WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir. Bu nedenle de icra emri tebliği üzerine İİK. nun 16.maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde mahkemece icra kefalet işleminin İİK. nun 38.maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceğini değerlendirerek bir karar vermesi gerekir. Bu durumda, şikayetçi tarafından icra kefalet işleminin geçersiz olduğu hususu ileri sürülmüş ise de; bu iddianın incelenmesinin genel mahkemede yargılamayı gerektirdiği ve dar yetkili icra mahkemesinde dinlenemeyeceği açıktır....

    İcra kefaletinin düzenlendiği icra tutanağının aksi ispatlanıncaya kadar geçerli olacağı nazara alınarak şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek reddine karar verilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle ONANMASINA ve istek halinde 21,15 TL peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine 05.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Dairesinin 2019/937 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, 30.06.2014 tarihli dilekçesiyle davacı bankaya başvurarak, ...İnşaat ve grup firmaları nezdinde bulunan kredilere ilişkin şahsi kefaletinin kaldırılmasını talep ettiğini, davacı bankanın 25.09.2014 tarihli cevabi yazısında, müvekkilinin şahsi kefaletinin teminat yapısından çıkarıldığını, 31.03.2015 tarihine kadar diğer bankalarda kefaleti azledilmemesi halinde dökümü belirtilen tüm limitler için tekrar kefaletinin alınacağını bildirdiğini, müvekkilinin diğer bankalarda kefaleti bulunmadığından, asıl borçlu ...İnşaat Ticaret ve Sanayi Ltd....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, Bursa 11.İcra Müdürlüğü'nün 2018/525 Esas sayılı dosyasından davacıya gönderilen icra emrinin ve icra kefili sıfatıyla tesis edilen tüm işlemlerin iptali istemine ilişkindir. İİK.'nun 38. maddesine göre, icra kefaletleri ilam niteliğinde olup, icra kefiline icra emri gönderilir. Ancak, usulüne uygun olarak verilen icra kefaleti ilam hükmünde sayılır. İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38.maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir....

        İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38. maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. Buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık; icra kefilliğinin iptali talebinden ibarettir. İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38.maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. İcra kefaletinin Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığından icra emri gönderilemeyeceği şikayeti, takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığı şikayeti olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. İİK'nun 38. maddesinde ilam mahiyetini haiz belgeler arasında sayılmış olan icra kefaleti, bu maddenin son fıkrasına göre müteselsil kefalet hükmündedir....

        Kefalet sözleşmelerinin geçerliliği için öngörülen bu şekil şartları icra kefaletleri hakkında da uygulanır. Ancak ve sadece usulüne uygun olarak verilen icra kefaletleri ilam hükmünde belge sayılacağından TBK'nun 583 ve 584. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmış olması zorunludur. Anılan maddeler koşullarında yapılmayan icra kefaletinin ilam niteliğini taşıdığı düşünülemeyeceği gibi böyle bir belge esas alınarak ilamlı icraya ilişkin İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin uygulanmasına ve icra kefili hakkında işlem yapılmasına da imkan bulunmamaktadır. İlamlı icra takibinde, kambiyo takipleri için öngörülen imzaya itiraza ilişkin İİK'nun 168/ 4 ve 170. maddelerine benzer bir düzenlemeye yer verilmediğinden; icra tutanağında geçen kefalet imzasının borçluya ait olup olmadığı hakkında icra mahkemesince imza incelemesi yapılamaz. Bu husus, mahkemenin de kabulündedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine yürütülen icra takibinde, 22.10.2014 tarihinde icra kefili olan ...'a örnek 4-5 icra emrinin 12.11.2014 tarihinde tebliğ edilerek hakkındaki takibin kesinleştirilmiş olduğu anlaşılmıştır. İcra kefili ...'ın kızı olan şikayetçi ...'ın icra mahkemesine kendi adına yaptığı başvuruda, ...'ın icra kefilliğinin şekli şartların eksikliği nedeni ile geçerli olmadığını, ayrıca babasının demans hastalığı nedeniyle fiil ehliyetinin bulunmadığını, bu sebeple ...'...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından ,icra kefaletinin Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığından icra emri gönderilemeyeceği şikayetinin ilam hükmünde belge olmadığı şikayeti olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu ,icra kefaletlerinin, müteselsil kefalet hükmünde olup, icra kefaletinin şekli hakkında İİK'nun da özel bir düzenleme bulunmadığından kefalet tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanacağı , İİK'nun 38. Madde uyarınca ilam hükmünde olan icra kefaletinin ilamlı icra takibine konu edilebilmesi için öncelikle Borçlar Kanunun da öngörülen şekli şartlara uygun olarak yapılmasının zorunlu olduğu TBK 583/1. Fıkrasında ".... Kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz....

            nin istinaf dilekçesine cevabında; davacılardan ...nin icra dosyasında taraf olarak yer almadığından bu dava da taraf sıfatı bulunmadığını, ...'nin kendisi adına dosya borcunun 50.000,00-TL lik kısmına icra kefili olmayı kabul ve taahhüt ettiğini ve kendi hür iradesi ile imzaladığını, icra kefilliğinin geçerli olduğunu, davacının esas dosyadan gönderilen icra emrine de itiraz etmediğini, davacının borçlu olunmayan paranın haciz baskısı ile ödendiğini ispata mecbur olduğunu, davacıların icra kefaletinin geçersizliği iddiasını davalı alacaklı olan müvekkiline karşı ileri süremeyeceklerini, kefalet ilişkisinin davacı üçüncü kişi ... ile borçlular ... ve ... Ltd. Şti arasında kurulmuş olduğundan icra kefaletinin iptali talebinin ancak borçlulara karşı ileri sürülebileceğini, dosyada gerçekleştirilen tüm işlemlerin hukuka uygun olduğunu beyanla, başvurunun reddini talep etmiştir. DELİLLER; İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ......

              UYAP Entegrasyonu