Hemen belirtmek gerekir ki, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, ortada yöntemine uygun bir geçerli bir şekilde yapılmış icra takibinin bulunması zorunludur. Şayet icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir icra takibinden söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkemenin öncelikle İİK.nun 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi gerekir. Somut olayda, icra takibine konu edilen alacak, geçersiz sözleşme gereğince verilen paranın sebepsiz zenginleşme ilkelerine göre geri istenilmesinden kaynaklanmakta olup, aranılacak borç niteliğindedir. Dolayısıyla HUMK.nun 9. maddesi hükmüne göre yetkili icra dairesi borçlunun ikametgahı olan Nazilli'dir....
icra takibine konu alacağın dayanağı olan faturaların davacı ------ tarafından davalı ... adına düzenlenmiş 5 adet e-Arşiv Fatura olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 5 adet e-Arşiv Faturanın fotokopisinin dava dosyasında bulunduğu, dava dosyasında bulunan fatura fotokopileri okunaklı olmadığı için faturaların görüntüsünün ------formatında rapor ekinde sunulduğu, icra takibine konu alacağın dayanağı olan 5 adet e-Arşiv Faturada yazılı olan malların davalıya teslimine ilişkin 5 adet e-Arşiv Faturanın teslim alan kısmında isim ve imza bulunduğu, davalı tarafından İcra takibine konu alacağın dayanağı olan faturalardaki malların davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin kabul edildiği, fakat malların ayıplı olduğunun iddia edildiği, icra takibine konu alacağın dayanağı olan faturalardaki malların davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin davalının itiraz dilekçesindeki beyanı ile sabit olduğu, bu konuda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın...
İcra Müdürlüğünün 2010/104 sayılı esasında başlatılan ilamsız icra takibinde davalının 26.10.2010 tarihinde yaptığı itiraz üzerine takibin 12.11.2010 tarihinde durdurulmasına karar verildiği, icra takibine itiraz edildiğinin davacı ... Kurumuna tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 62/2. maddesinde takibe itiraz edildiğinin 59. maddeye göre alacaklının yatırdığı avanstan karşılanmak suretiyle üç gün içinde bir muhtıra ile alacaklıya tebliğ edileceği, 67/1. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak itirazın iptali davası açabileceği düzenlenmiştir. İnceleme konusu davada; davalıya yersiz ödenen 6.784,59 TL'nin tahsili amacıyla Yozgat 2. İcra Müdürlüğünün 2010/104 sayılı esasında başlatılan ilamsız icra takibinde davalının 26.10.2010 tarihinde yaptığı itiraz üzerine takibin 12.11.2010 tarihinde durdurulmasına karar verildiği, icra takibine itiraz edildiğinin davacı ...'...
Dosyanın incelemesinde; davacı kurumun, davalı ... hakkında İcra Dairesi'nde ilamsız icra takibi yaptığı, davalıya bu ödeme emrinin 19/12/2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalının aynı tarihte bu icra takibine Nazilli Nöbetçi İcra Müdürlüğü aracılığıyla itiraz ettiği ve itiraz dilekçesinin davacı kuruma tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. İcra İflas Kanunu'nun 67. maddesine göre, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Davacı kuruma borçlunun itiraz dilekçesi tebliğ edilmediğinden 1 yıllık dava açma süresinin geçmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece işin esası incelenip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle istemin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....
İtiraz süresinde yapılmadığından icra takibi kesinleşmiştir. Kesinleşen icra takibine karşı itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. İtirazın iptali davası açılabilmesinin koşullarından biri borçlunun aleyhindeki ilamsız icra takibine ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edip takibi durdurmasıdır. Somut olayda bu şart gerçekleşmediğinden davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekir.Dava şartı aleyhe bozma yasağının istisnalarından olduğundan mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın temyiz isteminin vazgeçme nedeniyle reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK. 67/1.maddesine göre; itirazın iptali davası; icra takibine konu ödeme emrinin davalıya (borçluya) usulen tebliğinden sonraki 7 gün içerisinde icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine itiraz dilekçesinin davacı (alacaklı) tarafa tebliğinden itibaren ki bir yıllık süre içerisinde açılır. Şayet, ödeme emrinin borçluya (davalıya) tebliğinden itibaren süresi içerisinde (somut olayda 7 gün) itiraz edilmemiş ise, icra takibi kesinleşir. Bu durumda kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılmasında davacı (alacaklı) tarafın hukuki yararı yoktur. İtirazın iptali davası dinlenemez. Bu hususlar dava şartı olup, mahkemece re’sen araştırılır. Somut olayda, icra takibindeki ödeme emri davalıya 01.02.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, davalının takibe itiraz dilekçesi 06.01.2011 tarihli olup, dilekçe üzerinde icra müdürlüğünün havalesi yoktur. İcra müdürlüğünce de, 11.02.2011 tarihinde durdurma kararı verilmiştir....
İcra Mahkemesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istemli olarak başlatılan icra takibinin itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleşmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesinden kiracının tahliyesini istemiş, mahkemece istemin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibine davalı borçlu itiraz etmemiş ve takip kesinleşmiştir. Mahkemece istemin kabulüne karar vermek gerekirken, icra takibine itiraz etmeyen davalının yargılama sırasında ileri sürdüğü savunmalara değer verilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/02/2016 tarih ve 2016/555-2016/555 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz eden vekili; mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının ... 12. İcra Müdürlüğünün 2016/2109 esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, genel yetki kuralları çerçevesinde icra takibinde aleyhine icra takibi başlatılan tarafın ikametgahının bulunduğu mahkemenin yetkili olduğunu, müvekkili şirketin kanuni ikametgahının ... olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin ... olduğunu, icra takibine konu olan senedin kredi sözleşmesine teminat olarak verilmiş olan müşteri senedi olduğunu, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra ... Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. ...-İncelenmesine gerek görülen İcra takibine dayanak yapılan 03.06.2013 günlü ... 53. Noterliği'nin, 18640 yevmiye numarası ile düzenlenen ihtarnamenin muhatabı davalıya tebliğ edilme şeklini gösterir tasdikli bir örneğinin ilgili noterlikten, ...-Davalı borçlunun icra takibine vaki itirazına ilişkin itiraz dilekçesi örnek icra dosyası içerisinde bulunmadığından itiraz dilekçesinin tasdikli bir örneğinin ilgili icra müdürlüğünden istenerek gelecek belgelerin evraka eklenip gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, ....04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava İİK’ nun 67. maddesine dayalı olarak açılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir. Davalı tarafça başlatılan icra takibine yapılan itirazda borca ve icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiştir.Kural olarak icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz üzerine mahkemece ilk yapılması gereken iş icra dairesinin yetkisinin tartışılmasıdır. Mahkemece bu yön gözetilmeden davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz hakkında bir karar verilmeden işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 09.06.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....