Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karara karşı, ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu; Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesine ödeme emrinin tebliğinin yasaya aykırılığı ile ilgili dava açtığını, mahkeme tarafından itirazının kabulü ile tebliğ tarihinin 05.11.2019 olarak değiştirildiğini, yasal süre olan 11.11.2019 tarihinde icra takibine itiraz etmiş olması nedeniyle takibin kesinleşmediğini, ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine duruşma açılarak karar verilmesi gerekirken taraflar davet edilmeden itirazın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek değişik iş kararının kaldırılmasını talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: İlk Derece Mahkemesi tarafından itirazın dosya üzerinden karar bağlanmasının ve ihtiyati haciz kararına itirazın reddi kararının yerinde olup olmadığı uyuşmazlık noktasını oluşturmaktadır. DELİLLER: Tüm dosya kapsamı....

    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 4603 sayılı Yasanın geçici 4/2 maddesi uyarınca alacaklı bankanın ihtiyati haciz talepleri yönünden teminattan muaf olmasına göre, ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı (İhtiyati haciz isteyen) vekili, ihtiyati hacize konu alacak yönünden ihtiyati haciz koşullarının bulunduğunu, iflas erteleme kararının veya ihtiyati tedbir kararının ihtiyati haciz kararına engel teşkil etmediğinini, borçlulardan ... hakkında verilmiş iflas ertelemesi veya ihtiyati tedbir kararının da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; İİK'nın 256. maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz nedenlerinin sınırlı şekilde sayıldığı, iflas erteleme kararının ve diğer itiraz sebeplerinin esas hakkında açılacak davada değerlendirilebileceği, ihtiyati hacize konu alacağın muaccel olduğu ve rehinle temin edilmediği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı (İhtiyati haciz kararına itiraz eden) vekili temyiz etmiştir....

        Davalı (İhtiyati haciz isteyen) vekili, ihtiyati hacize konu alacak yönünden ihtiyati haciz koşullarının bulunduğunu, iflas erteleme kararının veya ihtiyati tedbir kararının ihtiyati haciz kararına engel teşkil etmediğinini, borçlulardan ... hakkında verilmiş iflas ertelemesi veya ihtiyati tedbir kararının da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; İİK'nın 256. maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz nedenlerinin sınırlı şekilde sayıldığı, iflas erteleme kararının ve diğer itiraz sebeplerinin esas hakkında açılacak davada değerlendirilebileceği, ihtiyati hacize konu alacağın muaccel olduğu ve rehinle temin edilmediği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı (İhtiyati haciz kararına itiraz eden) vekili temyiz etmiştir. .../......

          Bu nedenle ihtiyati haciz kararına itiraz eden karşı taraf ... vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İhtiyati haciz kararına itiraz eden karşı taraf ... vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-İhtiyati haciz kararına itiraz eden karşı taraf ... istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA, 4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK'nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ihtiyati haciz kararına itiraz eden karşı tarafı ......

            İİK'nun 265. maddesinde, ihtiyati haciz kararına karşı itiraz usulü düzenlenmiş olup, düzenlemeye göre borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye itiraz edebilecektir. Somut olayda, ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu dinlenmeden mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İtiraz eden borçlunun henüz huzuri ile yapılan haciz ve/veya yokluklarında yapılan haciz tutanağının kendilerine tebliği söz konusu olmadığından ihtiyati haciz kararına itiraz edenin itirazının süresinde olduğu kabul edilmiştir. İİK'nun 265. maddesinde, ihtiyati haciz kararına itiraz nedenleri tahdidi olarak sayılmıştır. İtiraz eden borçlu şirket vekilinin itirazı ihtiyati haciz kararının dayandığı sebeplere yöneliktir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20.11.2013 gün ve 2013/196-2013/196 D.İş sayılı kararı onayan Daire’nin 28.04.014 gün ve 2014/5251-2014/7841 sayılı kararı aleyhinde ihtiyati haciz kararına itiraz eden (borçlu) vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: İhtiyati haciz kararına itiraz eden (borçlu) vekili, talebe konu bonoda tahrifat yapıldığını ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Alacaklı vekili, itirazın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, itirazın reddine dair verilen kararın itiraz eden borçlu vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır. İhtiyati haciz kararına itiraz eden (borçlu) karar düzeltme talebinde bulunmuştur....

                Hal böyle olunca, mahkemece ihtiyati haciz kararına itiraz edenin itiraz sebeplerinin İİK'nun 265. maddesinde tahdidi olarak sayılan sebeplerden olmadığı gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetlidir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlunun ihtiyati haciz kararına itirazının reddine ilişkin ek kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati haciz kararına itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  Eldeki uyuşmazlık, ihtiyati haciz kararına itirazın reddi ve buna ilişkin hükmün temyizine ilişkin olup, bu hususu düzenleyen hüküm İİK’nın 265’inci maddesidir. Bu maddenin "ihtiyati haciz kararına itiraz" şeklindeki başlığı ve içeriği, 30.7.2003 tarihli ve 25184 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan, 17.7.2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanun’un 63’üncü maddesiyle değiştirilmiş; böylece, “İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz” başlığını alan 265’inci maddede aynen: “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasrentetkikât yaparak itirazı kabul veya reddeder....

                    Şti. ihtiyati haciz kararının tarafı olmayıp itirazın ileri sürülüş biçimi gözetildiğinde, ihtiyati haciz kararına İİK'nın 265/2. maddesi çerçevesinde karardan ötürü menfaati etkilenen üçüncü kişi sıfatıyla itiraz etmiş bulunmaktadır. Yerel mahkemece üçüncü kişinin bu itirazı hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemiş ise de borçlunun itirazı üzerine ihtiyati haciz kararının yetki cihetinden kaldırılmasına karar verilmiş, karar muteriz üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiş, Dairemiz çoğunluğu tarafından yazılı gerekçe ile temyiz istemi reddedilmiştir. Halbuki, onama kararının gerekçesinde belirtildiğinin aksine, yukarda anılan açık yasa hükmü uyarınca, ihtiyati haciz kararına itiraz edilmesi için doğrudan doğruya itiraz eden hakkında verilmiş bir ihtiyati haciz kararının varlığının aranması doğru değildir....

                      UYAP Entegrasyonu