Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı 23.10.2012 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde 2011/9.ay ile 2012/10 aylar arası 14 aylık kira parası ve işlemiş faizi olarak toplam 220.622,47 TL'nin tahsilini istemiştir. İcra takibine konu edilen kira alacağının bir kısmı kefalet süresine dahilse de, takip tarihi itibariyle Borçlar Kanunu'nun 493. maddesine göre davalı kefalet sorumluluğundan kurtulmuştur. Sözü edilen Borçlar Kanunu'nun 493. maddesine göre, kefalet süresinin bitimini takip eden bir ay zarfında, alacaklı icraya veya mahkemeye müracaatla hakkını takip etmezse veyahut takibatına uzun müddetle fasıla verirse, kefil kefaletten beri olur. Bu süre zamanaşımı süresi olmayıp hak düşürücü süre olduğundan mahkemece re'sen gözönüne alınması gerekir. Davacı, kefalet süresinin bitimini takip eden bir ay içinde alacağının tahsili için icra takibine girişmeyip, bu süre geçtikten sonra 23.10.2012 tarihinde icra takibine girişmiş, takibe itiraz üzerine de bu davayı açmıştır....

    - K A R A R - Davacı vekili; davalının müvekkilinden almış olduğu malların bedelini ödemediğini ,bu nedenle davalı aleyhine düzenlenen faturaya dayalı icra takibi yapıldığını ,davalının mal teslim fişlerindeki malları teslim aldığı ve bedellerini peşin ve nakit ödediğini beyan ederek icra takibine itiraz ettiğini ,ancak buna ilişkin belge sunmadığını ileri sürerek davalının itirazının iptalini,takibin devamını ve alacağın %20 si oranında icra nkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı , icra emrinin ekinde gönderilen mal teslim fişlerinin 01/12/2009 ve 26/02/2010 tarihleri olmasına karşın 31/01/2012 tarihinde fatura gerekçe gösterilerek icra takibine geçildiğini, iki yıl sonra fatura düzenlenmesinin mantıklı olmadığını,malların bedelerinin peşin ve nakit olarak ödendiğini , istenilen faiz miktarının yüksek olduğunu savunarak davanın reddini ve %20 oranında tazminata hükmedilmesini istemiştir....

      Her ne kadar mahkemece ödeme emrine itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiği ve somut olayda iptal edilebilecek itiraz bulunmadığı gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de; icra takibine vaki dosyada süresi içerisinde verilmiş usulüne uygun bir itiraz dilekçesi bulunup bulunmadığı yeterince araştırılmadan hüküm kurulmuştur. Bu kapsamda mahkemece, hukuki dinlenilme hakkı ve davanın aydınlatılması yükümlüğü çerçevesinde taraflardan açıklanma istenilmeden ve icra müdürlüğü nezdinde araştırma yapılmadan karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olup hatalıdır. Kaldı ki tarafların icra dosyasına itirazın yapılmadığına yönelik bir iddiaları da bulunmamaktadır. Hatta davacının mahkemeye sunmuş olduğu temyiz dilekçesinin ekinde davalının borca ve ferilerine süresi içerisinde uyap sistemi üzerinden itiraz ettiğine dair belge si bulunmaktadır....

        İcra Müdürlüğünün ... Takip sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalıya ulaşılamadığından takibin sürüncemede kaldığını, senetlerin kambiyo vasfını yitirdiğini adi evraka dönüştüğünü, icra takibinin yenilediğini, ancak kambiyo senetlerinde öngörülen 3 yıllık süre geçmesi nedeniyle iptal edildiğini, senetlerin delil başlangıcı ve alacağın belgesi olarak bedelin tahsili için İzmir ... İcra Müdürlüğünün ... takip sayılı dosya üzerinden yeniden icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, dosyadan davalıya gönderilen 7 örnek ödeme emrinde iki adet 10.000,00-TL lik senetten bahsedilmiş ise de sehven 10.010,00-TL asıl alacak gösterilerek takip yapıldığından takip talebi doğrultusunda toplam iki adet senetten bakiye kalan alacak tutarı olan 9990,00TL yönünden İzmir ......

          KARAR Davacı, davalının icra takibine konu taahhütnamede nakit olarak aldığı 40.000,00 TL borcunu 30.06.2007'de ödeyeceğini belirtmesine rağmen borcunu ödemediğini, bu amaçla hakkında yapılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalıya Tebligat Kanununun 35. maddesi gereği tebligat yapılmış, davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, icra dosyasında asıl alacak 40.000,00 TL üzerinden takibin devamına, işlemiş faiz bakımından 9.260,00 TL için itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır....

            KARŞI OY İcra İflas Kanun'unun 269/d maddesi yollamasıyla 68/son maddesi gereğince itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı diğer tarafın istemi üzerine tazminata mahkum edilir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz ederek işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. İleri sürülüş şekli bakımından itiraz sebeplerini borca itiraz ve imzaya itiraz şeklinde ikiye ayırmak mümkündür. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlar borca itirazdır. Borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun yalnız "itiraz ediyorum" demesi yeterlidir. İcra İflas Kanun'unun 63. maddesi gereğince borçlu itirazında bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan borçlunun, senet metninden anlaşılamayan borca itiraz sebeplerini itirazında ayrıca ve açıkça bildirmesi kendi yararınadır....

              İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2019/287 ESAS, 2020/666 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından T4 Şti.'ne izafeten davalı T4 San. T4 aleyhine icra takibi başlatıldığını, Nosa Denizciliğin icra takibine kendi nam ve hesabına itiraz ettiğini, icra müdürlüğünün asıl borçlu adına itiraz var gibi takibi durdurduğunu, takibin TTK 105. Maddesi uyarınca başlatıldığını, kendi adına itiraz eden acentenin itirazının geçersiz olduğunu, ödeme emrine asıl borçlu yönünden itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini, 28/06/2019 tarihinde borçlu T4 Şti.'...

              - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya taş toplama makinası verdiğini, karşılığında icra takibine konu senedin alındığını, davalının senet bedelini ödememesi nedeniyle ....2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/1984 E.sayılı dosyası ile borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazında icra müdürlüğünün yetkili olmadığını belirttiğini, ancak yetkili icra dairesinin .... İcra Dairesi olduğunu, ayrıca davalının borca itirazının açık olmadığını, senetteki imzaya itiraz etmeyerek borcu kabul ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline, icra takibinin devamına ve %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, bononun zamanaşımına uğradıktan sonra icra takibine konulduğunu, ayrıca yetki itirazında bulunduklarını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                konu faturalara sekiz gün içinde itiraz etmediğini ve işbu faturaların içeriğini kabul ettiğini, davalı şirketin anılan icra takibine yaptığı itirazın dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu bir kez daha açıkça ortaya konduğunu, davalı şirket tarafından borca karşılık 448.681,71 TL tutarındaki kısmi ödeme haricinde herhangi bir ödeme yapılmadığını, davaya konu icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak kısmen itiraz edildiğini belirterek, davalı tarafından yapılan kısmi itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  konu faturalara sekiz gün içinde itiraz etmediğini ve işbu faturaların içeriğini kabul ettiğini, davalı şirketin anılan icra takibine yaptığı itirazın dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu bir kez daha açıkça ortaya konduğunu, davalı şirket tarafından borca karşılık 448.681,71 TL tutarındaki kısmi ödeme haricinde herhangi bir ödeme yapılmadığını, davaya konu icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak kısmen itiraz edildiğini belirterek, davalı tarafından yapılan kısmi itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu