Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 11/01/2022 KARAR TARİHİ : 22/04/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkil şirket tarafından davalıya satışı ve teslimi yapılan inşaat malzemeleri karşılığı düzenlenen 29.02.2020 tarihli ................ nolu fatura bedelinden bakiye kalan 9.500,00 TL'nın ödenmediğini, bakiye kalan alacağın tahsili için Diyarbakır İcra Dairesinin ............ esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ve takibin devamı ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir....

    İİK 50/2’nci maddesinde, Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara zaptolunur, hükmü yer almaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410-471 sayılı Kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik  itirazı  incelemesi  zorunludur. ...

      Mahkemece, davalı tarafından başlatılan icra takibinin davacının itirazı sonucu durduğu, takibe devam edilebilmesi için davalının itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali davası açması ve olumlu sonuç alması gerektiği, bu haliyle davacının dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. İİK’nun 72.maddesi uyarınca, borçlu icra takibinden önce veya takipten sonra borçlu olmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Dava konusu icra takibinin itiraz üzerine durdurulmuş olması, itirazın iptali davası açılmadıkça borçlunun menfi tespit davası açmasına engel oluşturmaz. Somut olayda bu davanın açıldığı tarihte alacaklı tarafından açılmış bir itirazın iptali davası bulunmadığına göre davacının dava açmakta hukuki yararı mevcuttur. Mahkemece bu yönler bakımından yanılgılı değerlendirme sonucu davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi isabetsizdir....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine çeke dayalı olarak başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu, davalı şirket ile müvekkili arasında taşınmaz alımı konusunda harici anlaşma yapıldığını, buna göre müvekkilinin davalı şirkete 30.000 TL ödemede bulunduğunu, ancak sonradan taşınmaz alımından vazgeçtiğini, davalının müvekkilinden aldığı para karşılığında çek verdiğini, borcunun 25.000 TL lik kısmını ödediğini ancak kalan 5.000 TL sini ödemediğini, çekin süresi içinde bankaya ibraz edilmediğini, zamanaşımına uğradığını ileri sürerek itirazın iptali ile takibinin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket temsilcisi, dava konusu çekten kalan 5.000 TL sının davacıya elden ödendiğini ancak herhangi bir belge yahut makbuz alınmadığını, davacının çeki de iade etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali-Tescil-İpoteğin Kaldırılması-İcra Takibinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen; 1-... 1. İcra Müdürlüğüne ait 2013/6507 sayılı takip dosyası veya onaylı örneği, 2- ... 4. İcra Hukuk Mahkemesine ait 2015/61 esas sayılı dava dosyası veya onaylı örneği ve dava konusu taşınmaza ilişkin güncel tapu kaydı da eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosaynın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 20.12.2018 (Prş.)...

            Yerel mahkemece, aracın haczine dair tutanaklarda sadece davacının imzası olduğundan davacı ile davalının arasında sözleşme ilişkisi kurulmadığını, bu sebeple icra takibinin borçlu davalının ikametgahında yapılması gerektiğinden yetkisiz icra dairesinde yapılan takibe dayalı itirazın iptali davasının da görülmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle icra dairesinin yetkisizliğine ve itirazın iptali davasının da usulen reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden; davalının aracına, talimatlı haciz talebine dayalı olarak ... İcra Müdürlüğü'nce haciz işleminin yapıldığı, aracın, ...'ta bulunan ve davacının işletmesinde olan otoparkta davacıya yeddiemin olarak teslim edildiği anlaşılmaktadır. Dava, yeddieminlik ücretinin tahsili istemine ilişkin olup, davacı yediemin deposu işletmektedir. Bu nedenle icra takibinin tarafı değildir. Takibe konu haczedilen aracın ... İcra Müdürlüğü'nce haczedilip ...'ta ikamet eden davacıya teslim edildiği ve istendiğinde ...'...

              İİK’nun 71. maddesinin uygulanabilmesi için kesinleşmiş bir icra takibinin varlığı ön koşuldur. Bir diğer söyleyişle, bu yasa maddesi ancak kesinleşmiş bir icra takibinde uygulama alanı bulur. Bu nedenle, borçlunun takipten sonra ve fakat henüz takibin kesinleşmediği dönemde, anılan yasa hükmü sebebi ile takibin ertelenmesine yönelik başvurusunun dinlenme olanağı bulunmamaktadır. O halde, mahkemece; borçlunun itirazı sonucu duran icra takibinin kesinleşmediği dikkate alınarak, borçlunun imhal nedenine dayalı takibin ertelenmesi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan İİK’nun 71. maddesi gerekçe yapılarak icra takibinin ertelenmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, İİK'nın 67/1. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davasının amacı, borçlunun itirazı üzerine duran ilamsız icra takibinin devamını sağlamaktır. İtirazın iptali davalarında takip tarihi itibariyle itirazın yerinde olup olmadığı, icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği ve dava tarihindeki alacak borç durumuna göre bir karar verilir ve davadan sonraki ödemelerin infazda nazara alınacağı hükümde belirtilir....

                  Mahkemece, borçlular tarafından takibe itiraz edildiği, davacı şirket tarafından itirazın iptali istemine ilişkin olarak İzmir 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/176 esas sayılı dosyası üzerinden itirazın iptali davası açıldığı, dosyanın derdest olduğu böylelikle davacı tarafından, tasarrufun iptali davasının icra takibi kesinleşmeden açıldığı, icra takibinin kesinleştirmesi ve aciz vesikasını vermesi için davacı vekiline verilen sürede davacı tarafından herhangi bir belge ibraz edilemediği sonuç olarak davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için diğer dava koşullarının yanında alacaklının kesinleşmiş bir alacağının ve icra takibinin bulunması zorunludur. Diğer bir deyişle davacının alacağının mevcudiyetine dair tereddüt bulunmamalıdır....

                    İtirazın iptali davası için özel bir yetki kuralı koymamıştır. Oysa, borçtan kurtulma davası (madde 69/2), menfi tespit ve istirdat davaları (madde 72/8, madde 89/3) için özel yetki hükümleri kabul edilmiş olup, bu davalar icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde de açılabilir. İtirazın iptali davası için böyle bir özel yetki hükmü bulunmadığından ve mahkemelerin yetkisi ancak kanunla düzenleneceğinden (Anayasa madde 142), icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi HUMK. 9. (HMK. 6 vd.) maddelerine göre yetkili değilse, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılamaz." (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku Cilt.1 Sy.287 vd.) bu haliyle her ne kadar icra takibi aşamasında yetki itirazında bulunulmamış ise de davalı tarafından yargılama aşamasında yetki itirazında bulunulduğu, davalının ikamet adresinin "Bülbül Mahallesi Cumhuriyet Sok....

                    UYAP Entegrasyonu