Bu durumda, her ne kadar mahkemece, istem, meskeniyet şikayeti olarak kabul edilmek suretiyle sonuca gidilmiş ise de; iddianın yukarıda özetlenen içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle başvurunun kıymet takdirine ilişkin şikayet niteliğinde olduğu açık olup, uyuşmazlığın İİK'nun 82. maddesinde yer alan meskeniyet şikayeti kurallarına göre değil, aynı Kanun'un 128/a maddesine göre çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Mahkemece, borçlunun kıymet takdirine ilişkin şikayetinin yöntemince araştırılıp incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, HMK.'nun 26. ve 33. maddesi hükümlerine aykırılık teşkil edecek şekilde, istek dışına çıkılarak ve hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek istemin meskeniyet şikayeti olarak değerlendirilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; İİK. 'nun 261. Maddesinde ihtiyati haczin tatbiki ve icra memurunun işlemlerine karşı yapılacak itiraz yolunun tereddüte düşmeyecek şekilde açıkça düzenlendiğini, mahkemece görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, taşkın haciz şikayeti (İcra Mahkemesince İİK....
Tüm dosya kapsamına göre, hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğu, davacının dava dilekçesi incelendiğinde satışın iptali ile birlikte haline münasip olan daire üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği, bu talebin meskeniyet şikayeti olarak değerlendirilmesi gerektiği, mahkemece meskeniyet şikayeti yönünden herhangi bir inceleme yapılmadığı anlaşılmakla, dosyanın esası incelenmeksizin tarafların istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına meskeniyet şikayetine yönelik inceleme yapılması için dosyanın esasının incelenmeksizin mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. KARAR: Yukarıda açıklanan nedenler ve gerekçe ile; 1- Tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353- (1)-a-6 maddesi uyarınca başvurunun esası incelenmeksizin Antalya 1....
Müdürlüğün 02/02/2022 tarihli kararına gelince; usulsüz tebligat şikayeti düşmekle İİK 89/2 ihbarnamesine yönelik itirazın süresinde olduğunun kabulü de olanaksız hale gelmiştir. Dolayısıyla müdürlüğünün 02/02/2022 tarihli kararı da yerindedir. Tüm bu nedenlerle, mahkemenin inşa ettiği hükümde; dosyadaki beyanlar ve belgeler karşısında bir isabetsizlik bulunmamakla hükme yönelik davacı istinaflarının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul Anadolu 15....
İcra mahkemesine yapılan başvurunun usulsüz tebligat şikayeti niteliğinde olduğu ve bu talebin süreden reddi kararı hakkında, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 12....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Dosyadaki tüm hacizlerin kaldırılması yönündeki şikayet ile ilgili olarak istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,. 2- Taşkın haciz şikayeti yönünden mahkeme kararının nitelik itibariyle kesin olması nedeniyle (İİK. 363. maddesi gereğince) istinaf talebinin USULDEN REDDİNE, 3- a-) Peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 4,50- TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına, b-) İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına; Taşkın haciz yönünden dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda İİK.'...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/473 Esas sayılı tasarrufun iptali dosyasının yargılaması sırasında, 25.11.2013 tarihli tensip kararı ile; " Elden çıkarılan taşınmaz yerine kaim olan 45.000,00 TL. miktar üzerinden %15 nakit veya kesin banka teminat mektubu mukabilinde davalıla.... ve ...’ın taşınır taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine” karar verilmiştir. Mahkemenin İİK. nun 281/2.maddesine dayalı olarak verdiği bu ihtiyati haciz kararı, ihtiyati tedbir mahiyetinde olup, şikayet ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına yöneliktir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 394. maddesine göre ihtiyati tedbirin infazına ilişkin şikayeti inceleme yetkisi, kararı veren mahkemeye aittir. İhtiyati tedbir kararının icra müdürlüğünce uygulanmış olması bu durumu etkilemez. Zira icra müdürü, anılan konuda ihtiyati tedbir infaz memurluğu görevini yapmaktadır....
Şikayet dilekçesi incelendiğinde, başvuru ilamda hükmedilen vekalet ücretinin tamamının takip alacaklısı tarafından takibe konamayacağına ilişkin olup, bu hali ile şikayet ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. HGK’nun 21.6.2000 tarih ve 2000/12-1002 sayılı kararında da benimsendiği üzere başvuru ilama aykırılık nedenine dayalı olduğu takdirde süreye tabi değildir. Bu durumda Mahkemece borçlunun şikayetinin esasının incelenmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK' nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 13.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Mahkemesi'nin 14.11.2005 tarih 2005/807-1104 sayılı kararın bozulmasına oybirliği ile karar verildikten sonra; 26.10.2005 tarihli kararın temyiz incelemesine geçildi.Takipte istenilen miktar, borçlunun şikayet dilekçesi ve bilirkişi raporundaki hesaplamalar incelenerek, faize faiz şikayeti de değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı ve eksik inceleme ile yazılı şekilde ve talepte aşılarak davanın kabulü ile fazlasının iptali yönünde ve infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ...