Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, bilirkişi raporuna göre; kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde ihtiyati haczin 10 günlük ödeme süresinin dolması ile kesin hacze dönüşeceği, 30.10.2015 tarihli ihtiyati haczin 16.11.2015 tarih itibariyle kesin hacze dönüştüğü gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar, yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin davalı/borçlu T6 aleyhinde, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1702 D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alarak, İstanbul 13....

Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, şikayet olunana ait dosyada araç kaydına 03.12.2008 tarihinde kayden ihtiyati haciz konulduğu, takibe yetki yönünden itiraz olduğundan ihtiyati haczin kesinleşmediği, bu nedenle satış isteme süresinin başlamadığı, 14.05.2009 tarihinde yetki itirazının reddine karar verildiği, haczin bu tarihte kesinleştiği ve satış isteme süresinin başladığı, 11.05.2011 tarihinde bir yıllık süre geçmeden satış talep edildiğinden haczin düşmediği, şikayetçiye ait dosyada 26.03.2009 tarihinde ihtiyati haciz kararı alındığı, takibe geçildiği ancak tebligat yapılamadığından kati haciz niteliği kazanmadığı, ihtiyati haciz satış tarihi itibariyle kesinleşmediğinden, ilk haciz olamayacağı ve hacze de iştirak edemeyeceği, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayet eden vekili 1. sıradaki müvekkilinin hukuka aykırı Akbank' ın iştirat ettirilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek sıra cetvelinin düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece, satış parasının 27/02/2007 tarihinde icra veznesine girdiği, bankanın koydurduğu ihtiyati haczin itirazın iptali davasının kesinleştiği, 25/10/2007 tarihinde kesin hacze dönüştüğü, bu nedenle ihtiyati haczin 7. İcra Müdürlüğü tarafından uygulanan kesin hacze iştirak koşullarının bulunmadığı belirtilerek şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Şikayet eden vekili kararı temyiz etmiştir....

      Gıda hakkındaki ilamsız takibinin 09.12.2014 tarihinde borçluya tebliğ edildiğini, 7 günlük itiraz ve ödeme süresinin geçmesiyle ihtiyati haczin de 17.12.2014 tarihinde kesinleştiğini, takiplerin kesinleşme tarihine göre 2. sıradaki alacaklının alacağını aldıktan sonra kalan miktarın müvekkile verilmesi gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini istemiştir. Şikayet olunan vekili, kambiyo senetlerine mahsus takiplerde ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesi için 10 günlük ödeme süresinin dolması gerekeceğini, şikayetçinin alacaklı olduğu takipte ödeme emri borçlu şirkete 08.12.2014 tarihinde tebliğ edildiğinden, takibin 19.12.2014 tarihinde kesin hacze dönüştüğünü savunarak şikayetin reddini istemiştir....

        İcra Müdürlüğü’nün 2007/12580 E. sayılı dosyasından 21 no’lu bağımsız bölümün 06.05.2008 tarihinde satışının yapıldığını, satış paralarının paylaştırılması için 10.10.2010 tarihli sıra cetvelinin düzenlendiğini, icra müdürlüğünün garameye dahil ettiği sigorta alacak toplamının 250.000,00 TL olduğunun belirtildiğini, oysa satış tarihi itibariyle borçludan olan alacaklarının 614.000,00 TL olduğunu, icra müdürlüğünün sıra cetveline esas olmak üzere gönderdiği tezkereye verilen cevapta da satış tarihi itibariyle alacak miktarının 614.000,00 TL olarak bildirildiğini, sıra cetvelinde birinci sırada yer alan haczin ihtiyati haciz olduğunu, ihtiyati haczin 16.03.2005 tarihinde kesin hacze dönüştüğünü, ......

          Şikayet olunan ... vekili, müvekkilinin haczinin önceki tarihli olduğunu, ihtiyati haczin hacze iştirakinin İİK'nun 100. maddesindeki koşulların varlığı halinde mümkün olduğunu, kıymet takdiri giderlerinin satış masrafı olarak kabul edilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre, şikayetçinin kesin haczinin şikayet olunanın haczinden sonra olduğu, ihtiyati haczin İİK'nun 100. maddeside sayılan durumlarda hacze iştirak edebileceği, hacze iştirak koşullarının oluşmadığı, ancak kıymet takdiri giderlerinin de satış gideri olarak şikayetçiye ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, şikayetin sıraya ilişkin olarak reddine, kıymet takdiri giderlerine ilişkin olarak kabulüne ve kıymet takdiri giderlerinin satış bedelinden şikayetçiye ödenmesine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2021 NUMARASI : 2021/857 ESAS- 2021/804 KARAR DAVA KONUSU : İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 24....

            Birleşen (2009/1083 E.) sayılı dosya şikayetçisi vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu dosyadan konulan ihtiyati haczin, birinci sırada yer alan alacaklı ile aynı anda infaz edildiğini, sonraki tarihli alacakların daha üst sıralara alındığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline ve müvekkilinin birinci derece alacaklı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir. Birleşen (2009/1083 E.) sayılı dosyada şikayet olunan ... Paz. İth. İhr. AŞ. vekili, dosyaların birleştirilmesi gerektiğini, ilk haczin müvekkiline ait olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir. Birleşen (2009/1083 E.) sayılı dosyada şikayet olunan .... vekili şikayetin reddini istemiştir. Birleşen (2009/1102 E.) sayılı dosya şikayetçisi vekili, ihtiyati hacizlerinin 05.03.2009 günü konulduğunu ve İİK’nun 268 inci maddesi şartlarının sıra cetvelinden anlaşılamadığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İcra Mahkemesi'nce, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ... 4....

              Diğer bir deyimle, konusu alacak olan ve bir önlem (tedbir) olarak ihtiyati haczi gerektiren uyuşmazlıklarda, belli bir mal ya da aidiyeti yönünden uyuşulmayan bir hak mevcut değildir, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz yollarının biri takip hukukunda, diğerinin yargı kuralları içinde yer almasını sağlayan 1424 sayılı Yasa değişikliği, bu nitelendirmenin sonucunu vurgulamaktadır. Öte yandan, İcra ve İflas Kanunu’nun 261/2. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararları, aynı Yasa’nın 79-99. maddeleri arasında yer alan haczin ne suretle yapılacağına dair hükümleri dairesinde icra edilmeleri gerekir. Anılan maddeler kapsamında istihkak davaları ve bununla ilgili hükümler yer aldığından, ihtiyati haczin uygulanmasına bağlı istihkak davalarının icra mahkemelerinde ve bu davalara özgü usul kuralları çerçevesinde çözümlenmesi gerekir....

                Diğer bir deyimle, konusu alacak olan ve bir önlem (tedbir) olarak ihtiyati haczi gerektiren uyuşmazlıklarda, belli bir mal ya da aidiyeti yönünden uyuşulmayan bir hak mevcut değildir, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz yollarının biri takip hukukunda, diğerinin yargı kuralları içinde yer almasını sağlayan 1424 sayılı Yasa değişikliği, bu nitelendirmenin sonucunu vurgulamaktadır. Öte yandan, İcra ve İflas Kanunu’nun 261/2. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararları, aynı Yasa’nın 79-99. maddeleri arasında yer alan haczin ne suretle yapılacağına dair hükümleri dairesinde icra edilmeleri gerekir. Anılan maddeler kapsamında istihkak davaları ve bununla ilgili hükümler yer aldığından, ihtiyati haczin uygulanmasına bağlı istihkak davalarının icra mahkemelerinde ve bu davalara özgü usul kuralları çerçevesinde çözümlenmesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu