İcra Müdürlüğü'nün 2013/4126 E. sayılı dosyası ile Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/499 D.iş sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden borçlu ...'nın ... plaka sayılı aracına 26.04.2013 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu, ödeme emrinin 07.05.2013 tarihinde tebliğ edilerek takibin itiraz edilmeksizin 14.05.2013 tarihinde kesinleştiğini, ilk haczin müvekkiline ait olmasına rağmen buna uygun hazırlanmayan sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Temlik alan şikayet olunan vekili, şikayetçi tarafından borçlunun menkulleri üzerine 26.04.2013 tarihinde konulan hacizlerin yasal sürede satış istenmediğinden düştüğünü ve 24.07.2013 tarihinde yeniden, haciz konulduğundan sıra cetvelinin usulüne uygun düzenlendiğini savunarak şikayetin reddini talep etmiştir....
İcra ve İflas Kanunu’nun 264/son fıkrası hükmüne göre ihtiyati haciz ödeme emrine itiraz süresinin geçirilmesi, itirazın kaldırılması ya da iptali hallerinde kesin hacze dönüşür. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte ödeme emrine itiraz, kural olarak takibi durdurmazsa da, ihtiyati haczin kesinleşmesini (İİK.m.265/I’deki durum dışında) engeller. Bu durumda mahkemece davalı şirketin alacağı için konulan ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü tarih saptanmak ve varılacak uygun sonuca göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/4 D.İş sayılı ilamı kapsamında yapılan ihtiyati haciz olup, dava tarihinde ve yargılama sürecinde geçerli bir haciz bulunduğunu, istihkak iddiasının dinlenebilmesi için usulüne uygun yapılmış bir icra takibi ve haciz işlemi bulunması gerektiğini, İİK'nın 261/2 maddesinde ihtiyati haczin, aynı Kanunun 79- 99. maddelerinde haczin ne surette yapılacağına dair hükümlerin düzenlendiğini, bu kapsamda ihtiyati hacizde de istihkak prosedürünün uygulanabileceğini, ihtiyati haciz nedeniyle açılan istihkak davasının görülebilmesi için ihtiyati haczin dava açılırken ve dava süresince geçerli olarak devam etmesi gerektiğini, 16/01/2020 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararının 10 günlük yasal süresi içerisinde Fethiye İcra Müdürlüğünün 2020/859 Esas sayılı dosyasında infazının istenildiğini, 21/01/2020 tarihinde ihtiyati haciz işleminin yapıldığını, davanın açıldığı sırada ve yargılama esnasında da bu ihtiyati haczin devam ettiğini, takip dosyasından davalı borçluya tebligat...
Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre... sayılı 31.03.2010 tarihli ihtiyati haciz kararına istinaden ... aleyhine işlem yapıldığı, akabinde esas takibe geçildiği, örnek no. 4-5 icra emrinin borçlu vekiline 08.04.2010 tarihide usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü, icra dosyasındaki bilgiler dahilinde sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun bulunduğu, davanın niteliği gereği bu dosyadaki takip alacaklısının resen taraf olarak nazara alınması gerektiği, sıra cetvelinin iptali talebinin yasal dayanağı bulunmadığı anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi ve borçlu... vekili temyiz etmiştir. 1-Borçlu vekilinin temyizi bakımından İcra Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz eden borçlu vekiline 25.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği hâlde, temyiz dilekçesi İİK'nın 363. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 05.06.2015 tarihinde verilmiştir....
Profil AŞ.nce yapılan takipte ödeme emrinin postanede borçlunun kardeşine tebliğ edildiğini ve yasaya uygun olmadığını, ayrıca icra müdürlüğünce ihtiyati hacizlerin kesinleşmesi ve hacze iştirak konusunda hatalı karar verildiğini bildirerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İcra Mahkemesi'nce bütün takiplerin ihtiyati haciz suretiyle başladığı ve önce kesinleşen ihtiyati hacze diğerlerinin iştirak ettirilmesi gerektiği, ödeme süresinin sona ermesi ile ihtiyati haczin icrai hacze dönüşeceği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne ve sıra cetvelinin iptaline, birleşen dosya bakımından da asıl dava davacısının garameye katılması zorunlu bulunduğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davalı ve birleşen dava davacısı T. ... AŞ. vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Ödeme emrine ilişkin usulsüzlükler, diğer alacaklıların haklarını haleldar ediyorsa, sıra cetveline itiraz aşamasında ileri sürülebilir. Bu durumda mahkemece birleşen dava kapsamında ......
Zira, 2005/292 numara üzerinden yapılan haciz bildirimindeki miktarlar ve dönem aralıkları ile ilgili tapu müdürlüğünün yazısında belirtilen miktarlar uyuşmadığı gibi, söz konusu haczin kesin yada ihtiyati haciz olup olmadığı da dosyadan anlaşılamamaktadır. O halde mahkemece, söz konusu haczin kesin yada ihtiyati haciz olup olmadığı belirlenmeli, haciz bildirisine dayanak ödeme emirlerinin tamamının tebliğ edilip edilmediği, edilmiş ise buna ilişkin evrakların ikmal edilmesi ile kesinleşip kesinleşmedikleri araştırılmalı, davacının bu dönemlerde temsil ve ilzam yetkisinin olup olmadığı araştırılmalı, sadece yönetim kurulu üyeliği durumunda sorumlu olmadığı gözetilmeli, sorumlu olduğuna kanaat getirildiğinde, kesinleşmeyen ödeme emirleri miktarınca haczin yersiz olduğunun gözetilmesi gerekmektedir....
SONUÇ: Yukarıda 1 sayılı bentte açıklanan nedenle davacı yanın bütün temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 sayılı bentte açıklanan nedenle mahkeme kararının hüküm fıkrasının birinci satırındaki “davalı vekilinin ihtiyati haciz kaldırma talebinin reddine” sözcük dizisinin “davalı vekilinin ihtiyati haciz kaldırma talebinin kabulüne” olarak düzeltilmesine ve devamla “ihtiyati haczin kaldırılmasına” sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlunun Ticaret Sicil Kaydında belirtilen adresin dışında bir başka adreste ve 3.kişi şirket yetkilisi huzurunda yapıldığından mülkiyet karinesinin davacı 3.kişi yararına olduğu,alacaklının karine aksini ispatlamadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. İİK’nun 261.maddesinde ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren 10 gün içerisinde yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazının istenmesi 2013/7634 2013/12835 gerektiği, anılan yasanın 264.maddesinde ise dava açılmadan veya icra takibine başlamadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklının bu işlemden itibaren 7 gün içerisinde takip talibinde bulunması gerektiği belirtilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/5781 Esas sayılı dosyasında ödeme emrinin iptaline ve ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/04/2016 tarih ve 2010/850-2010/850 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz kararına itiraz eden (borçlular) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz eden (borçlular) vekili, ihtiyati haciz kararına istinaden başlatılan takibe vaki itirazları üzerine takibin durduğunu, alacaklı tarafın takibin devamı için itirazın iptali veya kaldırılması yoluna gitmediğini, hacizin kesin hacze dönüşmediğini, ihtiyati haczin düşmesi gerektiğini ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Alacaklı vekili, itirazın reddini savunmuştur....