WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nın 265- (1) maddesindeki; "Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere,mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir." şeklindeki hüküm ile itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. İtirazın iptali davasında, icra takibinin tedbiren devamına şeklinde ihtiyati tedbir verilmesi şeklinde bir hukuk kurumu bulunmadığından bu isteme yönelik istinaf isteminin reddi gerekmiştir. İhtiyati tedbir talebinin incelenmesinde; davanın bir miktar alacağın tahsiline ilişkin olması nedeni ile ancak ihtiyati haciz talep edilebilecek olması ve davalının mal varlığının davanın konusu olmaması nedeniyle ihtiyati tedbire karar verilemeyeceğinden istinaf isteminin reddi gerekmiştir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/06/2020 Tarihli İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Hac NUMARASI : 2020/137 ESAS DAVA KONUSU : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı adına kayıtlı bulunan araçlara, gayrimenkullere, bankalardaki mevcut hesapları üzerine dava sonucuna ve hüküm kesinleşinceye kadar ihtiyati ihtiyati tedbir/haciz konulmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "... Davacı vekilinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine ..." şeklinde hüküm kurulmuştur....

Somut uyuşmazlığın ,davacıların,davalıların düzenlediği hac organizasyonundan kaynaklandığı taraflar arasında 4077 sayılı kanunda belirtilen şekilde akdi ilişki bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde esasa girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

    Sanıkların, 2008 yılı hac sezonunda hac organizasyonu distribütörlüğü yaptıkları ve katılanları hacca götüreceklerinden bahisle her iki katılandan toplam 9000 euro para aldıkları, ancak organizasyon işlemlerini yaptırmayıp katılanların Diyanet İşleri Başkanlığınca kura ile belirlenen hacca gitme imkanlarını kullanmalarına engel oldukları gibi katılanların dini inanç ve duygularını istismar ederek haksız kazanç sağladıklarının iddia edildiği olayda, sanıkların somut olayda hileli davranışlarının mevcut olmadığı, bu nedenle atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 13.02.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Krallığı Hac Bakanlığınca kendilerine hac ve umre turu düzenleyen ve olumsuz fiillerinden dolayı Türk acentalarına verilen herhangi bir cezanın tebliğ edilmediği, 15.08.2008 tarihli ...'ın taahhüdünün içeriği dikkate alındığı, vize bedelinin ... tarafından taahhüt edilmediği, davacının alacaklı olduğu ve alacak miktarına ilişkin dosyada delil bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

        Esas sayılı takip dosyasına konu 674.761,30-TL asıl alacağa, 44.936,10-TL işlemiş faiz alacağına, 2.446,80-TL faizin %5 gider vergisi alacağına, 606,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti alacağı ile 123,90-TL ihtiyati haciz gider alacağı dahil olmak üzere toplam 722.674,10-TL nakdi alacak ile 1.600,00-TL gayrinakdi çek depo bedeli alacağına ilişkin itirazının iptali ile, İzmir 13. İcra Müdürlüğü'nün .../... Esas ve İzmir 19. İcra Müdürlüğü'nün .../......

          yazılarak murisin hac ve umre kayıtları ve tarih aralığı istenmiş gelen yazı cevabında 2002 yılında hac kaydının olduğuna ilişkin cevap verildiği görülmüş,davaya konu taşınmazların devir tarihleri incelendiğinde ; davaya konu taşınmazlardan 357 ada 3 nolu parsel 27/09/2001tarihinde , 321 ada 80 nolu parsel 16/08/2001 tarihinde ,321 ada 82 parsel 16/08/2001 tarihinde davalılara devir işlemi yapıldığı ve bu devir işlemleri tarihinin hac kaydından önce gerçekleştirildiği ve yine dinlenen davalı tanıklarının bu hususu desteklediği, davacı tanıklarının görgüye dayalı bilgilerinin olmaması davalıların sosyal ekonomik durum araştırma raporları değerlendirildiğinde; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlı olduğu; bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması...

          İLK DERECE KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Tüm bu deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacıların Mülhak El-Hac T7 Vakfı'nın galleye müstehik vakıf evlatları oldukları anlaşılmakla davalarının kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle; "Davanın kabulü ile davacıların Mülhak El-Hac T7 galleden istifade eden vakıf evladı olduklarının tespitine," şeklinde karar verilmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/22 Esas 2008/400 Karar sayılı 14.10.2008 tarihli kararı ile El Hac Bin-i Ali Şakirt Hacı Ali Efendi Vakfının galesinden istifade eden evladı olduğunun tespitine karar verildiği , vakıf sicil kaydı, dosyası ile aldırılan bilirkişi raporu ile sübuta erdiğinden, davacıların El Hac Bin-i Ali Şakirt Hacı Ali Efendi Vakfının galleye müstahak vakıf evladı oldukları anlaşıldığından, açılan davanın kabulüne karar verilmesi yönünde mahkememizde oluşan kanaate göre aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir." gerekçesiyle; "1- ) Davacının davasının KABULÜ İLE; Davacılar TC kimlik numaralı T1 ile TC kimlik numaralı T2 Kayseri'de kurulu bulunan El Hac Bin-i Ali Şakirt Hacı Ali Efendi Vakfının galleye müstehak vakıf evladı olduklarının TESPİTİNE," şeklinde karar verilmiştir....

          Büyükelçiliği tarafından davacının 11.04.1990-11.05.1992, 04.05.1993-25.04.1994 tarihleri arasında Suudi işverenler nezdinde çalıştığı belirtilmiş ise de Hatay İl Emniyet Müdürlüğü tarafından davacının 1992-1995 yılları arasında herhangi bir yurda giriş çıkış kaydının bulunmadığı bildirildiğinden, cevaplar arasındaki çelişkinin giderilmesi açısından davacının yurtdışında olduğu dönemler yeniden araştırılarak açıklığa kavuşturulmalı, dosya içerisinde bulunan pasaportlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının hangi tarihlerde hangi ülkeye gidip geldiği tespit edilmeli, davacının hac döneminde yaptığı çalışmaya ilişkin resmi bir görevlendirme olup olmadığı, hac döneminde yapılan taşımacılığın nasıl olduğu da araştırılmak suretiyle, işverenin Suudi Arabistan'da bulunan ......

            UYAP Entegrasyonu