"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, banka kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahisili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalılar, yargılamaya katılmadıkları gibi cevap da vermemişlerdir. Mahkemece benimsenen bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda; davalıların itirazlarının kısmen iptali ile davacının davalı şirket ve davalı ...'a yönelik işlek ticari kredi alacağına ilişkin; icra takibinin toplam 57.992.13 TL üzerinden, 54.057.13 TL esas alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %72 temerrüt faizi yürütülmek suretiyle, davalı şirket ve davalı ...'...
Mahkemece, iddia, savunma, delliler ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesinde anlaşmazlık halinde yetkili yer mahkemesi ve yetkili İcra Müdürlüğü olarak İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri'nin yetkili kılındığı, sözleşmenin düzenlediği tarih itibariyle 6100 sayılı HMK'nın yürürlükte olduğu, her iki tarafın da tacir olduğu, itirazın iptali davasının görülebilmesinin ön koşullarından birisinin de, usulüne uygun yetkili yer icra müdürlüğünde yapılmış bir icra takibinin olması gerektiği, somut olayda sözleşmede yetkili yer mahkemesi ve icra müdürlüğü olarak İstanbul Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri'nin yetkili kılındığı, dolayısıyla yetki sözleşmesinin geçerli bir sözleşme olup yetki sözleşmesi ile yetkili kılınan yer mahkemesi olan İstanbul Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri'nin kesin yetkili yer olup, icra takibinin kesin yetkili yer olan İstanbul İcra Müdürlüğü'nde yapılması gerekirken, yetkili olmayan İzmir İcra Müdürlüğü'nde yapıldığı ve itirazın iptali davasının...
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın beş yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Dairemiz bozma ilamında; somut olayda dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde; davacı tarafın davalı hakkında İstanbul 33. İcra Müdürlüğünün 2012/13565 sayılı dosyası ile başlattığı icra takibinin iptali için İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/1151 sayılı dosyasından açılan davada davanın reddine karar verilmişse de, Yargıtay 12....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 20.03.2002 gün 13-241 Esas, 208 Karar sayılı ilamı ile Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, hem icra dairesi hem de mahkemenin yetkisine itiraz halinde, itirazın iptali davasına bakan mahkemenin öncelikle takip dosyasında icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi, icra dairesi yetkili ise işin esasına girmesi, yetkili değilse itirazın iptali davasını yetkili icra dairesinde takip yapılmaması sebebiyle ortada geçerli icra takibi bulunmadığından reddetmesi gerekir. Çünkü, itirazın iptali davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır, İcra dairelerinin yetkisini düzenleyen İİK'nın 50/1. maddesine göre ilamsız icra takiplerinde HUMK'nın yetkiye dayalı hükümleri kıyas yolu ile uygulanacaktır....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/01/2019 tarih, 2015/1259 esas, 2019/34 karar sayılı ilamı ile iflas kararı verildiği, İlk derece mahkemesince, mevcut durum uyarınca usulüne uygun ve geçerli bir icra takibinin bulunmasının itirazın iptali davasının görülebilmesi için özel dava şartı olduğu, eldeki davada, itirazın iptali istemine konu takibin iptal edilmesi sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davaya konu edilen icra takibinin dava sırasında icra mahkemesince iptal edildiği ve kararın kesinleştiği diğer yandan, söz konusu karardan sonra davalı şirketin iflasına karar verildiği sabittir. Bu halde mevcut duruma göre, davaya konu icra takibinin davalı şirket hakkında verilen iflas kararından önce iptal edilmesi karşısında, itirazın iptali davasının, İİK.'nun 194....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE; Dava, itirazın iptali davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır. Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2018/... Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu aleyhine 6.500,00 TL alacağın tahsili istemi ile başlatılmış ilamsız icra takibine ilişkin olduğu, icra takibinin yasal süresi içinde yapılan itiraz üzeirne durduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinden icra takibine ve davaya konu fatura, sevk irsaliyesi, tebliğ ve teslime ilişkin belge asılları dosya içerisine sunması istenmiş, davacı vekili tarafından fatura ve belgeler ile taraflar arasında düzenlenmiş davalı şirket tarafından kaşe ve imzası bulunan 15/10/2018 tarihi itibariyle 6.500,00 TL borç bulunduğuna dair mutabakat belgesinin de bulunduğu ve ibraz edildiği anlaşılmıştır....
Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibinin yapıldığı, davalı borçlu şirketin yasal sürede borca ve İcra Müdürlüğünün yetkisine itirazı üzerine İcra Müdürlüğü tarafından yetkisizlik kararı ile dosyanın ... Müdürlüğüne gönderildiği, bu İcra Müdürlüğü tarafından çıkartılan ödeme emrinin 26/06/2020 tarihinde borçlu davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı şirketin 30/06/2020 tarihinde yaptığı itiraz üzerine icra takibinin durduğu görülmüştür. 5.Tarafların iddia ve savunmaları ile deliller birlikte değerlendirildiğinde; Açılan dava İİK 67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davasıdır. İİK.’nın 67. maddesine göre itirazın iptali davası açılabilmesi için gerekli olan dava şartları; 1-İlamsız takip yapılmış olması, 2-Borçlunun bu takibe itiraz etmesi, 3-Alacaklının, itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurmaması, 4-İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren 1 yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması şeklinde yasal koşulların gerçekleşmesi gerekir....
İcra Müdürlüğü' nün 2012/7979 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ancak davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, öncelikle davanın asıl dava ile birleştirilmesine, haksız ve yasaya aykırı olarak yapılan itirazın iptali ile Samsun 5. İcra Müdürlüğü'nün 2012/7979 Sayılı icra takibinin 13.384,00 TL asıl alacak ve 25/05/2011 tarihinden itibaren işlemiş faiz üzerinden devamına, borçlu aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı S.. T.. vekili: müvekkilinin kusursuz olduğunu, kaza tespit tutanağına itiraz ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece asıl dava ile birleştirilmesine karar verilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, İtirazın iptaline, 13.384,00 TL'nin davalı S.. T.. ve F.. Ç..'...
Dava, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, Mahkemece; ... Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafından başlatılan icra takibi sırasında davalı borçlu icra dairesinin yetkisiyle birlikte borca itiraz etmiş, açılan bu davada da mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekmektedir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasına bakan mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyip karara bağlaması zorunludur.(HGK.2004/19-410 E- 2004/471 K.sayılı kararında belirtildiği gibi)....
İcra Müdürlüğü'nün takip dosyasının incelenmesinde, borçlu vekilinin ... tarihli dilekce ile, icra takibine konu dayanak ilamın, tapu iptali ve tescil davasına ilişkin olması sebebi ile kesinleşmeden icra takibinin konusu yapılamayacağı, buna bağlı olarak eklentilerinin de kesinleşmeden infaz edilemeyeceğinden bahisle İcra Müdürlüğü'nden takibin iptalini talep ettiği, İcra Müdürlüğü'nce; takibin iptali konusunda İcra Mahkemesi'ne başvurması gerektiğinden talebin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İcra Mahkemesi'nce, borçlu vekilinin talebi incelenip, değerlendirilmeksizin sadece, İcra Müdürlüğü'nün yukarıda bahsi geçen "takibin iptali talebinin İcra Mahkemesi'nden istenebileceği," yönündeki kararının denetimi yapılarak sonuca gidilmesi doğru değildir....