Açıklanan bu durum karşısında davacı ancak kefaletinin bulunduğu 30/09/2016 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir borcun bulunması halinde müteselsil kefil sıfatıyla borçtan sorumlu olacak, dava konusu icra takibi ile tahsili talep edilen davalı banka alacağı davacının kefaletinin bulunmadığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanıyor ise davacı kefilin sorumluluğu söz konusu olmayacaktır. Bir başka anlatımla, davacının bankayla akdedilen genel kredi sözleşmelerinden birinde yer alan kefaleti, kefaletinin bulunmadığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan da kefil sıfatıyla sorumlu olması sonucunu doğurmayacaktır. Bu durumda yapılması gereken iş, dava konusu icra takibi ile tahsili talep edilen alacağın hangi genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığının tespitidir....
Açıklanan bu durum karşısında davacı ancak kefaletinin bulunduğu 30/09/2016 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir borcun bulunması halinde müteselsil kefil sıfatıyla borçtan sorumlu olacak, dava konusu icra takibi ile tahsili talep edilen davalı banka alacağı davacının kefaletinin bulunmadığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanıyor ise davacı kefilin sorumluluğu söz konusu olmayacaktır. Bir başka anlatımla, davacının bankayla akdedilen genel kredi sözleşmelerinden birinde yer alan kefaleti, kefaletinin bulunmadığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan da kefil sıfatıyla sorumlu olması sonucunu doğurmayacaktır. Bu durumda yapılması gereken iş, dava konusu icra takibi ile tahsili talep edilen alacağın hangi genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığının tespitidir....
nun 38. maddesine göre, icra kefaletleri ilam niteliğinde olup, icra kefiline icra emri gönderilir. Ancak, usulüne uygun olarak verilen icra kefaleti ilam hükmünde sayılır. İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38.maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. İcra kefaletinin, Türk Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığı iddiasıyla icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayet, takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığına yönelik olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir....
- K A R A R - Davacı vekili dava dışı şirkete ait tankerin satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalının borçlusu ...’ın bedeli paylaşıma konu araç üzerinde herhangi bir hakkı bulunmadığını, adı geçenin araç maliki şirketin yetkilisi olduğunu ve şirketi muvazaalı biçimde borcuna icra kefili yaptığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili icra kefaletinin usulüne uygun biçimde sağlandığını ve ödeme emri tebliğ edilen şirketin buna itiraz etmediğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davalı ile dava dışı borçlu arasındaki boşanma hükmünün kesinleştiği, davacının boşanmanın muvazaalı olduğunu ileri sürmediği; icra kefaletinin de usulüne uygun olduğu ve borçlunun da şirketi icra kefili yapma konusunda yetkili bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptali talep edilemez. Ancak, İİK.nun 38. maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. Buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir. Bu nedenle de icra emri tebliği üzerine İİK.nun 16. maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK.'...
İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38. maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. Buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi icra kefili ...'ın icra mahkemesine başvurusunda; icra kefaletinin icra baskısı altında ve yasal şekil şartlarına aykırı olarak düzenlendiğini iddia ederek icra kefaletinin iptalini talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 38. maddesi uyarınca; ilam hükmünde olan icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi icra kefili, kefalet tutanağının Borçlar Kanunu'nun aradığı şartlarda olmadığını ileri sürerek icra kefaletinin iptalini ve emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda emekli maaşındaki haczin kaldırılmasına karar verilmiş, ancak icra kefaletinin geçerli olduğundan dolayı bu konudaki istemin reddine karar vermiştir. İİK'nun 38. maddesi hükümleri icra kefaletlerinin müteselsil kefalet hükmünde olduğunu ve ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi bulunduğunu düzenlemektedir....
İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38. maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. Buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir....
İİK’nun 38.maddesi gereğince, icra dairesindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olup; icra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi yargılamayı gerektirdiğinden, genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilam hükmünde olan icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir. Bu durumda, şikayetçi, icra kefilliğinin iptali isteminde bulunmuş ise de; bu hususun incelenmesinin genel mahkemede yargılamayı gerektirdiği ve dar yetkili icra mahkemesinde dinlenemeyeceği açıktır....