Mahkemece girişilen icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle ihtiyati haczin icrai hacze dönüştüğü, muteriz borçlunun takibi ve ihtiyati haczi öğrendikten sonra 7 gün içinde itiraz etmediği gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir. Borçlu vekili bu kez; ihtiyati haciz kararının kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin kararı, aynı iddiaları ileri sürerek temyiz etmiştir. Talep ihtiyati hacze itirazdan ibarettir. Mahkemece, kambiyo senetlerine mahsus ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihi esas alınmak suretiyle itiraz süresinin geçtiğinden bahisle itirazın reddine karar verilmiş ise de, İİK’nun 265/1.maddesine göre borçlu huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir....
Davalı (alacaklı) vekili, takibe dayanak ilamın istihkak iddiasının reddine yönelik bir karar olduğunu, tazminat ve vekalet ücreti yönünden kesinleşmesini beklemeden icra takibine konu edilebileceğini, itiraz nedenlerinin Yasa’da sınırlı biçimde sayıldığını, ilamın temyizi aşamasında tehiri icra kararının alınması için teminat yatırılmasının bu nedenlerden birisi olarak kabul edilemeyeceğini, öte yandan icra takibine konu borcun ödenmesi nedeni ile ihtiyati haczin konusunun da kalmadığını belirterek itirazın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: “22.11.2011 tarihli ihtiyati haciz kararı uyarınca 23.11.2011 tarihli takip talebinin düzenlendiği, ödeme emrinin borçluya 30.11.2011’de tebliğ edildiği, borçlunun 05.12.2011’de ihtiyati haciz ../......
Hukuk Dairesinin 2022/388 E. sayılı kararı ile ihtiyati haczin her zaman talep edilebileceği gerekçe gösterilerek, ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar kaldırılarak yeni bir ihtiyati haciz kararı verildiğini, alacaklı tarafın bahse konu yeni alınan ihtiyati haciz kararını şikayete konu icra takip dosyasına sunarak müvekkiline ait taşınır ve taşınmazlar üzerine haciz koyulmasını talep edildiğini ve bu talebin kabul edilerek durdurulduğunu ve yetkisizlik kararı verilmiş icra dosyası üzerinden haciz tatbik edildiğini, bahse konu ihtiyadi haczin aynı takip dosyasında devam etmesine süresi içerisinde işbu dava ile şikayet ve itirazlarını yaptıklarını, Kadınhanı İcra Müdürlüğünün 2021/244 E. sayılı dosyasında başlatılan ilamsız icra takibinin ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmiş olup, bahse konu ödeme emrine süresi içerisinde yetki ve borca itirazlarının sunulduğunu, işbu itirazları neticesinde 06/02/2021 tarihli karar tensip tutanağı ile takip durdurulmasına karar verildiğini...
nin bu dosya üzerinden ihtiyati haciz talep ettiğini ancak bu talebinin mahkeme tarafından reddedildiğini, aynı sözleşmeden kaynaklanan derdest davalar bulunması nedeni ile yeniden ihtiyati haciz talebi söz konusu olacak ise bunun da derdest itirazın iptali ve menfi tespit davasının bulunduğu mahkemeden talep edilmesi gerektiğini ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Karşı taraf (alacaklı) vekili; itirazın haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu savunarak itirazın reddini istemiştir. Mahkemece, duruşmalı olarak yapılan incelemeye göre; lehine ihtiyati haciz kararı verilen banka tarafından açılan ve halen ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/566 esas sayılı dosyasında devam eden itirazın iptali ve menfi tespit davalarının derdest olduğu, aynı sözleşmeden kaynaklanan ihtiyati haciz taleplerinde ......
Davalı (borçlu) vekili, ... 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 19.10.2010 gün ve 2010/958-1196 sayılı dosyasından, ödeme emrinin 26.6.2009 tarihinde tebliğine yönelik şikayetlerinin kabul edilerek, ödeme emrinin 24.6.2010 tarihinde tebliğ edildiğinin kabul edildiğini ve hükmün kesinleştiğini, bu nedenle dava konusu haczin dayanağının ve davanın konusunun kalmadığını savunmuştur....
Davalı (borçlu) vekili, ... 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 19.10.2010 gün ve 2010/958-1196 sayılı dosyasından, ödeme emrinin 26.6.2009 tarihinde tebliğine yönelik şikayetlerinin kabul edilerek, ödeme emrinin 24.6.2010 tarihinde tebliğ edildiğinin kabul edildiğini ve hükmün kesinleştiğini, bu nedenle dava konusu haczin dayanağının ve davanın konusunun kalmadığını savunmuştur....
edildiği, böylece ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü ve davalı borçlunun mernis adresinde tutulan 26/11/2012 tarihli ihtiyati haciz tutanaklarında, borçlunun haczi kabil malının bulunmadığının belirtildiği anlaşılmıştır....
İlk derece mahkemesi kararında; ihtiyati haczin kesin hacze dönüşme tarihinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürenin bitimi olan 18/01/2019 tarihi olduğu, bu tarihten itibaren altı aylık süre içerisinde satış talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerine özgü takiplerde takibin ödeme emrinin tebliğinden itibaren on günlük sürenin geçmesi ile kesinleştiğini ve kesin hacze dönüşme tarihinin de kesinleşme tarihi olduğunu, buna göre satış talebini süresinde olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa karşı cevap dilekçesi sunmamıştır. GEREKÇE: Dava dosyası ve icra dosyasının birlikte tetkiki neticesinde, iptali istenen müdürlük işleminin İİK'nın 106- 110 maddeleri gereğince yasal süresi içerisinde satış istenmemesi sebebiyle satış talebinin reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
banka hesapları üzerindeki ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını sağladıklarını, alacaklının İİK'nun 264 maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararından itibaren 7 günlük süre içerisinde esas hakkında davasını açması gerekli iken bu süre içerisinde davasını açmadığından ihtiyati haczin hükümsüz kaldığını beyan ederek teminatın taraflarına iadesine karar verilmesine yönelik taleplerinin icra müdürlüğünce hatalı değerlendirilerek reddedildiğini, ihtiyati haciz kararından itibaren 7 gün içinde alacaklının esas hakkında itirazın iptali davasını açmadığından ihtiyati hacizlerin hükümsüz hale geldiğinden şikayetin kabulü ile ihtiyati hacizlerin kaldırılması ve nakit teminatın iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
nun 264. maddesindeki ihtiyati haczi yaptıran alacaklının yedi gün içerisinde takip talebinde bulunmaya veya dava açmaya mecbur olduğuna ilişkin hükümden de anlaşılacağı üzere; ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı ayrı düzenlemeler olup, ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan ve HMK.'nun 389. ve izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir işlem olduğundan bir takip muamelesi sayılamaz. Dolayısıyla, ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, icra takibinin durdurulması ihtiyati haczin infazına mani teşkil etmez. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....