İcra Müdürlüğü’nün 2021/12245 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının tüm borca ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu, bu sebeple borçlunun itirazının iptali ile itiraz üzerine duran takibin devamına, davalının takibe kötü niyetle itiraz etmesi nedeniyle %20’ dan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep olunmuştur. CEVAP: Davalı tarafça cevap dilekçesi ibraz olunmamıştır GEREKÇE: Dava, davalı ile davacı banka arasında akdedilen kredi sözleşmesi gereğince davalıya tahsis olunan 5400372406013027 nolu ticari kredi kartının kullanımından kaynaklanan borcun süresinde ödenmemesi nedeni ile ... 11. İcra Müdürlüğü’nün 2021/12245 E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine borçlu olan davalının yaptığı itirazın iptali davasıdır. Davaya konu ... 11....
İcra İflâs Kanunun 62/1. maddesi uyarınca, borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur. Aynı kanunun 66/1. maddesine göre ise, müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder. Somut olayda davalılar (borçlular) ... ve ...’e ödeme emri 22.04.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlular itiraz süresi 29.04.2008 günü dolduğu halde 30.04.2008 tarihinde borca itiraz etmiştir. O halde icra takibine borçlular ... ve ...’in itirazları süresinde değildir. Bu haliyle davacı (alacaklı), icra dairesinden takip muamelelerine devam edilmesini İcra İflâs Kanunu 66. maddesi gereğince isteyebilir. Şu durumda davacının, davalılar ... ve ...'...
İcra Müdürlüğü'nün 2021/16595 Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu borca ilişkin faiz hesaplamaları davacı tarafından tek taraflı olarak yapıldığını, faiz başlangıç tarihi ve borca işletilen faiz tutarı alacaklı tarafından hesaplandığını, temerrüt ihtarı olarak davalılara gönderilen ihtarnamenin tebliğ tarihinden (ihtarnamede yazıldığı üzere) üç gün sonra temerrüt hükümlerinin uygulanması gerekirken, ihtarname tarihinin 07.10.2021 olmasına karşın temerrüt faizi 06.10.2021 tarihinden itibaren işletildiğini, bu borcun hesaplanmasında yanlışlıklar olduğunu, dava dilekçesinde belirtildiğinin aksine bu borcun tamamına itiraz edilmediğini, icra dairesine sunulan borca itiraz yazısında "Müvekkillerimizin alacaklı olduğunu iddia eden şirkete karşı bu tutarda bir borcu bulunmamaktadır....
İcra Dairelerinin yetkili olduğu noktasına dayandırmıştır. Davalı borçlu ise; genel hükümlere göre borçlunun ikametgahı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle hem İcra Müdürlüğünün hem de davanın açıldığı bu mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu savunmuş, böylece icra dairesinin yanında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece; icra takibinde davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiği halde, davada yetkiye itirazın iptali yönünde istemde bulunulmadığı böylece yetki itirazının benimsendiği dolayısı ile geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. İlamsız takipte borçlunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında Yasa; bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki yol tanımıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesince ise "...davalıların sadece borca itiraz ettiği böylelikle takip yapılan icra dairesinin yetkisini kabul ettikleri yetkili icra dairesinde yapılan takibe itiraz sonucunda açılan itirazın iptali davasında .... mahkemelerinin yetkili olduğu..." gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacı vekili, muris .... hakkında.... İcra Müdürlüğünün 2015/9326 Esas sayılı dosyası ile kambiyo takibinde bulunduklarını, murisin takipten önce vefat ettiğinden takibin düştüğünü, yasal mirasçıları hakkında .... 6. İcra Müdürlüğünün 2015/16633 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinde bulunduklarını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamında davalının süresinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davalıların ...'de ikamet ettiği, eldeki davada da davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır....
Taraflar arasında icra takip dayanağı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcunun ödenmediği iddiası ile dava dışı bankadan alacağı temlik alan davacı varlık şirketi tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının yasal süre içerisinde icra takibine konu borca itiraz ettiği hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının yakını olan ... 'in Üniversiteye ait uygulama ve araştırma hastanesinde muayene ve tedavi olduğunu, sosyal güvencesi olmadığı için hastane masraflarını davalının imzaladığı taahhütname ile üstlendiğini, alacağın ödenmediğini yaptığı icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline %40 icra inkar tazminatı ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, icra takibine borçlunun süresinde itiraz etmediği, davada hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde mahkemece İ.İ.K.nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu yön üzerinde durulmadan yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.03 .2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece davacı-alacaklı tarafından yapılan icra takibi üzerine davalı borçlunun borca itiraz ederek takibin durmasını sağladığı, açılan itirazın iptali davasında tensip ara kararı ile verilen ihtiyati haciz kararının infazı sırasında davalı şirket temsilcisinin borca itirazdan vazgeçerek borcu kabul ettiği, her ne kadar yargılama sırasında icra baskısı altında borcun kabul edildiği belirtilmiş ise de bunun yerinde olmadığı, icra takibinden sonra yargılama sırasında itirazdan vazgeçildiği için davanın konusuz kaldığı, ancak borca itiraz ederek davalı takibin durmasını sağladığı için icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerektiği gerekçeleri ile itirazın iptali davasının konusu kalmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ,% 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin...
DELİLLER: -Faturaları, -Ankara 25.İcra Müdürlüğünün ... E sayılı takip dosyası, MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan olan alacağı nedeniyle, davalı aleyhine 49.562,69-TL asıl alacak, 5.597,19-TL işlemiş faiz ve ferilerinin tahsili için Ankara 25.İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında ilamsız haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, takip borçlusunun borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, sonrasında eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Dava, takip talebine itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptali istemine ilişkindir....