İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı icra takibinin geçerli bir icra takibi olmadığını beyan ederek, davanın reddine, takibinde haksız ve kötüniyetli olan alacaklı aleyhine takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü. DELİLLER VE GEREKÇE; Dava İ.İ.K.nın 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır. ....İcra Müdürlüğünün ... E. sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davalılardan ...'e, ödeme emrinin, 04/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından süresi geçtikten sonra icra takibine 20/02/2020 tarihinde itiraz edildiği ve takibin bu davalı yönünden kesinleştiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için süresi içerisinde icra takibine usulüne uygun olarak itiraz edilmiş olması gerekir. Davalılardan ... tarafından icra takibine süresinde yapılan bir itiraz bulunmamaktadır....
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalı hakkında düzenlediği 22 adet elektrik tüketim faturasının davalı tarafından ödenmediği, faturaların toplam bedelinin yapılan hesaplama sonucu 2.474,15 TL olduğunun belirlendiği, davalının icra takibine süresinde itiraz ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Yapılan takiple ilgili olarak çıkartılan ödeme emri davalıya 11.05.2004 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafından icra takip dosyasına tarih ve havalesi bulunmayan itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür. İcra ve İflas Kanunu'nun 8. maddesindeki “İcra ve iflas daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. “ hükmü uyarınca işlem yapılması gerekirken, borca itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün havalesi bulunmadığı gibi dilekçe hakkında da bir tutanak tutulmamıştır....
- K A R A R - Dava, itirazın iptali davası olup, konusunu oluşturan icra takibine borçlu vekili tarafından itiraz edilmiştir. İcra takibine itiraz eden vekilin itirazın iptali davasını da takip etme zorunluluğu bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında duruşma gününün davalı olarak gösterilen ...'na bildirilmesi yeterli iken Tebligat Kanununun 35.maddesi uyarınca adı geçen davalıya tebligat yapıldığı gibi ayrıca yargılama sırasında vekilliğine dair herhangi bir talebi olmayan ve icra takibine itiraz etmiş olan avukata da tebliğat yapıldığı ve hükmün de aynı avukata tebliğ edilmiş olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Her ne kadar hüküm tarihinden sonra harçlandırılmak suretiyle davalı vekilinin bir vekaletnamesi dosyaya sunulmuş ise de, anılan avukatın itirazın iptali davasının yargılaması sırasında vekillik talebinde bulunmadığı gibi vekillerine ilişkin bir ara kararına da rastlanılmamıştır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafından aleyhine başlatılmış olan Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2020/483 Esas sayılı icra takibine konu borca ve takibe itiraz ettiğini, Davalı alacaklının Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2018/613 Esas sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi yaptığını, aleyhine yapılan icra takibine ilişkin itiraz ettiğini verilen kararı istinafa gönderdiğini, istinaf mahkemesi aleyhine yapılan takibin kesin olarak durdurulmasına karar verdiğini, aynı borç için Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2020/483 Esas sayılı dosyası ile yeniden takip yapıldığını, kesin olarak reddedilen borca karşı tekrar icra takibi yapılmasının usul ve yasaya uygun olmadığını, ayrıca Gelibolu İcra Hukuk Mahkemesinin 23/10/2018 tarih ve 2018/69 Esas 2018/68 Karar sayılı dosyasında da ileri sürmüş olduğu itirazlarını yeniden tekrarladığını, bu nedenlerle alacaklı tarafından aleyhine yapmış olduğu icra takibine ve takibe konu olan borca ve faizlerine masraf ve avukatlık ücretlerine...
İcra Müdürlüğü'nün 2008/1722 esas sayılı dosyası ile başlatmış, borçlu 07.04.2008 tarihli dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir. 27.06.2008 tarihinde alacaklı vekili yetki itirazını kabul ederek icra dosyasının yetkili ... İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesini istemiş ve davaya konu 2008/10889 esas sayılı icra takip dosyası üzerinden yeni ödeme emrini borçluya göndermiş ve borçlu 23.07.2008 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmiş, takip durmuştur. Bu itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş, alacaklı itirazı 01.12.2010 tarihli icra zaptındaki beyanı ile tebellüğ etmiş ve 30.11.2011 tarihli dilekçesi ile itirazın iptali davasını açmıştır. Dava açıklanan tarihler gözetildiğinde süresinde açılmış olup, işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile karar verilmesi isabetsizdir....
İsviçre’de menfi tespit davası 1994 yılında İcra ve İflas Kanununda değişiklik yapılarak kabul edilmiştir.(SchKG.m.85.a). İsviçre Federal Mahkemesi bir kararında icra takibine itiraz eden borçlunun menfi tespit davası açmasını kabul etmemiştir. (BGE 125 III 149 E.2c (Meier Isaak:İsviçre Hukuku Açısından İcra Hukukunun Güncel Sorunları, Medeni Usul ve İcra İflas Hukukçıları Toplantısı-VII, 24-25 Ekim 2008, s.89). IV-Alacaklının İtirazın Giderilmesi Talebinden Sonra Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar İlamsız icra takibine karşı süresi içinde yapılan itiraz ile veya gecikmiş itiraz nedeninin icra mahkemesince kabulü icra takibine devam edebilmek için alacaklının başvurusu ile itirazın giderilmesi gerekir. Bunun için alacaklının ya itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurması veya genel mahkemelerde itirazın iptali davası açmış olması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile icra müdürlüğünün yetkisine ve ana para borcuna kısmen itiraz ettiği, alacaklının, borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması ile birlikte tazminat istemiyle icra mahkemesine başvurduğu,mahkemece, itiraz edilen borç miktarının belirtilmediği ve akdi ilişkiye itiraz edilmediği gerekçesiyle istemin kabulü ile icra...
ün 19/11/2014 tarihinde, davalı .... 21/11/2014 tarihinde icra takibine itiraz ettikleri, davalıların itirazlarının İİK 62. maddesi gereğince 7 günlük yasal sürede yapılmadığı anlaşılmaktadır. İcra takibine sıkı sıkıya bağlı olan itirazın iptali davasının görülebilmesi için yasal süre içinde icra takibine itiraz edilmiş olması gerekir. Somut olayda davalıların itirazları süresinde olmadığından takip kesinleşmiştir. Dava şartı olan bu hususun mahkemece re'sen dikkate alınarak davalıların icra takiplerine itirazlarının süresinde olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken ölü şahıs adına icra takibi yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiş ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın 1086 sayılı HUMK m. 438/son fıkrası gereğince gerekçesi düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
-YTL.ye takip tarihinden itibaren 4489 Sayılı Yasa’nın 1/2 bendindeki faiz oranı uygulanmak sureti ile takibin devamına, itiraz edilen ve hüküm altına alınan 37.290.26.-YTL. üzerinden alacak likit, itiraz haksız olmakla % 40 icra inkar tazminatı olan 14.916.10.-YTL.nin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 67. maddesine dayanılarak açılmış olan kısmi itirazın iptali davasıdır. Davalı taraf aleyhindeki icra takibine kısmen itiraz etmiş ve itiraza konu olan borcu, kısmen takipten sonra ancak dava açılmadan önce ödemiştir....
Davalı vekili,davacının açılan icra takibine itiraz ederek İcra Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını,davacının imzaya itiraz etmediğini, açılan bu dava neticesinde itirazın kaldırılmasına karar verildiğini ve kesinleştiğini,davacı tarafından süresi içinde imzaya itiraz etmediğinden, senetteki imzayı kabul etmiş sayılacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece,taraflar arasında gayrimenkul satış sözleşmesi tanzim edilmiş ise de davacının bu sözleşmede satış vaadinde bulunan olduğu, satış bedelinin 22.000 DM olduğu, taraflar arasında başkaca bir borç ilişkisinin tespit edilemediği,... Kurumu ve grafoloji alanında uzman bilirkişi heyetinden aldırılan raporlara göre takibe konu senet altındaki imzanın davacının eli ürünü olduğu hususunun da tespit edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....