"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Dava konusu 119 ada 6, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların hangi parsel ya da parsellerin ifrazı sonrasında oluştuğunun tespiti ile belirlenecek kök parsellerin kadastro tutanak örnekleri ve ifraz haritalarının, 2- Eski 1522, 1523 ve 1534 parsel sayılı taşınmazların hangi parsellere ifraz gördüğü belirlenerek ifraz harita ve belgelerinin Tapu ve Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. D/G...
a kayden satıldığı ve ölümüyle de davacılar ... ve müşterekleri adına intikal gördüğü, ancak zeminde ifraz sırasında düzenlenen sınırlardan farklı olarak kullanıldığı, uygulama kadastrosunda önce fiili duruma göre sınırların belirlendiği, .. mirasçılarının itirazı üzerine komisyonca itiraz kabul edilerek ifraz haritası sonucu oluşan ve kadastro paftasına aktarılan sınırın esas alındığı ve askı ilan süresi içinde komisyon kararına karşı eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf fiili kullanım sınırlarına değer verilmesi gerektiğini öne sürmekte, davalı taraf ise ifraz sonucu oluşan çapa göre sınırların belirlenmesi gerektiğini savunmaktadır. Diğer bir anlatımla, çözümlenmesi gereken sorun taşınmazların ilk maliki tarafından yapılan ifraz sonucu oluşturulan sınıra mı yoksa fiili kullanıma mı değer verileceği noktasında toplanmaktadır....
in Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemin parselasyon değil ifraz ve tevhid niteliğinde bir işlem olduğu anlaşıldığından, davacının muvafakatı olmaksızın tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın reddine ilişkin mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı ...'ın Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden, ... İli, ... pafta, ... ada, … sayılı parselin sahibi ile … sayılı parselin hissedarlarının başvurusu üzerine, sadece iki parseli kapsayacak şekilde tesis edilen işlemin, parselasyon değil ifraz ve tevhit işlemi olduğu, bu nedenle, taşınmaz sahiplerinin tamamının muvafakatı sağlanarak yapılması gereken tevhit ve ifraz işleminin, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesinin uygulandığından bahisle re'sen gerçekleştirilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığından, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür....
Ancak Bartın Belediye Encümeni, taşınmazın bulunduğu imar adasında öneri ifraz çizgisi bulunduğu, ifrazın öneri ifraz çizgilerine uyulmadan yapıldığı için krokide gösterilen şekilde aynen taksimin mümkün olmadığına karar vermiş, mahkemece encümen kararı esas alınarak dava reddedilmiştir. Ancak, belediye encümen kararında, ifraz krokisinin imar adası öneri çizgilerine uyulmadığı için taşınmazın aynen taksiminin mümkün olmadığı belirtilmekle, mahkemece harita mühendisi bilirkişiden imar adası öneri çizgileri esas alınarak ifraz krokisi düzenlenip düzenlenemeyeceği ve aynen taksiminin mümkün olup olmadığı hususunda rapor alınarak düzenlenecek rapora göre taşınmazın aynen taksiminin mümkün olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiği halde eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Dosya içeriğine göre davacının dayandığı tapu kaydının ilk tesisinde tescil ilamı ile oluştuğu, bilahare bu kaydın malikleri arasında ifraz ve taksim suretiyle dava konusu edilen yolun da kayıt malikleri arasında yapılan ifraz sonucu oluştuğu ve taşınmazın ifraz krokisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için davacının dayandığı tapu kaydının ilk oluşumuna esas teşkil eden tescil ilamı ve krokisi de getirtilerek davacının dayandığı tapu kaydının tesisten itibaren tescil krokisi ve ifraz krokisinin de mahallinde uygulanarak ve ifraz yolu ile oluşan tapu kaydının kapsamının ancak kök tapu kaydı kapsamı içerisinde aranabileceği gözönünde bulundurularak toplanan ve toplanacak delillere göre bir hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları bu sebeple yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece dava konusu taşınmazın ana taşınmazdan ifraz edilip edilemeyeceği hususu Kullar Belediyesinden sorulmuş, olumsuz yanıt bildirmesi üzerine de dava reddedilmiştir. Gerçekten bu tür davalarda ifrazen tescile karar verebilmek için dava konusu edilen taşınmaz bölümünün ana taşınmazdan ifraz olanağı bulunması gerekir. Dava konusu taşınmaz, ... mevkiinde tarla niteliğindedir. Taşınmazın bulunduğu yörede imar planı yapılmamıştır. İmar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla parsellerin hisselere ayrılarak tescil olanağı yok ise de dava konusu yer ana taşınmazdan ifraz edilebilir nitelikte ise bağımsız bir parsel olarak tescil edilebilir. İfraz olanağının bulunup bulunmadığının bildirilmesinde yetkili mercii ise, imar planı yapılmadığından Belediye değil, 3194 Sayılı İmar Kanununun 18 ve 18. madde yönetmeliği uyarınca İl Bayındırlık Müdürlüğüdür....
Bu itibarla, çekişmeli taşınmaz mahkeme kararıyla ifraz edilmesi halinde ifraz edilen her bir bölümün, fen bilirkişi raporunda harflendirilerek yüzölçümlerinin gösterilmesi; mahkemece de hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna atıf yapılmak suretiyle ifraz edilen her bir bölüm hakkında ayrı ayrı karar verilmesi zorunludur. Mahkemece, hükümde ifraz edilen 102 ada 104 ve 116 ada 2 sayılı parsellere yönelik olarak fen bilirkişi raporuna atıf yapılmaması ve dosyada mevcut raporda, çekişmeli taşınmazların ifraz edilen her bir bölümünün harflendirilerek yüzölçümlerinin buna göre belirlenmemesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R 1- Dava konusu 132 ada 134 (ifraz ile 139 parsel) parsel sayılı taşınmazın tesciline esas Midyat Kadastro Mahkemesinin 2006/10 Esas sayılı dosyanın, 2- Dava konusu 132 ada 134 (ifraz ile 139 parsel) parsel sayılı taşınmazın ifraz gördüğü dosya arasında bulunan mahkeme ilamından anlaşılmakla, Midyat Kadastro Mahkemesinin 2007/1 Esas – 2007/50 Karar sayılı dosyanın, 3- Dava konusu 132 ada 134 (ifraz ile 139 parsel) parsel sayılı taşınmaza komşu olan 132 ada 90 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağının okunaklı fotokopisinin, 4- Miktar araştırmasına ilişkin olarak Midyat Tapu Sicil Müdürlüğünün 16.01.2009 tarihli yazı cevabı ekindeki listede belirtilen davacı ... adına kayıtlı 101 ada 148 parsel, 118 ada 54-55-59-60 parseller, 119 ada 20-27-36-37 parseller, 127 ada 49-67 parseller, 131 ada 110 parsel, 143 ada 22...
-KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu 101 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ifraz edildiği, ifraz sonucu 101 ada 4, 5, 6, 7, ve 8 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla; Dava konusu 101 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sonucu oluşan 101 ada 4, 5, 6, 7, ve 8 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin ifraz haritasının, dava konusu toprak tevzi parseli olan 123 parselin haritası da eklenerek, dava konusu bu alanın ifraz sonucu oluşan yeni parsellerden hangisi içerisinde kaldığı belirlenmek suretiyle ilgili belgelerin temini ve evrakına eklenmesi, geri çevirmeyle istenilen hususun yerine getirilip getirilmediği denetlendikten sonra, temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Daireye gönderilmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, belirtilen işlemlerin yerine getirilmesi için dosyanın hükmü veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Dairemizin 12.09.2013 tarihli 2013/9687 Esas, 2013/11442 Karar sayılı mahalline iade kararı ile 04.10.2011 tarihli ifraz krokisi gönderilerek onay makamı olan "Belediye Encümeninden" taksimin mümkün olup olmadığı hususunda karar alınması istenmiş ise de Dairemizin mahalline iade kararının gereğinin tam olarak yerine getirilmediği, mahkemece Belediye Başkanlığına taksimin mümkün olup olmadığı şeklinde müzekkere yazıldığı ve Belediye Encümeni yerine Plan Proje Müdürlüğü tarafından ifraz projesinin uygun olduğunun bildirildiği görülmüştür. Bu defa mahalline iade kararımız daha dikkatli okunarak yeni bir yazışmaya ve ihmale sebebiyet verilmeksizin 04.10.2011 tarihli ifraz krokisi müzekkere ekinde gönderilerek dava konusu taşınmazların taksiminin mümkün olup olmadığı hususunda onay makamı olan "Belediye Encümeniden" karar alınarak en kısa zamanda Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 11.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....