Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Park Projesi'' adlı 136 dairelik toplam 4 bloktan oluşan yapımı işini üstlendiğini inşaatın ''kalıp, kalıp yağı, çivi, paspayı vs.dahil sarf malzemeli konvansiyonel kalıp, demir ve beton işçiliği'' işlerini ''Taşeron'' sıfatıyla 'Sabit Birim Fiyat Götürü Bedel Esasına'' göre müvekkili şirkete verdiğini, müvekkili şirketinin sözleşme hükümleri kapsamında üzerine düşen tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmiş olmasına ve davalı şirketçe işin durdurulmasına kadar tüm imalatları fen ve teknik kaidelere uygun olarak yapmış olmasına rağmen davalı şirketin, gerek piyasa koşullarını, gerekse de arsa sahibi ile yaşadığı sorunları gerekçe göstererek işi durdurduğunu, ihtarname keşidesine rağmen müvekkilinin yapılan imalatlar nedeniyle doğmuş bulunan alacağının ödenmediğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşmeler kapsamında müvekkili şirketçe ifa edilen malzemeli konvansiyonel kalıp, demir ve beton işçiliği nedeniyle doğmuş bulunan ve büyük bir kısmı hakedişe bağlanan...

    A.Ş tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirci nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2)Davacı açtığı bu davasında talepte bulunurken dava dilekçesinde fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutmaksızın binanın zemin katının yıkım bedeli için 5.000 YTL, yeniden yapılması için de beton gideri olarak 2.850 YTL, ... gideri olarak 3.250 YTL, kalıp gideri olarak 2.100 YTL, çivi,tel vs giderler olarak 500 YTL ki toplam 13. 700 YTL istemiştir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise talep edilen bu kalemler tek tek ve ayrı ayrı irdelenmeden davacının talep etmediği bazı kalemler de ilave edilmek suretiyle yıkım ve yapım masrafları olarak toplam . 14.626.50 YTL bulunmuş;mahkemece de usulün 74 maddesi hükmüne aykırı olarak ve bu yöndeki davacı talebi aşılmak suretiyle bulunan 14.626.50 YTL nın tahsiline karar verilmiştir.Hakim...

      Şti.’nin sayısı bilinmeyen eski tarihli yeni sözleşmeler akdettiğini, gelişen teknoloji ışığında ‘mürekkep yaş’ yöntemiyle bu tür sözleşmelerdeki imzanın atılış tarihinin tam olarak belirlenebildiğini, şirketin ticari defterlerini ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülkü bu şirketten satın aldığının iddia edildiğini, devre mülk inşaatlarının yapı ruhsatlarının iptal edildiğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, inşaata çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, bu sebeple 1997 yılında edimin ifasının imkansızlığının anlaşıldığını, devre mülkle ilgili ihalenin de feshedildiğini, dönemin belediye başkanı ile meclis üyelerinin bundan dolayı cezalandırıldığını, ......

        Davalı ..., sözleşme tarihi itibariyle zamanaşımı yönünden dava süresinin dolduğunu, 1997 tarihinde yapı ruhsatının iptal edildiğini bu tarihten sonra devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, inşaatlara mühür vurulduğunu, edimin ifasının imkansızlığının bu tarih olduğunu, devre mülkle ilgili ihalenin feshedildiğini, 1998/179 Esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunun kabulünde zorunluluk olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra davalı şirket tarafından sahte sözleşmeler hazırladığını, şirketin dava dosyasına her hangi bir belge, bilgi ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülk aldığının iddia edildiğinin, zamanaşımı olmadığı takdirde davanın belediye başkanlığı açısından husumetten reddi gerektiğini, YHGK'nun 2010/13-516...

          Şti.’nin sayısı bilinmeyen eski tarihli yeni sözleşmeler akdettiğini, gelişen teknoloji ışığında ‘mürekkep yaş’ yöntemiyle bu tür sözleşmelerdeki imzanın atılış tarihinin tam olarak belirlenebildiğini, şirketten devre mülkü satın alan üye sayısının bilinmediğini, üyelerin iddia edilen tarihte mi yoksa Hukuk Genel Kurulu kararından sonra mı üye yapıldığının belirlenmesi gerektiğini, bu sahte ödeme belgeleri ve Belediye Başkanının şirket tarafından yetkisiz temsili sonucu büyük oranda zarara uğratıldığını, ödemelerin gerçekleşmediğini, şirketin ticari defterlerini ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülkü bu şirketten satın aldığının iddia edildiğini, devre mülk inşaatlarının yapı ruhsatlarının iptal edildiğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, inşaata çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, bu sebeple 1997 yılında edimin ifasının imkansızlığının anlaşıldığını, devre mülkle ilgili ihalenin de feshedildiğini, dönemin...

            İş sayılı dosyasının incelenmesinde; tespit isteyenin ..., aleyhine tespit istenenlerin ise ... ve ... oldukları, istemin bir adet büyükbaş hayvanın 21/04/2013 tarihinde telef olmasına çivi yutmasının neden olup olmadığının tespitine ilişkin olup, veteriner hekimden alınan rapor ile ölen bir adet hayvanın otopsisi sonucunda hayvanın cisim batmasından öldüğünün tespit edildiği anlaşılmıştır. ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/364 esas, 2014/69 karar sayılı dosyasının incelenmesinde katılanın ..., sanıklarının ... ve ... olup, mahkeme katılana ait bir adet ineğin sanıkların çivili ayva vermesi sonucu öldüğünden, sanıkların mahkumiyetine karar verildiği, diğer ineğin ne sebeple öldüğünün kanıtlanamadığı ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır....

              olmadığını, aradan 16 sene geçtikten sonra Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun (HGK) 2010/13-516 esas 2011/6 karar nolu ilamıyla sorumlu tutulduklarını, bunu fırsat bilen diğer davalı.....i.’nin sayısı bilinmeyen eski tarihli yeni sözleşmeler akdettiğini, gelişen teknoloji ışığında ‘mürekkep yaş’ yöntemiyle bu tür sözleşmelerdeki imzanın atılış tarihinin tam olarak belirlenebildiğini, şirketten devre mülk satın alan üye sayısının bilinmediğini, üyelerin iddia edilen tarihte mi yoksa HGK kararından sonra mı üye yapıldığının belirlenmesi gerektiğini, bu sahte ödeme belgeleri ve o dönem Belediye Başkanının şirket tarafından yetkisiz temsili sonucu büyük oranda zarara uğratıldığını, ödemelerin gerçekleşmediğini, şirketin ticari defterlerini ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülkü bu şirketten satın aldığının iddia edildiğini, devre mülk inşaatlarının yapı ruhsatlarının iptal edildiğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, inşaata çivi...

                Kaza tespit tutanağında; olay mahallinin bölünmüş, üç yönlü T kavşak, düz ve eğimsiz, 10 metre genişlikte, zemini asfalt kaplama, yol yüzeyinin ıslak, havanın yağmurlu, vaktin gündüz, meskun dışı mahal ve azami hız limitinin 110 km/h olduğu, kavşak içerisinde ve sağ şerit üzerinde çukurların olduğu, 34 XX 148 plakalı araca ait 20 m lastik izi tespitinin yapıldığı, olay sonrası otomobilin 20 m savrulup yolun sağındaki Beksan Çivi Fabrikası duvarına çarptığı, akabinde yine 45 m ileri yolun sağ şeridine savrulduğu , önceden yolda bulunmayan ancak kar, yağmur yağışı ve tuzlama nedeni ile oluşan çukurlara, hızını hava ve yol durumu dikkate alarak azaltmadan girerek sonucunda direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun sağından çıkarak çivi fabrikasının duvarına çarpması ve takla atması neticesinde kaza oluştuğu belirtilmiştir....

                YAZIM TARİHİ : 09/06/2023 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 23.10.2015 tarihinde kurularak faaliyete başlayan Haliç Entegre Geri Dönüşüm Metal Çivi San.ve Tic. Ltd. Şti.'...

                  Davaları) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gelmiş olmakla dosya incelendi, yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili T1 03.01.1992 tarihinde Alta İnş. ve Taah.A.Ş. isimli iş yerinde inşaat işçisi (sıvacı) olarak işe başladığını, çalışması ile ilgili olarak işverenlikçe SSK kurumuna işe giriş başvurusunda bulunularak işe giriş bildirgesi verildiğini, müvekkilinin sigorta sicil numarası aldığını, sigorta sicil numarası o tarihte 20377714 olarak belirlendiğini, sigorta sicil kartı ve işverenlikçe verilen bildirge dilekçemiz ekinde ve delillerimiz arasında sunulduğunu, müvekkilin adının T1 olmasına rağmen hem işverenlikçe verilen bildirgede hem de sigorta sicil kartında isminin Hasan Arslan olarak geçtiğini, müvekkilinin çalışmasının 17.gününde inşaat sahasında ayağına çivi...

                  UYAP Entegrasyonu