Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile 05/12/2017 tarihinde 37.254,61 TL asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 38.697,82 TL üzerinden icra takibine giriştiği, ödeme emrinin davalıya 08/12/2017 tarihinde usulen tebliğ edildiği, davalı vekilinin yasal itiraz süresi içinde 15/12/2017 tarihinde verdiği itiraz dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğunu, davacıya hiçbir borcunun olmadığına ilişkin usul ve esas yönünden borca itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır....

    İtirazın iptali davası, her ne kadar genel hükümler çerçevesinde yargılamaya tabi ise de davanın temelini icra takibinin oluşturduğundan ve davanın icra takibi ile ayrılmaz bir bütün teşkil ettiğinde kuşku bulunmamaktadır. Mahkemenin İcra Mahkemesi yerine geçerek İcra Dairesinin yetkisi konusunda bir karar verebileceğinin ve borca itirazı inceleme konusunda kendisinin yetkili olup olmadığını ancak bundan sonra karara bağlayabileceğinin kabulü, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması kuralına da uygun düşmektedir. Aksinin kabulü halinde mahkeme İcra İflas Yasasının emredici hükmüne aykırı olarak yargı çevresinde olmayan İcra Dairesi ile ilgili bir karar vermiş olur ki, bu yön kabul edilemez. Somut hukuki uyuşmazlıkta, davacı başlatmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptalini İş Mahkemesinden talep etmiştir....

      Icra Müdürlüğünün 2010/25387 esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının icra takibine itiraz ettiğini, takibin davalı yönünden durduğunu belirterek davalının icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve fer'ilerine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı duruşmalara katılmamış ve davaya cevap vermemiştir....

        Icra Müdürlüğünün 2010/25387 esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının icra takibine itiraz ettiğini, takibin davalı yönünden durduğunu belirterek davalının icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve fer'ilerine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı duruşmalara katılmamış ve davaya cevap vermemiştir....

          ın şirket ortağı olmakla tacir sıfatını kazanmayacağı, davalının bu yönü ile tacir sıfatı bulunmadığı, yetki sözleşmesinin tacirler arasında yapıldığında hüküm ve sonuç doğuracağı, kefalet sözleşmesindeki yetki şartının da tacirler arasında hüküm ve sonuç doğuracağı, bu açıdan yetki sözleşmesinin tacir olmayan davalı ..----bağlamayacağı, davalı - borçlu ... vekilinin İstanbul Anadolu ---. İcra Dairesinin ---- Esas sayılı dosyasında takibin durdurulması ile yetkisizlik kararı verilmesini icra dairesinden talep ettiği, yetkili icra dairesi olarak------ İcra Dairesinin yetkili olduğunu dermeyan ettiği, itirazın iptali davalarında öncelikle icra takibinde yetkiye itiraz var ise yetki sorununun çözülmesi gerektiği, takibin yetkili icra dairesinde yapılmasının itirazın iptali davasında bir dava şartı olduğu gözetilerek; İstanbul Anadolu --- İcra Dairesinin icra takibinde yetkisiz olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır....

            İcra Müdürlüğü'nden borçluya gönderilen ödeme emrinin 23/03/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği; borçlu vekilinin yeniden icra müdürlüğünün yetkisine ve borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği; İcra ve İflas Kanunu'nun 66. maddesi gereğince icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu görülmüştür....

              İcra Müdürlüğünün 2016/3507 Esas sayılı dosyası ile başlattıkları takipte yetki ve borca itirazı üzerine duran takipte para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri ifa yeri olduğu, beyanıyla davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ikametgah adresinin Bursa olması nedeniyle Bursa İcra müdürlüklerinin ve Bursa Asliye Ticaret mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin icra dosyası alacaklısına herhangi bir borcu bulunmadığını beyanla öncelikle davanın yetki yönünden reddini ,esastan reddini , kötü niyetli olarak açılan işbu dava sonunda %20 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir. MAHKEMECE ; HMK'nın yetki hükümleri, ilamsız icradaki yetki hakkındada kıyasen uygulanır. Buna göre ilamsız icrada genel yetkili İcra Dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir....

              İnegöl İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmelidir. Somut olayda, davalı borçlu aleyhindeki icra takibinde hem borca, hem icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ve ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu bildirmiştir. Mahkemenin yetkisine itiraz edilmemiştir. HUMK’nun ilgili maddelerinde yer alan kesin yetki kurallarının da somut olayda uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Buna rağmen mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi yetkisizlik kararıyla bağdaşmayacak şekilde icra dairesinin yetkisiz olduğundan bahisle icra dosyasının, davalının yetkili olarak gösterdiği ... dışındak...İcra Dairesine gönderilmesi biçiminde hüküm oluşturulması da isabetsizdir....

                İlk derece mahkemesi tarafından; davacı tarafça davalı taraf aleyhine genel kredi sözleşmesine dayanılarak genel haciz yoluyla ilamsız takip yapıldığı, örnek 7 ödeme emri tebliği üzerine davalı tarafın süresinde yetkiye ve borca itirazı nedeniyle takibin durduğu, cari hesap alacağına dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçluların yetki itirazı ile birlikte borç miktarına kısmen itiraz etmiş olup alacaklı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi inkar etmediklerinden olaya uygulanması gereken BK.'...

                Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) tarafından ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin 29/04/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun müvekkil davacı bankaya olan borcundan dolayı aleyhine 06/03/2019 tarihinde Bafra İcra Müdürlüğünün 2019/808 esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, icra takibine ait ödeme emri borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, borçlu icra dairesine verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz ederek davacı müvekkil bankaya herhangi bir borcunun olmadığını bildirdiğini, davalının borca karşı yapmış olduğu itiraz haksız ve hukuka ayrı olduğunu, zira davalı borçlu müvekkil davacı bankanını 20114569 numaralı müşterisi olduğunu, 99020 nolu kredi kartından ve 79018 nolu kredi kartı hesabından kaynaklanan borçlarını ödemediğini, müvekkil davacı / alacaklı Garanti Bankası...

                UYAP Entegrasyonu