DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, icra takibine dayanak bonodaki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
DELİLLER VE GEREKÇE : Davacı vekili tarafından davalıya verilen icra takibine konu bono örnekleri, ...bank, ... Bank ve ... Bankasına ait dekont örnekleri, icra takibinden sonra yapılan ödemelere ilişkin belgeler, dava dilekçesinde bahsi geçen bono örnekleri dosyaya ibraz edilmiş, ....İcra Müdürlüğünün ... ve ... esas sayılı takip dosyaları getirtilmiş, üçüncü bozma ilamından sonra yapılan yeni yargılamada ... esas sayılı takip dosyasının mevcut hali ile kapak hesabı celp edilmiş, önceden rapor sunan bilirkişiden bozma ilamı doğrultusunda ek rapor alınarak tarafların tüm delilleri toplanmıştır. Dava; bonoya dayalı olarak yapılan icra takipleri nedeniyle bono bedellerinin ödenmiş olması sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ile fazladan yapılan ödemelerin istirdatı ve toplam 33.000,00-TL bedelli bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti davasıdır....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davalının sahte bono tanzim ettiği gerekçesiyle Asliye Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet hükmünün kesinleştiği hususu dikkate alınarak davanın kabulüne, davacının icra takibine konu edilen bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, icra dosyasına yatırılan toplam 4.284.00.-TL.nin davalıdan istirdadına, asıl alacak miktarının % 40'ı oranındaki kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava dilekçesinde dava değeri olarak 7.000.-TL.gösterilmiş ancak davanın kabulü ile davacının 4.000.-TL.miktarlı bonoya dayalı takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile icra dosyasına yatırılan 4.284....
in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalının hamili olduğu, davacının da borçlu olarak imzası bulunan senetle aleyhe icra takibine başlandığını, ancak müvekkilinin senet tanzim tarihinde 70 yaşında olup, ayırtım gücüne sahip olmadığını, nitekim vesayet altına alındığını, davalı ile hiçbir alacak borç ilişkisi de bulunmadığını belirterek, icra takibine konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hazine'sinin mirasçı sıfatıyla açtığı eldeki davada husumet ehliyetini haiz olduğu ve söz konusu senedin zamanaşımına uğramasının menfi tespit ve istirdat isteminde bulunmaya engel olmadığından davacı yanın dava açmakta hukuki yararının mevcut olduğu, davacı yanca senetteki imza inkar edilmekle, senetteki imzanın borçluya ait olduğunun ispat külfetinin davalı üzerinde bulunduğu, senet üzerinde inceleme yapılması gerekmekle, davaya konu takip dosyasının tetkikinde 02/07/2007 tarihinde alacaklı vekilinin senedi icra müdürlüğünden teslim aldığı görüldüğünden davalı yana senet aslını ibraz etmek üzere verilen kesin süreye rağmen ibraz edilmediğinden kesin sürenin hüküm ve sonucu olarak davalı tarafça imza inkarının ve imzanın borçluya ait olmadığının kabul edilmiş sayıldığı, nitekim Yargıtay 19....
hesabına havale edilerek ödendiğini, davalının senedi yırttığını söylediğini, davacının davalının oğlu aleyhine boşanma davası açması üzerine senet ile icra takibine başladığını belirterek davacının borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, iddiaların asılsız olup, senetten dolayı davacının borçlu olduğunu, tanık dinlenmesine muvafakat etmediklerini bildirerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat Sanık hakkında, katılanı borçlu kendisini alacaklı göstermek suretiyle sahte senet düzenleyerek icra takibine koyduğundan bahisle resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılması istemiyle açılan açılan kamu davasında, suça konu senet üzerindeki yazı, rakam ve imzaların katılan eli ürünü olmadığının ve suça konu senedin 25.06.2010 tarihli olmasına karşın katılan tarafından sanık aleyhine icra takibine konulmuş 15.07.2010 tarihli bir senet bulunduğunun anlaşılması, sanığın katılandan alacağı var iken bir ay sonra katılana borçlu sıfatıyla senet düzenleyerek vermesinin hayatın olağan akışına uygun bulunmaması, senedi icra takibine koyarak fayda sağlamaya çalışanın sanık olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde tespiti bakımından, sanığın savunması üzerinde durularak, dava konusu senedin hangi tarihte, hangi yerde katılan tarafından kendisine verildiği, senedin...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Uyuşmazlık; dava ve takip konusu bonodaki imzanın sahte olduğu iddiasına dayalı olarak, borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin, İİK.nun 72/3.maddesine göre açılmış Menfi Tespit davasıdır. 2004 sayılı İİK’nın 72.maddesi gereğince; Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. Davalının ... 8. İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyası ile 13/07/2016 tarihinde, davacı aleyhine, dava konusu senede dayanarak, 15.000,00.-TL asıl alacak, 29,59.-TL işlemiş faiz, 45,00.-TL Komisyon olmak üzere toplam 15.074,59.-TL üzerinden kambiyo senetlerine (çek, poliçe ve emre muharrer senet) özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında arasında üzerinde uzlaşılan bir nokta bulunmamaktadır. Çözümlenmesi gereken sorun, davalının dava ve icra takibine konu senetteki keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....
Maddesi gereği talebinin menfi tespit istemi yani borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, mahkememizce yapılan yargılama ile ilgili icra dosyası, ilgili tüm kayıt ve belgeler dosya arasına dercedilmiş, İcra Müdürlüğünün 2016/2271 E. Sayılı takip dosyası incelendiğinde, davacının takibe konu borcu kabul ettiği, takibe konu bonoda düzenleyen olarak da imzasının bulunduğu, bahse konu takipte borçlu olduğu, borçlu olmadığının tespiti talebinin reddi ile İİK 72/4 maddesi gereğince sübut bulmayan tazminat talebinin de reddine..." şeklinde karar verilmiştir....
Genel olarak, davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı (Kuru-El Kitabı), İstanbul 2013, s. 346). Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre; borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle, kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir....