SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/824 Esas - 2022/1222 T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR ESAS NO : 2021/824 Esas KARAR NO : 2022/1222 BAŞKAN : .... ÜYE :.... ÜYE : .... KATİP : .... DAVACI : .... DAVALI :.... DAVA : Ticari Şirket Ortaklığından Çıkma DAVA TARİHİ : 09/11/2021 G. KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2022 Davacı tarafından Şirket Ortaklığından çıkma davasında yapılan yargılama sonunda GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Mahkememizce yapılan 02/03/2022 tarihli duruşmadan davacının haberdar olduğu halde gelmemesi nedeniyle dosya yenileninceye kadar HMK 150/1 maddesi uyarınca işlemden kaldırılmış, işlemden kaldırma tarihinden itibaren 3 ay içersinde davanın yenilenmemesi nedeniyle HMK 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir....
Ceza Dairesinin, 15.04.2022 tarihli ve 2020/1427 Esas, 2022/824 Karar sayılı kararının açıklanan nedenle, 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği Tebliğname'ye değiş gerekçeyle uygun olarak BOZULMASINA, dava dosyasının, aynı Kanun’un 304/2-b maddesi uyarınca Gaziantep 13.Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/05/2022 NUMARASI : 2019/824 ESAS, 2022/318 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) KARAR : Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/05/2022 tarih, 2019/824 Esas ve 2022/318 Karar sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı İdare vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; İDDİA:Davacı vekili 16/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili idarenin yapmakla görevli bulunduğu Menemen - Aliağa - Çandarlı otoyolu kapsamında kalan İzmir İli, Aliağa İlçesi, Horozgediği Mahallesi, 700 parsel sayılı taşınmazın 946,56 m 2 lik kısmı için 2942 Sayılı Kanun'un 27. Maddesi uyarınca Aliağa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/186 D....
Sayılı dosyasında mal rejiminin tasfiyesi davasının devam ettiğini, davalı Ahmet Ergün'ün tarafların evlilik için satın alınan ve henüz tasfiyeye konu olmamış, evlilik içi edinilmiş mal sayılan 34 XX 824 plakalı aracı evlilik birliğinden mal ve para kaçırma saiki piyasa değerinin çok altında bir bedel ile sattığını ileri sürerek muvazaalı araç satışına ilişkin tasarrufun iptali ile davalı Ahmet Ergün adına tesciline ve araç üzerinde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince 04/03/2022 tarihli ara karar ile; dava konusu 34 XX 824 plakalı araç üzerine (dava değeri 100.000,00 TL) %15 teminat (15.000,00 TL) yatırıldığı takdirde 34 XX 824 plakalı araç kaydı üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, karar verilmiştir....
İİK 140/2 maddesi kanunun 206. maddesine atıf yapmakla haciz talep tarihinden önceki 1 yıl içinde tahakkuk eden nafaka alacağının rüçhanlı olduğunu hüküm altına almaktadır. İİK 101 maddesine göre nafaka alacağının ilk hacze iştirak edebileceği belirtilmiştir. Tüm bu hükümlerden anlaşılması gereken haciz sıra cetvellerinde nafaka alacağının İİK 101 maddesi uyarınca takibe ihtiyaç olmadan iştirak edebilmesi için icra dosyasında bir talebinin bulunması ve bu talebe alacaklının itiraz hakkının tanınması gerekir. Böyle bir talep olmaması halinde nafaka alacağının İİK 206. maddesi kapsamında rüçhanlı olabilmesi aynı zamanda İİK 100 madde kapsamında iştirak şartlarını da taşımasına bağlıdır. Somut olayda şikayet edilenin İİK 101 maddesi kapsamında iştirake ilişkin bir talebin bulunduğu tesbit edilemediğine göre İİK 140/2 ve 206/c maddeleri kapsamında uyuşmazlığın çözülmesi gerekir....
Asliye Ceza Mahkemesinin 20/06/2018 tarihli ve 2015/824 Esas, 2018/770 sayılı kararı ile hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı verildiği, hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5....
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dairemizce onanmış, davacı bu defa karar düzeltme talebinde bulunmuştur. 1-Davacının açtığı dava sonunda davanın reddine dair karar, davacının temyizi sonucu Dairemizin 2007/11598 esas 2008/824 karar sayılı, 24.1.2008 tarihli ilamı ile onanmasına karar verilmiş, onama kararına karşı davacı bu kez 28.2.2008 tarihli dilekçeleri ile karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Karar düzeltme talebinden sonra davacı vekilinin 13.3.2008 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiği görülmüştür. Feragat davayı sona erdiren bir işlem olup yargılamanın her safhasında yapılabilir. Mehkemece feragata göre hüküm kurulması için dairemizin 24.1.2008 tarih, 2007/11598 esas, 2008/824 karar sayılı onama ilamı kaldırılarak feragat nedeniyle karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Bozma sebebine göre davacının karar düzeltme isteklerinin incelenmesine gerek görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nin 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava konusu taşınmaz arsa niteliğinde olup, 2942 sayılı Kamulaştırma Yasası'nın 10. maddesi ile bedelin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddesinin (g) bendine göre, kamulaştırma (değerlendirme) gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış bedelleri esas alınarak değer tespiti doğru ise de; emsal alınan Deper Mahallesi 4223 parsel sayılı taşınmazın emlak vergisine esas m2 rayicinin dava konusu taşınmazdan 40 kat fazla olmasına karşın karşılaştırmada bir kat daha değerli olduğunun kabulü ile 273,15 TL/M2 üzerinden değer tespitine ilişkin bilirkişi raporu inandırıcı değildir.Ancak, dava konusu taşınmaz ile aynı bölgede bulunan ve kamulaştırma bedelinin tespitine konu yapılan taşınmazlara dair dava dosyalarında 420,00 TL/m2 ile 470,00 TL/m2 arasında...
İİK.'nun 78. maddesi gereği, 3. kişiye doğrudan haciz müzekkeresi gönderilmek suretiyle borçluya ait hak ve alacaklar üzerine haciz konulması halinde, 3. kişi tarafından yapılması gereken, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak, yok ise haczedilecek hak ve alacak bulunmadığını icra dairesine bildirmektir. İİK.'nun 89. maddesinden farklı olarak, 3. kişinin, doğrudan İİK.'nun 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle, anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, haciz yazısına cevap verilmemesi halinde 3. kişi zimmetinde sayılan bir alacak yoktur. Somut olayda alacaklı vekili tarafından borçlunun hak ve alacaklarının haczinin talep edilmesi üzerine icra müdürlüğünce 3. kişiye gönderilen 24/02/2016 tarihli yazı, İİK'nun 78. maddesi kapsamında haciz müzekkeresi olup, 3. kişi aleyhinde İİK.'...
3) İİK 308/c-1 maddesi uyarınca, konkordatonun işbu tasdik kararı ile bağlayıcı hale geldiği, bu suretle kesin mühletin etkilerinin işbu karar tarihi itibari ile sona erdiği nazara alınarak, Mahkememizce verilen tüm tedbir kararlarının tasdik karar tarihi olan 18/07/2022 saat 14.44 itibari ile kaldırılmasına, 4) İİK 308/b-2. maddesi uyarınca, alacakları itiraza uğramış alacaklılar için depo kararı verilmesine yer olmadığına, - İİK 308/b-2. maddesi uyarınca depo kararı verilmediğinden alacağı çekişmeye uğrayan alacaklılara İİK. 308/b-1. maddesi uyarınca süre verilmesine yer olmadığına, 5) İİK 306/son maddesi uyarınca hüküm fıkrasının İİK 288. maddesi uyarınca ilanına ve İİK 288. maddesinde belirtilen mahallere bildirilmesine, 6) İİK. 308/h maddesi kapsamında davacının rehinli alacaklılarla müzakere talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 7) Talep edenin İİK 307. maddesi kapsamındaki talebinin reddine, 8) Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına...