Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YAZIM TARİHİ :25/02/2022 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 02/06/2012 tarihli sözleşme yapıldığını, ilgili sözleşmeye göre davacının davalıdan tel, çivi, mantolama malzemesi, menteşe vs. muhtelif inşaat malzemeleri alımı hususunda anlaştıklarını, davacıya gönderilecek mallar karşılığında davacının takibe konu senetleri bir kısmı boş olarak davalıya verdiğini, ancak davalının anlaşma gereği teslim etmesi gereken malları müvekkiline teslim etmediğini, davalının muacceliyet sözleşmesinin kendisine tanığı hakkı kötüye kullandığını, davalın senetlerinin vadesi gelinceye kadar davacıyı oyaladığını, senetlerin vadesi geldiğinde...

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Mahkemenin dava konusu işlemi eksik yorumladığı, ihale ile birlikte ihale yapma kararının da dava konusu edildiği, birinci derece doğal sit alanı olan Munzur Gözelerinde bir çivi dahi çakılmaması gerekirken ihale ile alanda geri dönüşü olmayan tahribata neden olunduğu, Mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verildiği, Kamu İhale Kanunu'nda pazarlık usulünün istisnai bir ihale usulü olarak öngörüldüğü, dava konusu ihalenin 21/b uyarınca yapıldığı, bu düzenlemede idare tarafından ivedilik ve öngörülemeyen durumlar açıkça belirtilmediği için yanlış uygulamalara sebebiyet verildiği, idarelerin kendi planlama ve zamanlama hataları nedeniyle pazarlık usulünü kullandığı, konuyla ilgili Kamu İhale Kurulu kararlarında öngörülemeyen olayın ihale yapılmasını gerektiren durumdan önce idare tarafından “öngörülemez”, “olağan dışı” nitelikte ve “idarenin iradesinden bağımsız” olması ve idarenin kusurunun olmaması gerektiğinin belirtildiği...

    Belgeler arasındaki Yeminli Özel Teknik Büro personeli Okur Özçetin tarafından düzenlenen haritada çivi fabrikası ile poligon gösterilerek taşınmaz içindeki ev belirlenmiştir. Keşifte 5 nolu adreste ev ve arsasının olduğu tespit edilmiştir. Davacıların yıkıldığını iddia ettikleri ev ise 1 ve 5 nolu adresler arasında kalmaktadır. Mahkemece 3 nolu adres Belediyeden sorulmuş olup adresin arsa olarak kayıtlı olduğu bildirilmiştir. Mahkemece, dava konusu bina ile ilgili yıkım ruhsatı başvurusu olup olmadığı varsa binanın kim tarafından yıkılığı sorulmamıştır. Sözleşmeye konu taşınmaz geniş bir parsel olup birçok paydaşı olduğu gibi keşif sonucu alınan harita bilirkişi raporundan içeresinde çok sayıda yapı olduğu görülmektedir. Harita bilirkişi raporunda 2005, 2020, 2016 ve 2020 tarihli hava fotoğrafları uygulanmış olup hava fotoğraflarında davacıların iddia ettiği kısımda yapı tespit edilememiştir....

    Davalı T2 vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu aracın 15.08.2015 tarihinde ve 13.277 km’de “yıllık bakım” talebi ve “motor kısmından takırtı geliyor” şeklinde belirtilen şikayet için bir çekici vasıtasıyla servis girişinin yapıldığını, konu araçta bir dizi kontrol ve ölçümler yapıldığını, tüm elektronik yönetim sistemlerinin özel test cihazları ile sorgulandığını, teşhis amaçlı yapılan bu işlemler sonucunda motorun krank kasnağının gevşediğinin tespit edildiğini, krank kasnağı ve dişlisinin değiştirilerek bahsedilen “takırtı sesi” şikayetinin giderildiğini, dava konusu aracın bir diğer servis girişi olan 02.03.2016 tarihinde ve 21.050 km’de “kırmızı direksiyon ikazı yandı ve direksiyon kilitlendi, sağ arka lastik sürekli iniyor” şeklinde belirtilen şikayetler için servis girişi yapıldığını, yapılan bir dizi kontrol ve ölçümler sonucunda lastiğe geçmiş delici bir cismin (çivi) çıkarılarak lastik tamirinin yapıldığını, direksiyon sistemine elektronik yönetim sistemi güncellemesi...

    VEKİLİ : DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/12/2022 KARAR TARİHİ : 21/06/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı ile ... .A.Ş. arasında Melikgazi İlçesi sınırları içerisinde bulunan ... bahçesine 24 derslikli İlkokul yapım işine istinaden 1. normal kat, 2. normal kat, 3. normal kat tabliyeleri kiriş kolon ve perdeleri ve bekçi kulübesi yapılması (Tel, çivi paspayı kalıp için kullanılacak kereste, vinç, kolon sabitlenmesinde kullanılacak çiroz demirleri için borular, tabliye çelik direkleri, kalıp, demir, çatı işçiliği) konusunda 920.000,00 TL artı KDV ödenmesi konusunda tarafların sözleşme ile anlaştığını, davacının sözleşmede belirtilen yükümlülüğünü yerine getirmiş olup işi bitirmiş ve eksiksiz bir şekilde teslim etmesine rağmen davalı şirket üzerine düşen yükümlülükleri...

      maddesi gereğince dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şu anki ikamet adresi olan konuta taşınmadan önce müteveffa babasından kalma yer olan Kazım Karabekir Mah.954.Sok No:17 de bulunan dairesinde eşi ve çocukları ile oturduğunu, müvekkilinin annesi ve kız kardeşinin psikolojik rahatsızlarının kontrol edilemez hal almasının, müvekkilinin hem aile düzenini hem de yaşam standartlarını yerle yeksan ettiğini, müvekkilinin de miras malı olan eve ilişkin ortaklığın giderilmesi davası açtığını, davanın açılmasına müteakip davalıların saldırgan tavırlarının artış gösterdiğini, müvekkilinin kızkardeşi davalı T4 bipolar hastalığı bulunduğunu, ilaçlarını kullanmadığı süre zarfı içerisinde müvekkiline ve müvekkilinin ailesine karşı sürekli şiddet eğilimi içerisinde olduğunu, müvekkilinin kızkardeşinin dışarıdan çöpleri apartmana yığmak sureti ile sağlık kurallarını da hiçe saydığını, müvekkilinin dairesinin kapısının önündeki ayakkabıların içine çivi...

      Hastanesine götürüldüğünü ve orada iki gün beklediğini, ameliyata alındığını, sol bacağında 34 cm lik bir platin ve 4 tanede çivi attıklarını, kaval kemiğinin kırıldığını ve çenesinde altı dikiş bulunduğunu, ayrıca 2 adette dişinin kırıldığını, kaza sonucunda müvekkilin uğradığı maddi zararların tazmini için işbu davayı ikame ettiklerini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalılar hakkında öncelikle adına kayıtlı vasıta üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesine, haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince verilen 10/10/2019 tarihli gerekçeli kararı ile; "Yukarıda belirtilen gerekçeler dikkate alındığında, TTK’nin 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki davalar yanında, menfi tespit davalarının da dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğu sonucuna varılmaktadır....

        D.iş Esas sayılı dosyası ile tespit yaptıklarını, buna ilişkin hukuki işlem haklarını saklı tuttuklarını, davalı şirketin iki yıla yakın bir zaman geçmiş olmasına rağmen inşaatı bitiremediğini, kaba inşaatı dahi tamamlayamadığını, 1,5 yıl boyunca inşaat üzerine çivi çakılmadığını, ülke çapındaki son ekonomik krizin aşılması neticesinde müvekkilinin 2009-2010 yıllarında hedeflenen satış oranlarını yakaladığını, davalı şirketin inşaat işine başlaması üzerine satışların %70'lere varan oranlarda düştüğünü, bu düşüşün başlıca sebebinin inşaata konulan paravanlar yüzünden müvekkili firmanın görünmemesi ve yola kadar taşan inşaat işinin çoğu zaman müvekkil firmanın yolunu kapatması olduğunu, bütün bu hallerin müşterilerde müvekkili firmanın kapandığı yönünde intiba oluşturduğunu, ayrıca yapılan inşaatın satış gelirleri dışında servis gelirlerine de zarar verdiğini, taşınmazın yıkılması neticesinde araç servis kısmının hasar gördüğünü, servis rampasının yıkıldığını, serviste verimli bir çalışma...

          D.iş Esas sayılı dosyası ile tespit yaptıklarını, buna ilişkin hukuki işlem haklarını saklı tuttuklarını, davalı şirketin iki yıla yakın bir zaman geçmiş olmasına rağmen inşaatı bitiremediğini, kaba inşaatı dahi tamamlayamadığını, 1,5 yıl boyunca inşaat üzerine çivi çakılmadığını, ülke çapındaki son ekonomik krizin aşılması neticesinde müvekkilinin 2009-2010 yıllarında hedeflenen satış oranlarını yakaladığını, davalı şirketin inşaat işine başlaması üzerine satışların %70'lere varan oranlarda düştüğünü, bu düşüşün başlıca sebebinin inşaata konulan paravanlar yüzünden müvekkili firmanın görünmemesi ve yola kadar taşan inşaat işinin çoğu zaman müvekkil firmanın yolunu kapatması olduğunu, bütün bu hallerin müşterilerde müvekkili firmanın kapandığı yönünde intiba oluşturduğunu, ayrıca yapılan inşaatın satış gelirleri dışında servis gelirlerine de zarar verdiğini, taşınmazın yıkılması neticesinde araç servis kısmının hasar gördüğünü, servis rampasının yıkıldığını, serviste verimli bir çalışma...

            Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/76 değişik iş sayılı dosyalarında keşif neticesinde düzenlenen raporlarda, ilk projede yer almayan imalatlara ilişkin olarak ek 122,813 ton çelik işi yapıldığının belirlendiği, sözleşme kapsamında 845 tonluk çelik işinin yapımının üstlendiği, toplam 967,813 ton çelik işi ile 5400 adet metal stud çivi yapıldığını ve fakat yapılan çelik işine ait 955,49 tonluk işin fatura edildiği, boyanın yer yer ayıplı olup giderilmesi için 18.000,00 TL gerektiğinin tespit edildiği anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu