Katılma yoluyla istinaf eden asıl ve birleşen davada davalı vekili, davacı taraf her ne kadar davaya konu çeklerin icra takibine konulduktan sonra icra tehdidi altında kalarak ödeme yapıldığını belirtmesine rağmen mahkemece istirdat talebi yönünden karar verilmediğini beyan etmiş ise de, davaya ve icra takibine konulan çeklerin davacı tarafından ödenmediğini, dosya alacağının dava dışı borçlulardan tahsil edildiğini, bu nedenle davacının istirdat talebinin yersiz olduğunu, davacının infaz olan dosyalarla ilgili borçlu olmadığının tespiti için dava açmasında hukuki yararının bulunmadığını, davacının istirdat talebi olmasına rağmen mahkemece bu yönde bir hüküm kurulmadığını, davacının istirdat talebine yönelik davasını ispat edemediğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Katılma yoluyla istinaf eden asıl ve birleşen davada davalı vekili, davacı taraf her ne kadar davaya konu çeklerin icra takibine konulduktan sonra icra tehdidi altında kalarak ödeme yapıldığını belirtmesine rağmen mahkemece istirdat talebi yönünden karar verilmediğini beyan etmiş ise de, davaya ve icra takibine konulan çeklerin davacı tarafından ödenmediğini, dosya alacağının dava dışı borçlulardan tahsil edildiğini, bu nedenle davacının istirdat talebinin yersiz olduğunu, davacının infaz olan dosyalarla ilgili borçlu olmadığının tespiti için dava açmasında hukuki yararının bulunmadığını, davacının istirdat talebi olmasına rağmen mahkemece bu yönde bir hüküm kurulmadığını, davacının istirdat talebine yönelik davasını ispat edemediğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Menfi tespit isteminin KISMEN KABULÜ ile; davacının davalıya Bursa 10. İcra Müdürlüğü'nün 2016/... Esas sayılı icra takibine konu borç yönünden dava tarihi itibari ile 28.408,45 TL tutarında borçlu bulunmadığının TESPİTİNE, 2-İstirdat isteminin KABULÜ ile; davalıya ödenen 56.266,08 TL'nin davalı ...'...
İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyasında görüleceği üzere, müvekkil ... ve ... aleyhine 500.000,00 TL bedelli senet için kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını ancak davalı tarafından başlatılan söz konusu icra takibine konu alacağın kesinlikle hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, davalı müvekkile boş senet imzalattığını, davalı, art niyetle müvekkilce imzalanan açık senedin üzerini doldurmuş, müvekkil aleyhine icra takibi başlatmış ve icra takibinin kesinleştiğini, müvekkilin böyle bir borcunun bulunmadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle icraya konu olan işlemde müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, icra takibi sonucu müvekkilinin maaşından yapılan kesintilerin tespitinin yapılarak davalıdan geri alınarak müvekkilime verilmesine, menfi tespiti kabil olmaması durumunda takibe konu olarak müvekkilinden alınmış ve alınacak bütün miktarın kendisine geri ödenmesine, alacaklı olmadığını bildiği halde haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine girişen davalı aleyhine takibe...
İcra Dairesi'nin ..... esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine konu bono ve borçtan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, -Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, b)-Davacının Bakırköy .......
Katılma yoluyla istinaf eden asıl ve birleşen davada davalı vekili, davacı taraf her ne kadar davaya konu çeklerin icra takibine konulduktan sonra icra tehdidi altında kalarak ödeme yapıldığını belirtmesine rağmen mahkemece istirdat talebi yönünden karar verilmediğini beyan etmiş ise de, davaya ve icra takibine konulan çeklerin davacı tarafından ödenmediğini, dosya alacağının dava dışı borçlulardan tahsil edildiğini, bu nedenle davacının istirdat talebinin yersiz olduğunu, davacının infaz olan dosyalarla ilgili borçlu olmadığının tespiti için dava açmasında hukuki yararının bulunmadığını, davacının istirdat talebi olmasına rağmen mahkemece bu yönde bir hüküm kurulmadığını, davacının istirdat talebine yönelik davasını ispat edemediğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava, kambiyo senedine dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir....
Mahkemece, menfi tespit ve istirdat davasının Kabulü ile davalı banka tarafından tanzim edilen 04/09/2007 tarihli 20.000,00TL anapara, geri ödeme ve faizi ile beraber 32.000,00TL bedelli tüketici kredisi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, icra takibine konu kredi altındaki imzanın kendine ait olmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespiti ile istirdat istemini içeren eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, icra takibine konu kredi altındaki imzanın davacı ...'na aidiyetine ilişkin ......
senet ile aynı şekilde tanzim edilen bu senetlerin bedelini banka yoluyla ödemesine rağmen istirdadını talep etmediğini, ne hikmet ki bedeli nispeten daha yüksek olan senette istirdat iddiası ortaya attığını, Bir an için (kabul etmemekle birlikte) imzanın davacı yana ait olmadığı düşünülse bile yukarıda bahsi geçen 4 adet senet bedellerinin davacı yan tarafından ödenmesi ve ödemelerden itibaren 1 yıl içinde müvekkile yöneltilmiş bir istirdat talebinin olmaması asıl borçlunun davacı ... olduğunu, istirdat davasında davacı borçlu, asıl alacak ve faizleri talep edebilecek iken 13.900,00 TL üzerinden davanın ikame edilmesi yerinde olmadığını, istirdat davasındaki borcun temelini sebepsiz zenginleşme olduğunu, Somut olayda istirdadı talep edilen bedelle icra dairesine ödenen tahsil harcı da dahildir....
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir --------- Ayrıca, adi senette borçlu olarak gözüken kimse, senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığının ve dolayısıyla, senet borçlusu konumunda bulunmadığının tespiti amacıyla, cebri icra tehdidi ile karşı karşıya ise, icra takibinin yapılmasından önce; süresi içinde ödeme emrine karşı imzaya itiraz yoluyla itirazda bulunmayı ihmal etmiş ve takip kesinleşmişse, takibe başlanılmasından sonraki evrede sahtelik davası açabilir, böyle bir sahtelik davası hukukî niteliği itibariyle 2004 sayılı İİK 72’de düzenlenmiş olan menfi tespit davasıdır ....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/804 Esas KARAR NO : 2023/155 DAVA : Menfi Tespit - İstirdat (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/11/2021 KARAR TARİHİ : 02/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit - İstirdat (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında-------esas sayılı icra dosyasından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takip dayanağındaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin takipten geç haberdar olduğundan ödeme emrinin muhtara tebliğ edildiği, iş be sebeple-------- esas sayılı icra dosyasına konu 28/10/2020 düzenleme tarihli, 13/12/2020 vade tarihli, 7.500,00 TL bedelli senet ve 28/10/2020 düzenleme tarihli 19/12/2020 vade tarihli 7.500,00 TL bedelli senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığının ve müvekkilinin davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline...