Esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılmasına dair kesin karar verildiğini, bu mahkeme kararına göre İzmir 4. İcra Dairesinin .../... Esas sayılı icra dosyasından 09.12.2021 tarihinde UETS ile tebliğ edilen ve 09.12.2021 tarihli muhtıra gereği olarak, İİK md. 33/a kapsamında icra takibinin zamanaşımına uğramadığına ilişkin dava açılmak üzere taraflarına verilen 7 günlük yasal süre içerisinde davayı ikame ettiklerini belirterek İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesi .../... Esas .../... Karar sayılı dosyasında verilen İcranın Geri Bırakılması kararına istinaden, İİK md.33/a kapsamında İzmir 4. İcra Dairesinin .../... Esas sayılı takip dosyasına ilişkin söz konusu alacak için zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 08/04/1997 vade tarihli bonoya dayanarak İzmir 4. İcra Dairesinin .../......
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/784 E. sayılı ilamı ile verilen icranın geri bırakılması kararının kaldırılması talebiyle ilgili davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından HMK'nin 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Dava dilekçesinde bahsi geçen ancak daha sonra davalı borçlunun talebi ile icranın geri bırakılması kararı alınan İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 2008/1669- 5721- 5727- 5965- 17142- 18980 sayılı dosyaları incelendiğinde; icra dosyalarında alacağın dayanağının birbirini takip eden çekler ve bonolar olduğu, anlaşılmıştır. Mahkemece davacı vekiline davalı borçlu ile arasındaki ticari ilişkinin neye dayalı olduğuna dair delillerini ibraz etmesi için süre verilmesi, sonucuna göre de icranın geri bırakılması kararı verilen icra dosyaları ile birlikte değerlendirilerek ticari ilişkinin başlangıcı belirlenerek karar verilmesi gerekirken, 2008/18970 ve 2008/18971 sayılı dosyalar yönünden eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 10/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İtirazın İptali - İcranın Geri Bırakılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen; 1...Aile Mahkemesinin 2006/362 esas, 2010/9 karar sayılı dava dosyası, 2...2. İcra Müdürlüğünün 2011/4595 sayılı icra takip dosyasının eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.05.12.2013 (Per.)...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/335 eses sayılı davasında icranın geri bırakılmasına karar verildiğini ve kararın kesinleşmiş olduğunu, davada henüz 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmamış olduğunu, İİK'nın 33/a maddesi uyarınca "alacaklı , icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zaman aşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açılabilir . Aksi takdirde icrası istenen ilamın zaman aşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder" hükmü gereğince, Trabzon İcra Müdürlüğünün 2016/18778 Esas sayılı takibindeki alacağın zaman aşımına uğramadığı hususunun tespiti ile takibin devamına karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür....
Bu durumda mahkemece şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi yerine yazılı gerekçeyle şikayetin reddi yönünden hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 22.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde mahkemece, 818 sayılı BK'nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından istemin reddine karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 11....
ı sorumlu kılan bir ilam henüz alınmamış olması nedeniyle ING Bank hakkında takibin iptaline karar verilmesi gerekirken icranın geri bırakılması isabetsizdir" gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece, yeniden yapılan yargılama neticesinde, bozmaya uyma kararı verildiği halde davanın reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi halinde (HUMK 429, HMK 363 ve devamı maddeleri) mahkeme artık bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozmaya uyma (ara) kararı, lehine bozma yapılan taraf için usule ilişkin kazanılmış hak doğurur....
Hukuk Dairesinin 2018/892 esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, kararın " İİK.unun 36 .maddesinde " İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtaydan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir. Borçlu, Devlet veya adlî yardımdan yararlanan bir kimse ise teminat gösterme zorunluluğu yoktur. Ücreti ilgililer tarafından verilirse Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtayca icranın geri bırakılması hakkındaki karar icra dairesine en uygun vasıtalarla bildirilir....