Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında olayın meydana geldiği yerin ve dava dışı sigortalı-------- ikametgah adresinin --------- olduğu, davalının süresi içinde icra dairesinin yetkisine ve takibe itiraz ettikleri --- müdürlüğünün yetkili olduğunu belirttikleri, HMK m.6 uyarınca, icra takibinin --- yapılması gerekteği, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı anlaşılmakla davanın özel dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir. Böylece icra takibinin yukarıda açıklanan yetkili yer icra dairesine yapılmayarak itirazın iptali davasında yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmasına dair dava şartının yerine getirilmemiş olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davada Konya 2.Sulh Hukuk ve 1.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin olduğunu, kiralananın tahliyesine yönelik bir talebin bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, icra takibinin kira alacağı ve tahliyeye ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Dava, tüketici kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalılar ... bu davada, mahkemenin Yetkisine itiraz ettikleri gibi, söz konusu icra takibinde de, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmişlerdir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 20.03.2002 gün 13241 Esas, 208 Karar sayılı ilamı ve Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, hem icra dairesi hem de mahkemenin yetkisine itiraz halinde, itirazın iptali davasına bakan mahkemenin öncelikle takip dosyasında icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi, icra dairesi yetkili ise işin esasını incelemesi, yetkili değilse itirazın iptali davasını, yetkili icra dairesinde takip yapılmaması sebebiyle ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığından reddetmesi gereklidir. Zira itirazın iptali davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır....
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE: Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak,----- duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz....
aleyhine başlatılan icra takiplerindeki ödeme emirlerinin dava konusu tasarruf tarihinden çok sonra 12.8.2010 tarihinde ilanen tebliğ edildiği ve kesinleştiği bu durumda davacı idare tarafından dava konusu tasarruf tarihinden önceki bir tarihte borçlu şirket ortakları ve kanuni temsilcileri aleyhine 6183 sayılı yasa hükümleri uyarınca usulune uygun olarak bir icra takibi yapılmadığından dava şartının gerçekleşmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için borçlu hakkında yapılmış icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarruffun takip konusu borçtan sonra yapılması, gerçek bir alacağın bulunması gereklidir....
İtirazın iptali istemiyle dava açılabilmesi için herşeyden önce, davalı borçlu aleyhine başlatılmış bir ilamsız icra takibinin bulunması, davalı borçlunun bu takibe itirazı nedeniyle icra takibinin durdurulmuş olması gerekir. Davacı alacaklı tarafından usulünce başlatılmış bir ilamsız icra takibinin bulunmadığı ya da davalı borçlunun itirazı nedeniyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmediği bir durumda ve zamanda, itirazın iptali davasının varlık kazanması da mümkün olmayacaktır. (Yargıtay -----. HD. ------ tarihli kararı)Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;----- İcra Müdürlüğü -----....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/16552 sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile icra takibinin 2.842,84-TL asıl alacak üzerinden devamına, %20 oranı üzerinden hesaplanan 568,56-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava, iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin davalı iş sahibi vekilinin itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptali, icra takibinin devamı istemiyle açılmış, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı yüklenici vekili son oturumda; Kooperatifi temsilen ... ile yaptıkları sözlü anlaşmaya dayanarak dava konusu işleri müvekkilinin yaptığını beyan etmiştir....
Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra takibinin kesinleşmesi tasarrufun iptali davalarında dava koşuludur. Şayet icra takibine karşı yapılan itirazın iptali için dava açılmışsa bu husus ön mesele kabul edilerek bunun sonucu ve dolayısıyla icra takibinin kesinleşmesi beklenmelidir. Somut olayda davacı alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılmış ve Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/05/2007 tarih ve 2004/820 esas 2007/138 karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; anılan hüküm, taraflarca temyiz edilmeyerek 10/09/2008 tarihinde kesinleşmiştir. Başka bir anlatımla davanın dayanağı olan icra takibindeki alacak kesinleşmiş bulunmaktadır....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; protokolün baskı altında imzalandığına dair her hangi bir delil sunulmadığı gibi, belirlenen borcun kabul edildiği, kaldı ki protokole göre, kararlaştırıldığı şekilde borcun ödenmemesi durumunda protokole esas borcun dayanağı icra takibinin kaldığı yerden devamının da kararlaştırıldığı bu durumda yeni bir takip yapılsa bile vekalet ücretinin ve çek tazminatının icra dosyası borçlusu davacı tarafından ödenmesi gerektiğinin açık olduğu kanaatine varıldığı, icra hukuk mahkemesi kararıyla icra takibinin açılmamış sayılmasına karar verildiği gerekçesiyle, protokole göre ödenmesi açıkça kabul edilen borç miktarı içinde vekalet ücreti ve çek tazminatının iadesi amacıyla yapılan icra takibinin yasal dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....