İTİRAZ: Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; yasal hak düşürücü süre içerisinde tedbir kararının uygulanmasına talep etme zorunluluğunun yerine getirilmediğinden tedbirin kendiliğinden kalktığını, mahkemenin tedbir kararı vermeye yetkili olmadığını, tedbir talebinin birkaç gün önce başka mahkemece reddedilmiş olan davacı borçlunun bu durumu da gizlemek suretiyle yapmış olduğu yeni tedbir talebinin kötü niyetli olduğunu, müvekkil banka dinlenilmeksizin tedbir kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, tedbir kararında dayanılan sebep ve delilerin belirtilmediğini, tedbir şartlarının oluşmadığını, konu bononun teminat senedi olmadığını, mücerret bir borç doğduğunu, belirterek ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı Kooperatif vekili itiraz dilekçesinde özetle; Mahkemenin ihtiyati tedbir kararına istinaden, Antalya İli, ... İlçesi, ... Mah., ... Mevkii, ......
GEREKÇE : Dava, çeke dayalı açılan menfi tespit davasında çekin ödenmemesi, bloke edilmesi ve icra takibine konu edilmemesine yönelik ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, mahkemece davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve daha sonra davalı tarafın tedbirin kaldırılması talebi üzer,ine mürafaa açılarak alınan ek karar ile tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, mahkemece davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve daha sonra davalı tarafın tedbirin kaldırılması talebi üzerine mürafaa açılarak alınan ek karar ile davalı tarafın süresinde tedbire itiraz etmediği gerekçe gösterilerek tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir....
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararı verilmesinde ve ihtiyati tedbir talebinin reddinde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talep eden davacı vekili ile davalılar ..., ... ve ... vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usûle yer verilmiştir. HMK’nun 391/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı ve HMK'nun 394/5. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararına itiraz hakkında verilen karar karşı kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir. HMK'nun "İhtiyati Tedbirin Şartları" kenar başlıklı 389. maddesinde “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. (2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır....
HMK'nın 341. maddesinde, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbirin kabulü halinde bu karara karşı itiraz yolu açık olup, somut olayda davacı tarafça itiraz yoluna başvurulmadan istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. İstinafa konu edilen mahkemenin 25.05.2021 tarihli celsesinin 6 nolu tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararın istinafa gelen tarafça HMK'nın 341.maddesi uyarınca henüz itiraza konu edilmeden, mahkemesinde itiraz yolu tüketilmeden istinaf yolu kapalı bulunduğundan bu konuda mahkemece verilen kararın istinafı kabil olmadığından davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda; dava konusu çek yönünden İİK.72/2 maddesi uyarınca çek bedelinin %20 teminat mukabilinde davalı tarafından bu çekten dolayı icra takibi yapılmasının ihtiyati tedbir ile durdurulması ile işbu dava konusu çekin davalı tarafça ibraz edilmesi halinde dava sonuna kadar ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği görüldü....
istinaf talebinin incelenebilecek nitelikte olmadığını, istinaf talebinin usulden reddine karar verileceğini, Davalı tarafça süresinden sonrasında ihtiyati tedbire itiraz edilirken yaklaşık ispat şartı üzerinden savunma yapıldığını, yetkisizlik talebine binaen ise herhangi bir şekilde ihtiyati tedbire itiraz edilmediğini, Davalı tarafın sırf süreci uzatmak ve yargılamayı geciktirmek amacıyla kendi dayandığı kararı kırparak Sayın Mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, ihtiyati tedbir kısmının eksik olduğu düşünülse dahi bu hususta karar verilmesi İstinaf Mahkemesi yoluyla değil İlk Derece Mahkemesi tarafından "Hükmün Tavzihi" yoluyla dosya üzerinden verilebileceğini, Davalı tarafından her ne kadar ihtiyati tedbir talebine karşı itirazda bulunulduğu iddia edilmişse de süresinde yapılan bir itiraz bulunmadığını, ihtiyati tedbir kararının ön inceleme tensip tutanağının 11. maddesiyle 05/01/2023 tarihinde verildiğini, bu kararın davalı tarafa tebliğinin ise PTT üzerinden yapılan barkod sorgulamasından...
Şöyle ki, 6100 sayılı HMK.nun 391/3. maddesinde ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurabileceği, 394/5. maddesinde de ihtiyati tedbirle ilgili yerel mahkemece itiraz üzerine tesis edilen karara karşı da yine kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüş, aynı yasanın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin birinci fıkrasında da, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulacağı hükme bağlanmıştır. Ayrıca, 361. maddesinde temyiz edilebilen kararlar, 362. madedesinde ise temyiz edilemeyen kararlar duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tek tek sayılmıştır. 361. maddede, ihtiyati tedbire ilişkin verilen kararların temyize konu edileceğine dair bir düzenlemeye yer verilmezken 362. maddenin birinci fıkrasının ( f ) bendinde geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararların açıkça temyiz edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır....
Şöyle ki, 6100 sayılı HMK.nun 391/3. maddesinde ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurabileceği, 394/5. maddesinde de ihtiyati tedbirle ilgili yerel mahkemece itiraz üzerine tesis edilen karara karşı da yine kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüş, aynı yasanın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin birinci fıkrasında da, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulacağı hükme bağlanmıştır. Ayrıca, 361. maddesinde temyiz edilebilen kararlar, 362. madedesinde ise temyiz edilemeyen kararlar duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tek tek sayılmıştır. 361. maddede, ihtiyati tedbire ilişkin verilen kararların temyize konu edileceğine dair bir düzenlemeye yer verilmezken 362. maddenin birinci fıkrasının ( f ) bendinde geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararların açıkça temyiz edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır....