WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kanun, ücret hacizlerinde, bu anlamdaki müstakbel alacakların haczedilebileceğini açıkça kabul etmektedir (İİK. 83,355,356.). Bu durumda, borçlunun çalıştığı kurumdan ileride emekli olması halinde, alacağı emekli ikramiyesinin tamamına haciz konulabilir. Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilke ve açıklamalar uyarınca, borçlunun ileride doğması muhtemel emekli ikramiyesinin tamamı haczedilebileceğinden, mahkemece bu yöne ilişkin şikayetin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    O halde mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda ve şikayet tarihindeki hukuki durum esas alınmak sureti ile İİK'nun 83. maddesine göre inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, alacaklının talebi olmadığı halde icra müdürlüğünce, bozma kararı öncesi mahkeme kararı gereği haczin kaldırıldığı gözetilmeksizin şikayetin konusu kalmadığından bahisle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu durumda anılan hacizle ilgili hüküm kesin nitelik taşıdığından İİK’nun 363, 365/3 Eki 1. maddeleri uyarınca davacı 3.kişi vekilinin 23.10.2007 tarihli hacze ilişkin istemi yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE karar verilmesi gerekmiştir. 2.Dava konusu 16.07.2007 tarihli haciz yönünden ise, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davanın İİK”nun 96/3 maddesi uyarınca 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde de açılmamış olmasına göre davacı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı 15.60.-TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 8.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Böylece İcra Müdürlüğü'nün 25.02.2013 tarihli hacizlerin kaldırılması talebinin reddi kararı usul ve yasaya uygun olmakla şikayetin reddi gerekirken yazılı garekçe ile kabulü isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK.nun 428 maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 04.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ........

          İcra Müdürlüğünün 2005/6559 Esas sayılı dosyasından haczedilen ...,... plakalı araçları 27.05.2008 tarihinde noterde yapılan sözleşme ile borçludan satın aldığını, araçların trafik kaydı üzerine haczin satıştan sonra konulduğunu belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, duruşmada haksız açılan davanın reddini savunmuştur. Davalı borçlu şirket, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi de vermemiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 2021/146 Esas sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararının infazının istenildiği, ancak esas takibe geçilmediği, icra dairesince ihtiyati haciz kararının infazının yerine getirilmesi amacıyla infaz memuru olarak yapılan işlemlerin mevcut olduğu, yapılan başvurunun ihtiyati haczin infazına yönelik bir şikayet olmadığı, haczin varlığına yönelik bir istem olduğu, bu haliyle ihtiyati haczin kaldırılması hakkında inceleme yetkisinin kararı veren mahkemeye ait olduğu, takip dosyası ihtiyati haciz aşamasında olup esas takibe geçilmediğinden icra mahkemesinin görevsiz olduğu, uyuşmazlığın çözümünde Uzunköprü 1....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 2021/146 Esas sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararının infazının istenildiği, ancak esas takibe geçilmediği, icra dairesince ihtiyati haciz kararının infazının yerine getirilmesi amacıyla infaz memuru olarak yapılan işlemlerin mevcut olduğu, yapılan başvurunun ihtiyati haczin infazına yönelik bir şikayet olmadığı, haczin varlığına yönelik bir istem olduğu, bu haliyle ihtiyati haczin kaldırılması hakkında inceleme yetkisinin kararı veren mahkemeye ait olduğu, takip dosyası ihtiyati haciz aşamasında olup esas takibe geçilmediğinden icra mahkemesinin görevsiz olduğu, uyuşmazlığın çözümünde Uzunköprü 1....

            İlk derece mahkemesince 17/11/2020 tarihli duruşma tutanağı ile davalı T5 vekilinin ihtiyati haciz kararının kaldırılması hususundaki itirazının reddine karar verilmiştir. İstinaf kanun yoluna başvuran davalı T5 vekili dilekçesinde özetle; ihtiyati haczin tek şartının teminat yatırılması olmadığını, kararı veren mahkemece de ihtiyati haczin gerektiğine ilişkin kanaate varılması gerektiğini, müvekkiline isnat edilen iddiaların mesnetsiz olduğunu belirterek yerel mahkemenin ihtiyati haciz kararına itirazın reddi şeklindeki kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali talebine ilişkindir....

            İcra Müdürlüğü takip alacaklısının haciz talebi yanında paranın dosyaya gönderilmesi ya da yatırılan paranın dosyaya celbi gibi bir ibare eklemediğini, İİK 110. Maddesi gereğince haczin düştüğünü, alacaklı vekili tarafından 06/04/2021 tarihinde haczin yenilendiğini, bu arada Selçuk İcra Müdürlüğü takibinin esas numarasının değişip 2020/1377 Esas numarası aldığını, yenilenen haczin aslında yeni bir haciz olup bu hacizden önce alacak müvekkiline devredildiğinden yenileme talebi ile konulan haczin yasal dayanağı bulunmadığını, icra müdürlüğüne 24/09/2021 havale tarihli dilekçe ile yaptıkları başvurunun reddi kararının yasal olmadığını beyanla, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılması talebinin reddine dair 24/09/2021 tarihli memurluk kararının iptaline ve Selçuk İcra Müdürlüğünün 2020/1377 Esas sayılı dosya alacağına konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/07/2022 NUMARASI : 2022/483 2022/691 DAVA KONUSU : İhtiyati Haczin Kaldırılması KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/254 esas sayılı dosyasından 06/07/2022 tarihli tensip tutanağının 14. Maddesinde " ... Davalılara ait taşınmazlar üzerine, araçlar üzerine ve 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının 2004 sayılı İİK 257 ve devamı maddeleri uyarınca dava değeri 40.000 TL ile sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz konulmasına.. " karar verildiğini, karar üzerine dosyanın İstanbul 4. İcra Müdürlüğünün 2022/19118 esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, takibe konulduktan sonra talepleri konusunda karar verme yetkisinin İcra Mahkemesine geçmiş olduğunu, Mahkeme kararında 40.000 TL ile sınırlı olarak ihtiyati haciz kararı verildiği belirtildiği halde yapılan sorgulamada müvekkiline ait tüm taşınmaz mallar, araç ile 3....

            UYAP Entegrasyonu