Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2008/931 E. 2009/1213 K. sayılı dosyası ile dosya arasında bulunan dava konusu ... İcra Müdürlüğü'nün 2008/9737 E. sayılı takip dosyası içerisinde davalı tarafından verildiği anlaşılan icra takibine itiraz dilekçesi bulunmadığından, davalının icra takibine itiraz dilekçesinin eklenerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    KARAR Davacı, alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, icra takibine konu parayı davacıdan almadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, alacağının tahsili için başlattığı icra takibine vaki davalının itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmiştir. Davalı borçlunun icra takibine yaptığı itiraz, “çoğun içinde az da vardır.” ilkesi gereğince faize yönelik itirazı da kapsamaktadır....

      K A R A R Davacı, davalı ile aralarında sürekli bir borç ilişkisi ve hukuki ilişki bulunduğunu, bu ilişki çerçevesinde davalının borçlarını ödememesi üzerine başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek,davalının icra takibine vaki haksız itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, alacaklı davacının takibe dayanak yaptığı faturaları sunamadığı, iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine vaki itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır....

        ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla; öncelikle teminatsız olarak, ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalarının kabulü ile--------- esas sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptalini, takibin devamını, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini dava ve talep ettikleri görüldü....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketten medikal malzemeler satın ve teslim alan davalının, son teslim edilen malzeme bedelini ödemediği gibi alacağın tahsili için girişilen icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, alacaklı şirketin ikametgahının bulunduğu ... İcra Müdürlüğü ve Mahkemesi’ nin yetkili olduğunu, aynı alacak için iki ayrı icra takibine girişilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, ana paraya bir itirazları bulunmadığını, sadece işlemiş faiz ve faiz oranına itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece fatura kesilip mal teslim edilmekle alacak muaccel olduğundan icra takibine konu edilebileceği, davalının takiple temerrüde düşürüldüğü gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, sigortalısının yaralanmasına sebep olan araç sürücüsü ve trafik sigortacısından trafik kazası sebebi ile yaralanan ve tedavi gören sigortalısına ödemiş olduğu tazminatın davalının 4/8 kusur oranına tekabül eden tutarı için başlattıkları icra takibine davalı borçluların haksız itiraz ettiğini belirterek borçluların icra takibine yönelik haksız itirazlarının iptaline, icra takibinin devamına, icra inkar tazminatının davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili, esasa ve faize dair itirazlarını dile getirerek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir....

              KARAR Davacı banka, davalı ile aralarında imzalanan tüketici kredisi sözleşmesi nedeniyle borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, icra takibinde istenen faizlere ve faiz oranına itiraz ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tüketici kredisi nedeniyle ödenmeyen borcun tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötü niyetli olması ise yasal koşul değildir....

                İcra takibine yasal süresi içinde itiraz eden davalı borçlular, alacaklıya herhangi bir kira borçları olmadığını, kira bedelinin ödeme emrinde yazıldığı şekilde 4.800 -TL değil 3.600-TL olduğunu belirterek itiraz etmişlerdir. İİK'nun 269/2 maddesinde; Borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılır." hükmüne yer verilmiştir. Davalı borçlular icra takibine itirazında kira akdine açık ve kesin olarak karşı çıkmamış olup, itirazları borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda davacı 2014 yılı kirasını iddia ettiği kadar olduğunu kanıtlayamadığından davalı borçluların kabul ettiği miktara itibar etmek gerekir. Uyuşmazlıkta yargılamayı gerektiren bir durum bulunmadığından, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

                  Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yasal süresinde itiraz ederek, istenilen kiraların hangi aylara ait olduğunun açıklanmadığını, borca itiraz ettiğini beyan etmiştir. Bu şekilde ödeme emrine itiraz edilmiş olduğundan kesinleşmiş bir takipten söz edilemez. İcra takibine itiraz yapıldığına göre itirazın kaldırılması istenilmeden doğrudan doğruya tahliye isteminde bulunulamaz. Bu durumda tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğu gibi, icra dosyasına vekil tarafından itiraz edilmiş olmasına rağmen dava dilekçesi vekile tebliğ edilmeden yargılamaya devam edilmesi de doğru değildir. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Sayılı dosyasında davalının icra takibine itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durduğunu belirterek, davanın kabulü ile, takibin devamını, icra takibini geçiş ücreti ve gecikme cezası olmak üzere toplam 2.132,50 TL asıl alacak ile bu alacağa işlemiş faiz 172,13 TL ve 30,98TL KDV olmak üzere toplam 2.335,62 TL yönünden takip talebinde gösterilen şartlarla devamını, işlemiş faize %18 KDV uygulanmasına, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden, icra takibine konu alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa dava dilekçesi ekli usulüne uygun davetiye gönderilmiş, davalı yasal süresi içerisinde mahkememize cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu