İNCELEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibari ile tacirler arası mal alım satımından kaynaklı açık hesap ilişkisine dayalı başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı alacaklı ---tarafından---sayılı dosyası ile borçlu --- olmak üzere toplam --- asıl alacaktan oluşan takip tutarı üzerinden --- tarihinde ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri borçluya ----- tarihinde icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesi ile “Alacaklının icra takibine konu ettiği, ancak böyle bir borcum olmadığından sebebi yazılamadığı, borcun sebebinin belli olmadığı, sadece asıl alacak diye yazılmış ödeme emrine, ödeme emrinde belirtilen borca ve bütün fer’ilerine itiraz ediyorum. Ödeme emrinde asıl alacak diye gösterilen borç ile benim uzaktan yakından hiç alakam yoktur. Alacaklıdan hiçbir şekilde borç para almadığım gibi kendisi ile böyle bir parayı hak ettirecek bir ticari ilişkim de olmamıştır....
Davalıya ödeme emri tebliğ edilememiş, tebligat bila tebliğ iade olunmuştur, ancak davalı borçlu takibi haricen öğrenerek icra takibine itiraz etmiş olup, borçlu vekili 23.01.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkilinin icra takibinden haricen haberdar olduğunu, müvekkilinin alacaklıya ödeme emrinde belirtildiği gibi bir borcu bulunmadığını bildirerek borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur....
Ödeme emrine itiraz, borçlunun borçlu olmadığını veya alacaklının takip yapma yetkisini haiz bulunmadığını icra dairesine bildirmesidir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 62. maddesine göre “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” Borçlunun süresinde itirazı üzerine takip kendiliğinden durur (m.66/1). Kanun koyucu ödeme emrine itiraz içeriği konusunda borçluyu sınırlayıcı herhangi bir düzenlemeye yer vermemiştir. Borçlunun borca itiraz ederken itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirme zorunluluğu bulunmamaktadır. Borçlunun yalnız “itiraz ediyorum” demesi dahi yeterlidir ve borca itiraz olarak kabul edilir. Ancak iki hâl yönünden itiraz iradesinin açıkça belirtilmesi zorunlu görülmüştür. Bunlardan ilki “Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır....
Asliye Hukuk (Ticaret mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi ise itirazın iptali davalarında yetkili mahkeme takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yerdeki mahkemedir. İcra İflas Hukukuna ilişkin özel bir dava olan bu tip davalarda Mahkemenin yetkisi kesin yetki olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; ... tarafından ... Anadolu 15. İcra Müdürlüğünün 2012/5891 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibine başlandığı, davalı taraf söz konusu borca, vekalet ücretine, faize ve tüm fer'ilerine süresinde itiraz ettiğinden takibin durduğu; davacı taraf ... Anadolu 15. İcra Müdürlüğünün 2012/5891 E. sayılı dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrine karşı borçlu tarafça yöneltilen itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin ... Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açtığı, davalının 09/04/2013 tarihli cevap dilekçe ile süresinde; ikametgahının ...'da olduğundan ......
İcra Müdürlüğü nezdinde 2019/2967 E. sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, icra emirlerinin davacılara tebliği sonrasında borcun ödenmemesi üzerine icrai işlemlere geçildiğini, davacı-borçluların ödeme emrine 7 günlük yasal süresi içinde itiraz etmediklerini, Ankara 1. Tüketici Mahkemesinde görülen tapu iptali tescil davasının yargılaması esnasında davalı Köksal Gümüş'ün 2013 yılında vefat ettiğini, Ankara 1....
Esas sayılı dosyasından davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı,borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz edildiğini, borçlunun yetki itirazı üzerine icra dosyasının Silivri İcra Müdürlüğü'nün ... esasına kaydı yapıldığı, borçlu tarafından işbu dosyadan gönderilen ödeme emrine karşı da davalı borçlu tarafından haksız ve mesnetsiz itiraz edildiğini ve bunun üzerine takip durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın %20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Dava dilekçesi üzerine karar verildiğinden davaya cevap bulunmamaktadır....
İlk derece mahkemesi kararında özetle; davacı adına T.K. 21/1 maddesi uyarınca çıkartılan ödeme emrine ilişkin tebligatın 31.05.2022 tarihinde muhatabın işte olması nedeniyle eşi Fatma Ünal imzasına tebliğ edildiği, görülmüştür. Uyap üzerinden yapılan kontrolde davacı asil Askın Ünal'ın 29.06.2022 tarihinde ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasını okuduğu yine davacı vekili tarafından 30.06.2022 tarihinde icra dosyasına vekaletname sunularak bu tarihte borca itiraz edildiği görülmüştür. İzmir BAM 12....
itirazın iptali davası şartlarının oluşmadığını, itirazın iptali davası ile alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığını, takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek hususun borçlunun icra takibine yaptığı itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesi olduğunu, mevcut borcun icra takibinden önce ödenmiş olmakla birlikte borç ödenmiş olduğundan alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmadığını ve böyle bir davayı açmakta hukukî yararı bulunmadığını, davacı tarafından talep edilen tedbir talebinin haksız ve hukuksuz olduğunu, icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığını, aksine davacı taraf aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla, dava konusu faturalardan kaynaklı cari hesap özeti ve borca olan itirazlarının kabulü davanın reddine, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine, müvekkili lehine %20'den aşağı olmamak üzere...
İsviçre’de menfi tespit davası 1994 yılında İcra ve İflas Kanununda değişiklik yapılarak kabul edilmiştir.(SchKG.m.85.a). İsviçre Federal Mahkemesi bir kararında icra takibine itiraz eden borçlunun menfi tespit davası açmasını kabul etmemiştir. (BGE 125 III 149 E.2c (Meier Isaak:İsviçre Hukuku Açısından İcra Hukukunun Güncel Sorunları, Medeni Usul ve İcra İflas Hukukçıları Toplantısı-VII, 24-25 Ekim 2008, s.89). IV-Alacaklının İtirazın Giderilmesi Talebinden Sonra Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar İlamsız icra takibine karşı süresi içinde yapılan itiraz ile veya gecikmiş itiraz nedeninin icra mahkemesince kabulü icra takibine devam edebilmek için alacaklının başvurusu ile itirazın giderilmesi gerekir. Bunun için alacaklının ya itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurması veya genel mahkemelerde itirazın iptali davası açmış olması gerekir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/05/2022 NUMARASI : 2018/647 ESAS 2022/356 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya müdericatına tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 14. İcra Müdürlüğü'nün 2018/9972 E sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine, davalı(alacaklı) T3 tarafından kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, mezkur icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin taraflarına 17/09/2018 tarihinde tebellüğ edilmiş olup, yasal süresi içinde itirazlarını sunduklarını, müvekkilinin T3'ı hiçbir surette tanımadığını ve herhangi bir münasebetinin bulunmadığını, Bursa 14....