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40 TL harç indirilerek, kalan 14,90 TL harcın davacıdan alınmasına, 3- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- Duruşma açılmadığından, davalı lehine vekalet ücreti takdirine gerek bulunmadığına, 5- HMK'nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa geri verilmesine, İlişkin, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK'nın 361/1 maddesi ve İİK'nın 364/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

      Yargıtay görüşüne göre de, borcu olan eşin borcundan dolayı aile konutunun haczedilmesi halinde söz konusu konut, aynı zamanda borçlunun haline münasip evi ise buradaki haczedilmezlik iddiasının dayanağı o taşınmazın aile konutu olması değil, İİK 82 maddesi gereğince borçlu ve ailesinin haline münasip evi olmasıdır. (Yargıtay 12 H.D 2019/13405- 2020/286 E-K sayılı kararı ) Aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda ise hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmamıştır. (Yargıtay 34 XX 200.05.2016 tarih 2016/7766- 13560 E-K sayılı kararı ) Hal böyle olunca TMK 194 maddeye dayanarak aile konutu ile alakalı tasarruf işlemlerinde eşin izninin alınması gerektiğini düzenleyen maddeyi, icra işlemlerinde dava hakkının dayanağı olarak göstermek icra hukukunun özüne ve ruhuna aykırıdır. Şikayet, şahsi hak niteliğinde olup, borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır....

      Davacı vekili ek karara karşı istinaf dilekçesinde özetle; davanın kanuna aykırılığa ilişkin olduğunu, kanuna aykırılık halinin her zaman itiraz edilebilecek ve değerlendirilebilecek bir durum olduğunu belirterek ek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, İİK’ nun 82/1- 1 maddesine dayalı olarak açılan, 7269 SK’ nun 50. maddesi gereği devlet malı olduğu iddia edilen davaya konu taşınmazın haczedilemeyeceğine yönelik haczedilmezlik şikayetidir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, davacı tarafın istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

      İcra Müdürlüğü'nün 2015/13674 ve 2015/13675 Esas sayılı dosyasından haczedilen menkullerin ipotek kapsamında olduğunu ve taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece, üçüncü şahıs konumundaki davacı bankanın şikayete konu takip dosyalarındaki borçlular lehine haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağından bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Başvuru bu hali ile İ.İ.K.’nun 83/c maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun 83/c maddesinde düzenlenen haczedilmezlik şikayeti, takip borçlusuna ve ipotek alacaklısına tanınmış bir haktır. Ayrıca, İİK'nun 83/c maddesinin son fıkrasında Türk Medeni Kanunu'nun 862. maddesi hükmünün saklı olduğu düzenlenmiş olup; buna göre, taşınmaz rehninin kapsamı içinde teferruat (eklenti) üzerinde hak sahibi olan 3. kişilerin bu hakları korunacaktır....

        UYAP Entegrasyonu