WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Mahkemesi'nin 14.11.2005 tarih 2005/807-1104 sayılı kararın bozulmasına oybirliği ile karar verildikten sonra; 26.10.2005 tarihli kararın temyiz incelemesine geçildi.Takipte istenilen miktar, borçlunun şikayet dilekçesi ve bilirkişi raporundaki hesaplamalar incelenerek, faize faiz şikayeti de değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı ve eksik inceleme ile yazılı şekilde ve talepte aşılarak davanın kabulü ile fazlasının iptali yönünde ve infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.  ...

    Bu hükme rağmen icra mahkemesi istemi reddetmezse Bölge Adliye Mahkemesi, İİK 365/3 maddesine göre bu başvuruyu geri çevirmeyip kesin olarak istinaf istemini reddetmek zorundadır. İcra mahkemesine yapılan başvurunun meskeniyet şikayeti niteliğinde olduğu ve bu talebin süreden reddi kararı hakkında, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 12....

    Mahkemece İİK. 170 maddesi hükümleri gereğince işin esasına girilip gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak borçlunun itirazları hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi 3. kişinin, 1620 ada 21 parsel sayılı taşınmazda borçlu adına kayıtlı bulunan 116/214 paya ilişkin gerçekleştirilen satış işleminin ve İİK.'nun 135. maddesi uyarınca kendisine gönderilen tahliye emrinin iptali isteğiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. İİK.'nun 135/2. maddesinde; ''Taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akte dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise onbeş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir....

        Alacaklı tarafından seçilen takibin şekline göre uygulanması gereken İİK.'nun 168. maddesi hükmüne göre; her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olup, bu haliyle, borçlunun itirazlarını, icra mahkemesi yerine icra dairesine bildirmesi yasal olmadığı gibi, yanlış merciye başvurusu hukuki sonuç da doğurmaz. Somut olayda, borçlunun, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borçlu muris Şemsettin Suruç'un borca batık olarak vefat etmiş olması nedeniyle, TMK'nun 605/2. maddesi uyarınca mirası reddetmiş sayıldığını, mirasın reddedildiğinin tespiti için Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/153 Esas sayılı dosyası ile mirasın hükmen reddinin istendiğini, davanın derdest olduğunu, bekletici mesele yapılmasını, kendisine ödeme emri gönderilmesinin hatalı olduğunu, muhtıra gönderilmesi gerektiğini ileri sürerek, ödeme emrinin ve takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....

          Bu durumda, şikayet, İİK.'nun 360. maddesinde düzenlenen artırma ve ihaleye ilişkin olmayıp, güncel dosya hesabı talebi ile ilgili olarak asıl icra müdürlüğünce verilen ret kararının iptali istemine yönelik olduğundan, yukarıda açıklanan maddeler ve kurallar gereğince, anılan şikayeti inceleme yetkisi, asıl takibin yapıldığı Kastamonu 1. İcra Müdürlüğü'nün bağlı olduğu Kastamonu İcra Hukuk Mahkemesi'ne aittir. O halde mahkemece, şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- Davacının usulsüz tebliğ şikayeti yönünden istinaf başvuru dilekçesinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Davacının satış kararının iptali yönünden istinaf başvuru dilekçesinin ise İİK'nun 363/1 ve 365/son HMK'nun 352/1- b maddeleri gereğince REDDİNE 3- Alınması gereken 269,85 TL maktu karar harcından peşin alınan 80,70.-TL harcın mahsubu ile kalan 189,15....

            Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, imzaya, borca itiraz ile senedin vasfına ve alacaklının yetkili hamil olmadığına yönelik şikayete ilişkin dava süresi İİK'nın 168, 169,170 ve 170/a maddeleri uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün, takibe dayanak belgelerin ödeme emrine eklenmediği iddiasına dayalı ödeme emrinin iptali şikayeti ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün, alacaklının aynı alacağa yönelik olarak menkul, gayrımenkul rehnine dayalı mükerrer takip şikayeti ise İİK 45. maddesi uyarınca kamu düzeninden olması nedeniyle süresiz şikayete tabidir. Davacılar ödeme emrine yönelik şikayeti 7 günlük yasal süresi içerisinde ileri sürmüştür....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takip alacaklısının beyan ettiği bir kısım bankalara İİK 89/1. md. gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiği, bunun dışında borçlunun taşınır taşınmaz malları ve 3. kişilerdeki hak ve alacakları ile ilgili yeterince araştırma yapılmadığı, bu nedenle bu aşamada icra müdürlüğünün talebi reddetmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, İİK md. 143 uyarınca kesin aciz vesikasının ancak borçlunun mallarının haczedilip satılmasından ve ödenemeyen miktar tespit edildikten sonra İcra Müdürlüğünce düzenlenebileceği dikkate alındığında şekli olmaktan uzak esaslı bir araştırma yapılmadığı, dolayısı ile İİK md. 143 uyarınca kesin aciz vesikası düzenlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulü ile 15.04.2021 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

              Karar: Yukarıda esas numarası yazılı olan dosyada, Av T2 talebi incelenmekle, aynı konu hakkında müdürlüğümüzce daha öncesinde karar verildiğinden, karar verilmesine yer olmadığına, İİK 16. Maddesi gereği şikayeti kabil olmak üzere karar verildi" denilmektedir. Yargıtay 12 HD'nin 2018/12055 E. 2018/8748 K.sayılı kararında; "borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK 106- 110 maddeleri gereğince süreside satış istenmemesi nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına ilişkin olup, borçlunun şikayeti hakkında ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte" olduğu belirtilmiştir. Davanın konusu müdürlük kararının esasını teşkil eden işlem İİK 106- 10 maddesi gereğince haczin düşüp düşmediğine ilişkin olup, yukarıda belirtilen Yargıtay kararı göz önüne bulundurulduğundan mahkeme kararının kesin nitelikte olduğu, istinafa tabi olmadığı anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu