WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtiyati tedbir talep edilen şirketin kayyum atandığı ,davalı şirketin yönetim kayyımı izni dışında devretmesinin mümkün olmadığı, diğer taraftan mevcut dosyada talep edenin sunduğu belgeler ve beyanlardan talebin yargılamayı gerektirdiği , davayı sonuçlar mahiyette ihtiyatı tedbir verilemeyeceği de nazara alınarak talebin reddine ..." gerekçesiyle, davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....

    Maddesi uyarınca ihtiyatı hacze hükmedilebilmesi için vadesi gelmiş olan para borcunun rehin ve temin edilmemiş olması gerekir. Öte yandan aynı kanun maddesi uyarınca borcun vadesi gelmemiş ise, borçlunun muayyen yerleşim yerinin bulunmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması halinde ihtiyatı haciz kararı verilebilir. Bunun yanında ihtiyatı haciz kararının verilmesi için yaklaşık ispat kuralı aranmakta olup İİK 258/1 maddesine göre, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. Davacı tarafından ibraz edilen kredi sözleşmeleri, ihtarname ve muacceliyet ihtarına dair tebligatın yapıldığını gösterir belgeler değerlendirildiğinde alacağın varlığı,muacceliyeti ve miktarı yargılama sonunda tespit edileceğinden ihtiyatı haciz talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, Davalıya ait toplamda 52 markanın huzurdaki dava sonuçlanana kadar 3. kişilere devredilmesini önlemek amacıyla tedbir kararı verildiğini, söz konusu ihtiyati tedbir kararına karşı 10.07.2020 tarihli cevap dilekçesi ile sunulan itirazlarının Sayın Mahkeme'nin 24.11.2020 tarihli kararı ile reddedildiğini, söz konusu kararın 24.11.2020 tarihinde e-tebligat marifetiyle tebliğ edildiğini, ihtiyati tedbir için gerekli şartların iş bu davada kesinlikle mevcut olmadığından söz konusu tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, ihtiyati tedbir kararının yokluklarında ve savunma dinlenmeksizin verildiğini, savunması ve karşı argümanları dinlenmeksizin 52 farklı markaya ilişkin verilen ihtiyati tedbir kararının HMK'ya, Anayasa'ya, AİHS'ye ve hukukun temel ilkelerine aykırı olduğunu, sayın mahkeme tarafından hükmedilen ihtiyati tedbir kararının menfaatler dengesine ve ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir kararının teminatsız olarak verilmesinin...

      İhtiyati tedbire itiraza ilişkin HMK’nın 394. maddesinde uygulanacak usul kısaca şu şekilde açıklanmıştır: Aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen karşı taraf dinlenilmeden verilen ihtiyati tedbir kararına karşı tedbirin uygulanması sırasında hazır olunması halinde tedbirin uygulanmasından itibaren, hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz edilebilir. İtiraz üzerine mahkeme duruşma açarak tarafları davet eder ve itiraza ilişkin bir karar verir....

        Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir....

        in vekilliğini üstlendiğini ve aralarında avukatlık ücret sözleşmesi imzalandığını, davalıların aralarında sulh olduklarını belirterek; şimdilik 110.000,00 TL.nin tahsiline, davalılar adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddinin gerektiğini ihtiyati tedbir ve ihtiyati haczin koşullarının bulunmadığını savunmuştur. Mahkemenin 12.11.2012 tarihli kararı ile;talep edilen 110.000,00 TL.nin %10'u oranında teminat karşılığında ... adına kayıtlı ise,2193 ada 1 parsel C blok 13 ve 14 bağımsız numaralı taşınmazlar ile davalı ... adına kayıtlı taşınmaz bulunması halinde bu taşınmazlar üzerine de İİK.nun 257.maddesine göre,ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiş, davalı ...'ın itirazı reddedilmiş; karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. İ.İ.K.'nun 257. maddesi uyarınca ihtiyati hacze hükmedilebilmesi için vadesi gelmiş olan para borcunun rehinle temin edilmemiş olması gerekir....

          Reddedilen Hâkim Mehmet Çevik (30764)'in, talep hakkındaki görüşü alınmadan dosyayı inceleyen merci tarafından, "...İhtiyatı tedbir istemleri hakkında verilen kararlara karşı yasa yoluna gidilebildiği, tarafsızlığından şüphe uyandıracak herhangi bir durumun bulunmadığı..." gerekçesiyle talebin reddi ile 1086 sayılı H.U.M.K.'nun 36/4 maddesi uyarınca reddeden tarafın 500.- TL idarî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin verilen karar davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre, hâkimin reddi için ileri sürülen hususlar H.M.K.’nun 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden olmadığı gibi H.M.K.'nun 391. maddesine göre, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararlarına karşı temyiz kanun yolu açık bulunması nedeniyle talebin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/685 Esas KARAR NO:2023/770 DAVA: Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle) DAVA TARİHİ: 27.09.2023 KARAR TARİHİ: 11.10.2023 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;-------- bedelli çeklerin hamilinin davacı olduğu, çeklerin davacıdayken kaybolduğunu veya çalındığını, belirtilen çekler hakkında uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilerek ödeme yasağı konulmasına ve ihtiyatı tedbir kararı verilmesi ile çeklerin iptalini talep ettikleri görüldü....

              Mahkemece 25.06.2015 tarihli tensip tutanağı ile dava konusu alacak üzerine %15 oranında teminat karşılığı ihtiyat tedbir konulmasına karar verilmiş, davalılar bu tedbirin kaldırılmasını istemiş,ihtiyati tedbire itirazı mahkemece 12.11.2013 tarihli oturumda dava koşullarında değişiklik olmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... Elektrolitik Bakır San.Tic.A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup ihtiyatı haciz mahiyetindeki tedbir kararının İİK 281/2 maddesine uygun bulunmasına göre ... Elektrolitik Bakır San.Tic.A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ......

                Esas sayılı dosyasında verilen 13.04.2004 tarihli ihtiyatı tedbir kararıyla sanık tarafından dava konusu yerin çevreyle ve ağaçlandırmaya uyumlu hale getirilmesine karar verilmesine karşılık sanığın inşaat artıkları, harfiyat toprağı ve çok çeşitli malzemelerle ocak çukurlarını doldurduğunun, fazla miktarda döküm yapılarak su akışının engellendiğinin, bölgenin topografik yapısının bozulduğunun, kuru dere ve göletlerin oluşmasına ve insan sağladığı açısından tehlike teşkil edecek kot farklarının oluştuğunun belirtilmesine göre; sanığın noter taahhüt senedinin 16. maddesinde ve ihtiyati tedbir kararında belirtilen koşul ve amaç kapsamında hareket ettiğinin kabulü mümkün bulunmadığından, sanığın üzerine atılı suçun subut bulduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321....

                  UYAP Entegrasyonu