Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tapu kayıtlarının evrakı müsbiteleri arasında ifraz haritaları bulunmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Yasasının 20/A maddesinde kayıt ve belgelerin harita, plan ve krokiye dayanmaları ve bunlarında yerlerine uyglanmalannın mümkün bulunduğu hallerde kayıt kapsamının kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlara değer verilerek belirleneceği öngörülmüştür. İfraz haritasında kenar uzunlukları belirtildiğine göre ve de fen bilirkişilerince uygulamaları yapıldığına nazaran mahkemenin 04.11.1974 tarihli ifraz haritasının uygulanabilirliğini yitirdiği yönündeki görüşüne katılma olanağı yoktur. Tapu kayıtları hukuki değerlerini korumaktadır. Fen bilirkişilerince düzenlenen geniş kapsamlı raporlu krokilerde 175 nolu parselin davacının dayandığı Mart 1937 tarih 125 nolu sicilden gelen ve ifraz sonucu oluşturulan Ağustos 1982 tarih 99 sıra nolu tapu kaydı ve haritası kapsamında kaldığı belirlenmiştir....

    ifraz edilmek suretiyle 544 parsel sayısı ile tapu kaydı oluşmuş, bu parselde pilon yeri için ifraz edilmiş ve çekişmeli 944 parsel sayılı taşınmaz bu şekilde, 62302 m2 yüzölçümündeki orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt edilmiştir....

      Kullanım kadastrosu sonucunda, 2394 ada 5, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar, yukarıda açıklandığı şekilde Hazine adına tespit ve tescil edilmiş; bilahare, 2010 yılında yapılan güncelleme çalışmaları sonucunda, 2394 ada 5, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar ile dava dışı parsellerde fiili kullanım durumuna göre tevhid ve ifraz işlemleri yapılmış, 2394 ada 5, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlarda yapılan ifraz işlemi sonucunda da dava konusu 2394 ada 25 parsel sayılı taşınmaz oluşmuştur. Güncelleme çalışmaları sonucunda yalnızca 2394 ada 5, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar ifraz edilmiş olup, ifraz edilen bölüm yönüyle kullanım şerhleri terkin edilmiştir. Bu durum karşısında, dava konusu 2394 ada 25 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak Kadastro Mahkemesinin görevi devam etmektedir....

        Mahkemece yapılması gereken iş; ifraz sonucu oluşan 4 nolu parselde dava dışı şirket ile pay sahibi olduğundan davacının müddeabihi temliki sebebiyle 186/I. maddesi uyarınca işlem yapılarak dava dışı şirketin de muaraza ve müdahalenin men'i talebinden vazgeçmesi halinde sözleşmenin feshine ve davalının sadece ifraz sonucu oluşan 986 ada 3 parselden muaraza ve müdahalesinin men'i ile şerhin terkinine 4 parsel hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, şirketin 4 parselden aldığı hisse yönünden davacı ... yerine geçerek davaya devam etmesi halinde bu parsel ile ilgili de men kararı verilmesi olmalıdır. Yerel mahkeme kararının bu sebeplerle bozulması gerekirken ifraz ve pay devri gözden kaçırılarak onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir....

          Belediye Başkanlığı tarafından gönderilen imar krokisinde taşınmazın batı ve kuzeyinde imar yolu mevcut bulunduğu bildirilerek taşınmazın ifraz sonucu oluşacak parsellerin yola cephesi olması kaydıyla taksiminin mümkün olduğu bildirilmiştir. ......

            Kasabasında tescil harici bırakılmış devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazın davalı Belediye adına yolsuz ve hukuka aykırı biçimde 3225 sayılı parsel olarak tescil edilip bilahare 373 adet parsele ifraz edildiğini, açılan dava sonucu ... 1....

              Mahkemece keşif yapılarak teknik bilirkişi'ye dava tarihinden önce 26.06.2013 tarihli İl Encümen Kararına göre ifraz (taksim) projesi düzenlettirilmiş ise de bu projeye göre taşınmaz bahçe vasfında olduğundan İl Özel İdaresinden İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığının sorularak onay alınmadığı anlaşılmaktadır....

                Davalı vekili, müvekkili ile davacıların murisi arasında imzalanan sözleşme gereği 43 ada 131 parselde kayıtlı gayrimenkulün 4856 m²'lik kısmına sözleşme şartları dahilinde müvekkilinin imalat yapacağını, arsa malikinin sözleşme gereği inşaat yapılacak taşınmazdaki 4856 m²'lik kısmı bütünden ifraz ederek müvekkiline teslim etmesi gerektiğini, ancak bu tarihe kadar ifraz yapılarak arsanın müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkilinin bu kısım için inşaat ruhsatı alabilmesi için ifraz edilerek müvekkiline teslim edilmesi gerektiğini, ifraz yapılmadığı için müvekkilinin inşaat ruhsatı alamadığını, arsa malikinin inşaat ruhsatı alınması için müvekkile vekalet vermediği gibi, ruhsat işlemlerini hazırlayıp harçları yatırması için müvekkiline çağrıda bulunmadığını, arsa malikinin edimini yerine getirmediğini, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                  Mahkemece, bilirkişi krokisinde işaretlendiği üzere imar yolunun terkininden sonra kalan 5000 m2’lik kısma ait tapu kaydının iptali ile bu bölümün ifraz edilerek davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Davada 05.03.2009 günlü satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten Türk Medeni Kanununun 716.maddesi uyarınca kişisel hakka sahip olan bir kimse, malikin kaçınması halinde mülkiyetin hükmen geçirilmesini mahkemeden talep edebilir. Ne var ki, davalının da mirasçısı olan kayıt maliki ..., satış vaadi sözleşmesini “taşınmazın doğu kısmında bulunan 5000 m2’lik bölümün ifrazı yapıldıktan sonra” davacıya satışı vaadinde bulunmuştur. Kural, sözleşmenin aynen ifasıdır. Esasen “ahde vefa=söze sadakat” ilkesi de bunu gerektirir. Dolayısıyla, sözleşmedeki açık hüküm karşısında taşınmazın kuzeyden ifraz edilerek, ifraz edilmiş şekliyle davacı adına tesciline olanak bulunmamaktadır....

                    DAVALI : … Belediye Başkanlığı - … DAVANIN KONUSU : Davacı tarafından, ifraz-tevhid dosya işlemleri adı altında davalı idareye ödenen bedelin iadesi ile dayanağı Belediye Meclis Kararı'nın iptali istenilmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu