Hukuk Dairesi’nin 10.12.2014 tarih, 2014/3441 Esas ve 2014/8041 Karar sayılı içtihadıyla da bu husus açıklığa kavuşturulduğu, “Kayıt kabul davaları alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından, alacağın iflas masasına kaydına karar vermekle yetinilir....
İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından istenebilirken (masaya yazdırılabilirken), müflisin iflas açılmasından sonra doğan alacakları, iflas alacağı olmadığından, iflas masasından talep edilemez. Bu nedenle, iflas masasından istenen bir alacağın, iflas alacağı mı, yoksa masa alacağı mı olduğunu belirlemenin büyük önemi vardır. Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır. İİK'nın 235. maddesine göre, kural olarak sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde ticaret mahkemesine dava açabilirler....
Eldeki davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı, davacı ile müflis şirket arasında finansal kiralama sözleşmesi yapıldığı, davacı tarafça sözleşmeden kaynaklanan borçların ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiği,-------- dosyası ile finansal kiralama konusu makine ve teçhizatın davacı şirkete aynen iadesine karar verildiği, makine ve teçhizatın davacı şirkete iade edildiği, davacı şirket tarafından iflas masasına --- alacak kayıt talebinde bulunulduğu, iflas müdürlüğü tarafından alacağın tamamının reddine karar verildiği, davacı tarafından eldeki dava ile ----- alacağın iflas masasına kayıt ve kabulünün talep edildiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile davacının iflas tarihi itibariyle müflis şirketten ---- alacağı olduğunun tespit edildiği, ihtarname gideri, dava ve takip masrafları ile makine ve teçhizatların geri alınma masrafları toplamı --- tutarın ilavesi ile davalı alacağının ------ tespit edildiği, alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli...
İİK'nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. Asıl alacağa iflastan sonra da, faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir. Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir....
oysa terkin davasının kabulü ile davalının müflisten alacaklı olmadığına karar verilerek davalıya ayrılan payın alacağı nispetinde davacıya verileceğini, bu nedenle mahkeme gerekçesinde belirtilen kararın terkin davasına esas olamayacağını, aynı alacağın hem masa alacağı olduğunun belirtilmesi hem de sıra cetvelinde gösterilerek iki kez ödenmesi sonucunu doğuracak kararın İİK'na aykırı olduğunu; bilirkişi raporuyla tespit edilen alacağın terkinine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın bulünü talep ve istinaf etmiştir....
, ----peşin sermaye değeri ve sarf onay tarihinden iflas tarihine kadar---- faiz alacağı olmak üzere ---olduğu,---nolu alacak kaydı talebi; ----- tarihinde geçirdiği iş kazası nedeni ile ödenen alacağın tahsili amacı ile kurum tarafından ----- sayılı dosyası ile açılan dava dosyası ---- tarihli ilamı ile karara çıktığını, ---- esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığı, ödeme yapılmadığı, --- alacak bulunduğu belirtildiği, alacak talebinin açılımı; --- rücuan tazminat, ---- onay tarihinden iflas tarihine kadar faizi....
Dairemizin 02.12.2013 tarih ve 6042 E., 7639 K. sayılı ilamlarında açıklandığı üzere; bir hukuk davasının kayıt-kabul davasına dönüşmesi için davalının iflas etmesi, iflas idaresinin de dava konusu alacağı iflas masasına kabul etmemesi gerekir. Davalı tarafı dava sırasında iflas eden aleyhine iflastan önce açılan ve İİK'nın 194. madde hükmünde sayılan istisnalardan olmayan bir davaya bakan Mahkemece asıl dava konusu alacağın, ikinci alacaklılar toplanmasında, iflas masasına kaydedilip, alacağın masaca kesin olarak kabul edilip edilmediğinin araştırılması ve şayet kesin suretle kayıt ve kabul edilmiş ise, konusu kalmayan davada hüküm tesisine yer olmadığına kararı verilmesi; masaya kayıt edilmesi istenip de alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise ve kayıt-kabul davası ayrıca açılmamışsa, davaya alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edilerek, varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir....
İİK'nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. Asıl alacağa iflastan sonra da, faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir. Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir....
Dava, iflas alacağının sıra cetveline kayıt kabul istemine ilişkindir. İİK'nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. Asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir. Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. Bu durumda mahkemece davacının iflas tarihine kadar oluşan alacağının kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekirken iflastan sonra işleyecek faiz miktarının da kayıt ve kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....
iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından, alacağın iflas masasına kaydına karar vermekle yetinilir....