Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalının talebinin yargılamada geçen değişen hal ve koşullara ilişkin tedbirin kaldırılmasına yönelik olduğu, tedbirin kaldırılması isteminin reddine yönelik kararın da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği, yukarıda belirtildiği üzere durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasına ilişkin düzenlemeye HMK'nın 396. maddesinde yer verilmiş olup, her aşamada durum ve şartların değişmesi ile tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verilebileceğinin hüküm altına alındığı, 396.maddenin ikinci fıkrasında itirazlara ilişkin düzenlemeyi de yapmış ve itiraz hususunda 394.maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarının kıyasen uygulanacağının belirtildiği; ancak maddede, kanun yoluna başvuru imkanını düzenleyen 394.maddenin beşinci fıkrasına atıf yapılmadığı anlaşılmakla mahkemenin ara kararın değiştirilmesi mahiyetindeki ara kararına istinaf yasa yolunun açık olmadığı kabul edilmelidir....

    İhtiyati tedbire itiraz eden davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbirin gayrimenkulün aynına ilişkin olduğu zaman konulabilen bir müessese olduğunu, alacak talebinde iken ihtiyati tedbir konulamayacağını, davanın haklılığının ve miktarının yaklaşık olarak ispat etme koşulunun gerçekleşmediğini, uygulanan tedbirin orantısız olduğunu, taraflardan müvekkili müteahhitin ticari hayatını bitirecek ve tüketici 3. kişileri zor durumda bırakılacak nitelikte karar olduğunu, ihtiyati tedbirin kaldırılması, aksi takdirde orantılı hale getirilmesi ve/veya 1 daire üzerinde olmak üzere sınırlı tutulmasını talep etmiştir. Talep, davalılar aleyhine verilen ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin 12.11.2020 tarihli ara kararının istinaf isteminden ibarettir....

    Uyuşmazlık, verilen tedbir kararının teminat karşılığı kaldırılması talebine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 395/1. maddesi uyarınca "Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen veya hakkında bu tedbir kararı uygulanan kişi, mahkemece kabul edilecek teminatı gösterirse, mahkeme, duruma göre tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verebilir." Mahkemece, davalı vekilinin 20.07.2012 tarihli dilekçesinin HMK'nın 395. maddesindeki şartlara uygunluğu yönünden tartışılıp incelenmesi gerekirken, anılan Kanun'un 394. maddesindeki koşullar yönünden değerlendirme yapılarak, sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 20.10.2008 tarihli tedbir kararının teminat karşılığı kaldırılması talebinin reddine ilişkin 01.10.2012 tarihli ara kararın, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HMK'nın 394/5. maddesi gereğince 03.12.2012 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi....

      Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 29/06/2022 tarih 2022/29 Esas nolu Ara Kararı ile; "Mahkememizin 24/01/2022 tarihli ihtiyati tedbire ilişkin kararının yerinde olduğu değerlendirilmekle; davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin REDDİNE" karar verilmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28/09/2020 tarih 2020 /172 Esas sayılı ara kararı ile ihtiyati tedbir kararına itirazın REDDİNE karar verilmiştir. C)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının babasının işlemin tarafı olmadığını, kendisinin üçüncü kişi olduğunu, muvazaa iddiasının ancak işlemin asıl taraflarına karşı ileri sürülebileceğini, 23/07/2020 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının yerinde olmadığı sabit olduğundan; ihtiyati tedbirin kaldırılması ya da ihtiyati tedbirin teminata bağlanılması itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerekirken, itirazlarının reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

      İlk derece mahkemesince; 15/10/2021 tarih 2021/529 Esas sayılı gerekçeli ara karar ile dava konusu parsellerin maliklerinin inşaat proje ve ruhsatlarının farklı olması, davacıya ait apartmanın otopark çıkışının kendileri tarafından düzenlenmemesi nedeniyle dava konusu itibariyle mülkiyet hakkının kullanılmasını engeller nitelikte ve uyuşmazlığı çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, ve 15/10/2021 tarihli gerekçeli ara kararı yazılmıştır. İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir." hükmü yer almaktadır....

      Taraflar arasındaki dava sırasında verilen ara kararına yönelik; Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Öncelikle Mahkemece ihtiyati tedbirin teminat karşılığında tedbire karar verilmesi gerektiğini, teminata hükmedilmemesinin sebebininin de açıklanmamış olduğundan tedbir kararının bu yönüyle de yasaya aykırı olduğunu, mevcut belgelerin talebe konu ilacın yaşamsal gerekliliği veya tedavide kullanımının tıbbi zorunluluğunu ortaya koyan nitelikte bulunmadığı, salt endikasyon dışı kullanım onayının varlığına dayalı olarak ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini davanın esasına ilişkin olduğunu, ihtiyati tedbir talebinin kaldırılması gerektiğini, yine tedbir kararında talep edilmemesine rağmen tedavi giderlerinin de kesintisiz olarak karşılanması kararı verildiğini, talep olmadan bu konuda hüküm verilemeyeceğini, mahkemece tedbirin açık ve somut olarak hangi delillere dayandığını, ne üzerinde ve ne tür bir tedbire karar verildiğini belirtmek zorunda olduğunu, Oysa ki; davacı...

      İlk Derece Mahkemesi tarafından 03.12.2021 tarihli ara karar ile dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş ve davalı taşınmaz maliki Adnan tarafından işbu karara karşı itiraz yoluna gidilerek ihtiyati tedbirin kaldırılması talep edilmiş olup mahkemesince duruşma açılmak suretiyle itiraz incelenmiş ve 27.01.2022 tarihli ara karar ile itirazın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı ise itiraz eden davalı Adnan ve davalı Denizbank A.Ş.'nin alacaklarını temlik aldığını iddia eden Birleşim Varlık A.Ş.vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      T6'un 07/06/2021 tarihli ihtiyati tedbire ilişkin teminatın arttırılmasına dair talebinin reddine dair mahkemenin 26/05/2021 tarihli ara kararına yapılan itirazın reddine karar verilmiştir. D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ortaca 2....

      Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İhtiyati Tedbirin Kaldırılması Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ihtiyati tedbirin kaldırılması davasına dair karar, davacı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak duruşma talebi derdest davadaki ara kararına ilişkin bulunduğundan duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın kısmen kabulüne ilişkin kararın bozulması istemine ilişkindir. Mahkemece verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... İçtihatları Birleştirme ... Genel Kurulunun ........2014 tarih 2013/... Esas 2014/... Karar sayılı ilamı ile ihtiyati tebdir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz yolunun kapalı olduğuna oyçokluğu ile karar verildiğinden mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur....

        UYAP Entegrasyonu