Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; " ... icra takibinin yetkisiz icra dairesinden başlatılmış olması nedeniyle davanın usulden reddine ... " karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, çeke dayalı başlatılan icra takibinin zamanaşımına uğramadığının tespitine ilişkindir. Somut olayda, temel ilişkide zamanaşımının geçip geçmediği davaya konu Bakırköy ... İcra Dairesinin .... (eski esas ...) Esas sayılı icra takibinin konusu olmayıp, yine Bakırköy ... İcra Hukuk Mahkemesinin ... E - K sayılı kararındaki icranın geri bırakılması kararı da taraflar arasındaki temel ilişkiye ilişkin değildir. Bakırköy ... İcra Hukuk Mahkemesi çeke ilişkin 6 aylık zamanaşımının geçmesi nedeniyle icra takibinin icrasının geri bırakılmasına karar vermiştir. Dosya arasına alınan ....İcra Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası içerisinde yer alan Bakırköy ... İcra Dairesinin ....(eski esas ....)...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/618 Esas KARAR NO:2023/601 DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:21/09/2022 KARAR TARİHİ:12/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ İDDİA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile davacı aleyhine başlatılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun .... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyası kapsamında borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptali ve davalının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, icra takibinin dava sonuçlanıncaya kadar teminat karşılığı tedbir yoluyla durdurulmasını, İİK 72/3 maddesi gereğince icra veznesine yatan paranın dava sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir talebi ve takip konusu ... .../......

      Mahkemece, itirazın iptali davası her ne kadar genel hükümler çerçevesinde yargılamaya tabi ise de, davanın temelini icra takibi oluşturduğu ve icra takibi ile ayrılmaz bir bütün teşkil ettiğinden itirazın iptali davasını incelemeye yetkili olan mahkemenin icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yargı çevresi mahkemesi yetkili olduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, itirazın iptali davası olup, yetki kuralları yönünden genel hükümlere tabidir. İtirazın iptali davasının dava konusu takibin yapıldığı yer mahkemesinde açılması gerektiği yönünde bir yetki kuralı bulunmamaktadır. Öte yandan davalının ikametgahının da İstanbul olduğu anlaşılması karşısında mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/96 Esas KARAR NO : 2019/153 DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/03/2019 KARAR TARİHİ : 13/03/2019 Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine Antalyla ... İcra Müdürlüğünün .../... Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, ödeme emrinin TK 35'e göre tebliğ edildiğini, yasal itiraz süresi geçmesinden sonra davalının istemi üzerine İcra Müdürlüğü tarafından dosya borcuna yetecek kadar müvekkilinin malvarlığı ve banka hesaplarına haciz uygulandığını, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinden ve tebliğinden haberi olmadığını, banka hesaplarına haciz konulması üzerine haberinin olduğunu, müvekkilinin haczi öğrenmesi üzerine icra takibinin iptali ve takibin durdurulması amacıyla dava açıldığını, Antalya ......

          in ödeme emrinin icra dairesine başvurarak tebelluğ etmesine ve borcu kabul ettiğini bildirmesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında amaç alacaklının takibinin devemına temin etmiktir. Bunun için tasarrufun iptaline hükmetmekle amaç gerçekleşir. Mahkemece hem takibin hem de tasarrufun dayanağı bononun iptaline biçiminde karar verilmesi biçiminde hüküm kurulması doğru deyil bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün birinci bendindeki icra takibinin ifadesinden sonra gelen (ve bu takibe bağlı bononun) ifadesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak hükmün bu şekilde onanması düşünülmüştür....

            İcra Müdürlüğü'nün 2006/6915 esas sayılı takip dosyası ile giriştiği icra takibine karşı davalı borçluların itiraz etmesi üzerine icra takibi durmuştur. Alacaklı davacı tarafından itirazın iptali istemiyle İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'ne açılan dava sonucunda davalı tarafın yetki itirazında bulunması üzerine mahkemece dava dilekçesinin yetki yönünden reddine,dosyanın talep halinde yetkili ... Asliye Hukuk(Ticaret) Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. Yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine dava dosyasının gönderildiği ... 2.Asliye Hukuk(Ticaret) 2010/3517-11630 Mahkemesi'nce işin esasına girilerek yargılama neticelendirilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, itirazın iptali davalarında yetkili olan mahkeme, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yerdeki mahkemedir. İtirazın iptali davasının dinlenebilmesi için de o mahkemenin yargı çevresi içerisindeki İcra Dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış bir icra takibinin bulunması gerekir....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, İIK 72/son maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında yetkili mahkemenin, icra takibinin yapıldığı yer veya davalının ikametgâhının bulunduğu yer mahkemesi olduğu, davalının adresinin ... ilçesi olması ve menfi tespit davasına konu icra takibinin de ... İcra Müdürlüğü'nün 1999/390 sayılı icra takibi dosyası olması hususları gözönüne alınarak işbu mahkemenin dava konusu olayı çözmekte yetkisi bulunmadığı gerekçeleriyle, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine ve istem halinde karar kesinleştikten sonra dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK' nın 89/3 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır....

                İtirazın iptali davaları için, İİK'da özel bir yetki düzenlemesi mevcut değildir, bu nedenle HMK'nın genel yetki kurallarının uygulanması gerekmektedir. Takibin yapıldığı yer mahkemesi HMK hükümlerine göre yetkili mahkeme değilse, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılması kanunen mümkün değildir. Nitekim benzer nitelikte Yargıtay---- HD'nin ----- Sayılı ilamında: "Mahkemelerin yetkileri ancak kanunla düzenlenebilir ve itirazın iptali davası için de kanunla bir özel hüküm getirilmemiştir. Dolayısıyla icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi HMK hükümlerine göre yetkili mahkeme değilse, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılması kanunen mümkün değildir. Üstelik alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması, o yerdeki mahkemeyi de yetkili hale getirmez." gerekçesi ile bu hususa açıkça değinilmiştir....

                  Ancak eldeki dava; icra takibi sonrasında açılan takibin iptali ve menfi tespit davası niteliğinde olup, İİK 72/son maddesi gereğince “ Menfi Tespit ve İstirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının ikametgahı mahkemesinde de açılabilir.” Hükmünü içermektedir. Davacı icra takibinin yapıldığı Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesinde bu davayı açmış olup, yasa gereği seçimlik haktan yararlanmıştır. Hal böyle olunca Mahkemece işin esasına girilerek sonucu hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu