Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE: MADDİ OLAY : Davacıya Mayıs 2010 döneminde çimento ve demir içerikli 120.832 TL'lik fatura düzenleyen … Nakliye Madencilik Petrol ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda; 26/10/2009 tarihinde karayolları ile şehirlerarası yük taşımacılığı ve çimento, alçı harç, kireç, tuğla gibi inşaat malzemeleri perakende ticareti faaliyetleriyle iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 23/09/2014 tarihinde ticaret sicilinden silindiği, iş yerinde 28/10/2009 tarihinde yapılan yoklamada, 50 torba kireç, 100 torba çimento, 27 ton demir, 60.000 adet tuğla ve 600 kg tel çivi bulunduğunun saptandığı, nakliye işinin araç alınınca ifade edildiği, işçi ve şubesinin olmadığı, 22/10/2010 tarihinde gerçekleştirilen yoklamada, bilinen adresinde ulaşılamadığı, yeni adresinin...

    Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde, sözleşmenin imzalanmasından ve tapuda davalılara ferağın yapılmasından itibaren yaklaşık 20 seneden beri taşınmazla ilgili olarak davalılar tarafından hiçbir ameliye yapılmadığını, inşaatla ilgili tek çivi çakılmadığını, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, sözleşmenin 10. maddesine bakıldığında, hem inşaata başlamadan önce tamamlanacak idari sürecin hem de inşaat süresinin azami bir süreyle sınırlandığının görüleceğini, 6 ay içinde taşınmazın imar durumunu konut inşa etmeye uygun hale getirmeyi ve azami 30 ay içinde ise anahtar teslimi şeklinde bağımsız bölümleri teslim etmeyi taahhüt eden davalı müteahhitlerin, üzerine düşen yükümlülükleri gereği gibi yerine getirmediklerini, sözleşmenin yapıldığı sırada ifa objektif olarak imkansız olmasına rağmen, taraflar ifanın sonradan mümkün hale geleceği düşüncesiyle sözleşme yapmışlarsa, bu durumda belli bir tahammül süresi içinde ifanın mümkün hale gelip gelmeyeceğine göre...

      Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacıların desteğinin olan 04/07/2016 tarihinde davalılardan ...’in evinin önündeki elektrik direğindeki arızayı gidermek için direğe çıktığı, dosya içine alınan ceza dosyasında yer alan ölü muayene otopsi tutanağında, ölümün yüksekten düşmeye bağlı olabilecek nitelikte genel vücut travması ve diğer organ yaralanmalarına bağlı geliştiğinin belirtildiği, olay yeri inceleme tutanağında ‘’...elektrik direği üzerinde yapılan incelemede direk üzerinde herhangi bir uyarıcı levhanın bulunmadığı, direği yaklaşık 4,5 metresinde direğe çıkılmasını engelleyici çivi şeklindeki aparatların olduğu, direk üzerinde farklı yönleri gösteren iki adet sokak lambasının bulunduğu...’’ hususunun belirtildiği, savcılıkça alınan bilirkişi raporunda; desteğin 1. derecede asli kusurlu, şüpheli ...’in 1. derece tali kusurlu, ...’ın ise 2. derecede tali kusurlu olduğunun belirtildiği, yine ceza yargılaması aşamasında iş güvenliği uzmanı elektrik elektronik...

        Asliye Hukuk Mahkemesi ile Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında 26 adet dairenin alım-satımı konusunda 22/08/2015 tarihinde bir anlaşma yapıldığını, buna göre davalı şirketin arsa üzerinde 3+1 daire tipi 26 adet daireyi anahtar teslimi inşa ederek davacıya teslim edeceğini, davacının bu iş için 1.700.000 dolar ödeyeceğini, inşaatın teslim süresinin ruhsat tarihinden itibaren 12 ay olduğunu, 300.000 dolar ödeme yaptığını, bu ödemenin bir kısmını 01/09/2015 tarihinde, diğer kısmını ise 07/09/2015 tarihinde Suudi Arabistan Uluslararası havale yolu ile yaptığını, ancak 2 yıl 6 aydır arsada bir çivi çakılmadığını, inşaat ruhsatını almadığını, davalının temerrüde düştüğünü, ödenen 300.000 USD Dolarının ödenmesi için icra takibi başlattıklarını, takibe itiraz edildiğini, itirazın...

          -Kişide a.1-2-3 şeklinde belirtilen kesici alet yaralanmaları mevcut olduğu, yaralanmaların yumuşak doku seyirli olduğu, öldürücü nitelikte olmadığı, çürüme nedeniyle alet özelliklerinin tespit edilemediği, kesici yüze sahip cisimlerle gerçekleştirilmesinin mümkün olduğu, -Kişide c.1 şeklinde belirtilen sol omuzda yaygın yumuşak doku kaybının eşlik ettiği çürüme nedeniyle orijini (ateşli silah, kesici alet, ezici alet vs) tespit edilemeyen 15x10 cm'lik yaralanma olduğu, öldürücü nitelikte olmadığı, -Kişide ensede çok sayıda 0,3 cm'lik delici cisim (çivi, vida, vs... gibi) giriş yaraları olduğu tespit edildiği, yumuşak doku seyirli olduğu, öldürücü nitelikte olmadığı, -Kişide tespit edilebildiği kadarıyla en az (b.1-13 şeklinde belirtilen) 13 adet kesici ezici alet yaralanması mevcut olduğu, sağ oksipital kemikte çökme kırığına neden olan 1 adet yaralanmanın öldürücü nitelikte olduğu, - Kişinin ölümünün kesici ezici alet yaralanmasına bağlı kafa kemik kırığı ile birlikte kafa içi travmatik...

            Davalılar T9 ile T11 ıslah dilekçesine karşı sundukları yazılı beyanda özetle; Ağabeyleri Rafet'in 1995yılından sonra işini ayırıp tek başına çalıştığını, evde kalan davacı ve kendisinin 1995 yılından sonra biriktirdikleri ve borç aldıkları 63.milyar TL'yi (eski para) ağabeyi Rafet'e verdiğini, Rafet'in de iki adet ticari taksi aldığını, 34 XX 766 ve 34 XX 154 plakalı araçlar olduğunu, 34 XX 766 plakalı aracın amca oğlu bir kişi adına iki ticari araç olamayacağından amcasının oğlu Bülent Kılıçoğlu adına yapıldığını, 34 XX 154 plakalı aracın da kayınbiraderi Dursun çivi adına yapıldığını, daha sonra Rafet7in üzerine aldığını, kendisini alamadığını, tanıklarının dinlenilmesini talep etitklerini beyan etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından tanıklar dinlenilmiş, trafik kayıtları istenilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

            DAVA KONUSU : Tazminat ( KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 05/09/2007 tarihinde davalı şirketin İstanbul ilinde bulunan inşaat şantiyesinde "ince iş, sıva-alçı ustası" olarak çalışmakta iken iş kazası geçirerek bir gözünün %100 göremez hale geldiğini, kazanın müvekkilinin uzmanlık alanı olmayan kalıp çakma işinde görevlendirilmesi sırasında çekiç çivi ile kalıp çakmaya çalışırken çivinin sekmesi ve müvekkilinin gözüne saplanması şeklinde meydana geldiğini, davalının müvekkilini bugüne dek "dava açma zararın neyse karşılıyalım" diyerek oyaladığını, davanın zamanaşımına uğramasına yaklaşık 1 ay kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 1.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminatın faizleri ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

            Gözlem Kağıdında "bugün saat 08.00'de kanape tamir ederken sol gözüne çivi geldiği" yönündeki hastanın anlatımını içerir göz acil notu başlıklı belge ile yine davacının 21/11/2009 ile 25/11/2009 tarihleri arasında gördüğü tedavisine ilişkin düzenlenen Epikriz'de davacının "Aldora Mobilya 30 cad. No:35 Organize" adres bilgisinin yer alması hususları tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde: davacının 21/11/2009 tarihinde davalı iş yerinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine yönelik mahkemenin maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekillerinin istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı; 1- )Davalılar vekilinin Kayseri 1....

            KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "Mahkememizce dava konusu ürünlerin bulunduğu mahallinde yerinde inceleme yapılmış keşif esnasında yer alan bilirkişiye tevdii ile hazırlanan rapora göre, vaaz kürsüsünün tam ve eksiksiz olarak montajının yapılarak teslim edildiğinin, kürsü gövde ölçülerinin ve sedir ölçülerinin sektörde üretilen standart ölçülerden biri olduğunun, kürsü aynalık bölümünde kullanılan geçmelerin ve mobilya renklerinin diğer mobilya tasarımlarından farklı olduğunun, kürsünün tasarım olarak diğer mobilyalarla uyumsuz olduğunun, mihrabın tam ve eksiksiz olarak montajının yapılarak teslim edildiğini, minberin montajının yapılarak teslim edildiğinin, minber gövde ölçülerinin sektörde üretilen standart ölçülerden biri olduğunun, minberde montajdan kaynaklı hataların bulunduğunun, minberin teklif formunda ve faturada belirtildiği gibi “Tek yüzü kündekari" olmadığının, minberin hiçbir bölümünde kündekari çalışması yapılmadığının, parçaların çivi...

            hesapları, evrakları divana teslim etmemiş, bir süre sonra tüm bu evrakları yanına alarak toplantı salonunu terk ettiğini, toplantı sonrasında da talep etmelerine rağmen gerekli belgeleri, hesapları ve karar defterini yeni yönetime teslim etmeyeceğini bildirdiğini, ana taşınmaza ait özellikle karar defteri ve sair belgeler yeni yönetim kurüluna teslim edilmediği için karar alıp görevlerine başlayamadıklarını, davalı hakkında ayrıca TCK. 155 uyarınca suç duyurusunda da bulunduklarını, eski yönetici davalı görev yaptığı iki sene boyunca tabi olduğu müteahhitlerin sağ kolu olarak çalışmış, onları aklamak için çeşitli kararlar aldığını, site yönetim planında olmamasına ve genel. kurul kararı olmadan kendine asgari ücretinin yarısı kadar maaş bağladığını, müteahhitlere ait dairelerin aidatlarını almadığını, yasal hakkı olmadığı halde site adına ve kendi adına kat maliklerini icraya vererek müteahhit lehine icra takibi yapıp davalar açmış, görev yaptığı 2 seneden fazla zamanda siteye tek çivi...

            UYAP Entegrasyonu