DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından başlatılan icra takibinde taşınmazın ihalesinin gerçekleştiği ,davacı vekili tarafından ihalenin feshinin talep edildiği ,ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği , davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi kararında açıklandığı gibi davacı vekili tarafından ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülen hususlara ilişkin açıklandığı gibi satış öncesi ve satışa hazırlık işlemlerindeki usulsüzlük iddiasına dayalı olarak ihalenin feshi talebinde bulunulabilmesi için usulsüzlüğün en geç satış ilanı ile öğrenilmiş olduğu kabul edildiğinden satış ilanının tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde şikayet konusu yapılmadığı takdirde aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshi talebinde bulunulması mümkün değildir....
Davacı taraf malların ayrı ayrı satılmaları gerektiği iddiasıyla da ihalenin feshini istemiştir. Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Ancak, davacı şikayetçi ihalenin feshine yönelik şikayetini 0811/2021 tarihinde yapmış olup, şikayet tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan İİK'nın 134/2 maddesine göre işin esasına girilmediğinden davacı aleyhine para cezasına hükmolunmamasına karar verilmesi gerekirken, şikayet tarihinden sonra 30/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren 2004 sayılı İİK'nın 7343 sayılı Kanun'un 27. maddesi ile değişik İİK'nın 134/6 maddesindeki; (Ek fıkra:24/11/2021- 7343/27 md.) " İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir. Ancak ihalenin feshi talebinin usulden reddi gereken hâllerde duruşma yapılmadan da karar verilebilir. İcra mahkemesi; 1. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler dışında kalan kişilerce talep edilmesi nedeniyle, 2....
İİK.nun 134/2. maddesindeki bu düzenlemenin hükümet gerekçesine bakıldığında “ihaleye iştirak edenlerin şikayet yoluyla ihalenin feshini isteyebilmeleri için yurtiçinde adres göstermeleri zorunluluğu getirmek suretiyle kötü niyetli isteklilerin önüne geçilmesinin amaçlandığı” belirtilmiştir. Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarına göre de yurtiçinde adres gösterme koşulu ihalenin feshini isteyen üçüncü kişiler için olduğu kabul edilmekte olup takip dosyasında adresi mevcut olan alacaklı ve borçlu için anılan şart aranmamaktadır. Ancak, bu durum, takip dosyasında yurt içinde bir adresin mevcut olması ve ihalenin feshi istemine ilişkin başvuru dilekçesinde hiç adres gösterilmemesi hali içindir. Borçlu veya alacaklı şikayet dilekçesinde, yurt dışında bir adres göstermişse, bu durum açıkça anılan maddedeki “yurt içinde adres gösterme” zorunluluğuna aykırılık teşkil edecektir.....
nun 134/7. maddesinde, satılan malın esaslı vasıflarındaki hata nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. Öte yandan, gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında; artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler ihalenin bozulma nedenleri arasında sayılmıştır.İİK.'nun 134/2. maddesinde ise; ihalenin feshinin, icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde istenebileceği, ancak; aynı maddenin 7. fıkrasında; satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya bilahare vakıf olunması halinde şikayet müddetinin öğrenme tarihinden başlayacağı, bu sürenin ise her halükarda ihaleden itibaren bir seneyi geçemeyeceği öngörülmüştür.Somut olayda, şikayetçinin, araçtaki esaslı hataya ilişkin ihalenin feshi sebebine, ihale konusu ... plakalı aracı 21.10.2014 tarihinde ihale ile satın almasından ve noterlikçe düzenlenen araç satış sözleşmesi ile ...'...
Somut olayda, ihalenin feshi nedenleri kapsamında süresiz şikayete tabi olan İİK.nun 129.maddesine aykırılık hali bulunmadığı, diğer ihalenin feshi nedenlerinin ise en geç ihalenin yapıldığı tarihte öğrenilmiş kabul edileceği ve ihale tarihinden itibaren az yukarıda açıklanan İİK.nun 134/2.maddesinin öngördüğü yedi günlük hak düşürücü sürenin başladığı, ihalenin satış ilanında belirtilen birinci arttırma tarihi olan 05/03/2020 tarihinde yapıldığı, davacının iş bu ihalede hazır bulunduğu, bu nedenlerle davacının ihalenin feshi davası açması için öngörülen 7 günlük hak düşürücü sürenin bu tarihte başladığı ve 12/03/2020 tarihinde sona erdiği, davanın ise 13/03/2020 tarihinde açıldığı anlaşıldığından davanın süre yönünden reddine ilişkin Mahkeme kararında herhangi bir isabetsizlik yoktur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, uyuşmazlık, davacı tarafın, ihalenin feshi istemli olarak açmış olduğu davanın tefriki sonucu oluşturulan dosyanın, memur muamelesini şikayet ve takibe itiraz istemli olarak sonuçlandırılmasına dayalı kararın istinafı istemine ilişkindir. Davacı tarafından, Edremit İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/396 E. Sayılı dosyasında ihalenin feshi istemli olarak açılan davanın 07/12/2018 tarihli tensip zaptı ile ilk derece mahkemesince, davacının şikayet, takibe itiraz ve ihalenin feshi talepli davaları birlikte açtığı gerekçe gösterilerek, icra takibine itiraz ve şikayet talebinin tefrikine, yeni esasa kaydedilmesine karar verilerek istinafa konu olan 2018/403 E. Sayılı dosyanın tefrik sonucu oluşturulduğu, yapılan yargılama sonucu şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Temyiz Sebepleri Şikayetçi borçlu şikayet ve istinaf dilekçesi içeriğini tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ihalenin feshi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 134,134/2 3. Değerlendirme Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayet tarihi itibariyle yürürlükte olan İİK'nın 134/2. maddesinde “ihalenin feshini, Borçlar Kanunu’nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler, yurt içinde bir adres göstermek koşulu ile İcra Mahkemesinde şikayet yoluyla ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler” hükmüne yer verilmiştir....
Somut olayda, ihalenin feshini isteyen takip dosyasının borçlusu konumunda olup, şikayet dilekçesinde; yurt dışında olduğunu, kendisinin bulunmadığı yurt içinde bir adrese tebligat yapılarak haberi olmaksızın takibin devam ettirildiğini ileri sürerek ihalenin feshi isteminde bulunduğu ve takip dosyasında ihalenin feshini isteyen borçlu tarafından kabul edilen bir adresin bulunmadığı, ödeme emrinin alacaklının talebi üzerine 4.05.2017 tarihinde yurt dışında tebliğ edildiği, bunun yanı sıra şikayet dilekçesinde yurt içinde bir adresin gösterilmediği ve vekilinin vekaletnamesinde de yurt dışı adresinin (Kiev/Ukrayna) yer aldığı görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, İİK. nun 134/2. maddesindeki koşulu taşımayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin esası incelenerek, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibari ile doğrudur....
nin, ihalenin feshi isteminin reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, şikayet konusu taşınmazlardan,150.000,00 TL muhammen bedelli 3250 ada 4 sayılı parseldeki 10 numaralı bağımsız bölümün 150.050,00 TL'ye satıldığı, dolayısıyla satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçi borçlu ... Turizm İnş. Teks. San. ve Tic. A.Ş.'nin sözü edilen taşınmaz yönünden, İİK'nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamaması nedeniyle anılan taşınmaza ilişkin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur....