İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2021 NUMARASI : 2020/652 ESAS- 2021/27 KARAR DAVA KONUSU : TAKİBİN TALİKİ VEYA İPTALİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, 08/12/2020 tarihinde tebliğ edilen 02/12/2020 tarihli icra emrinin hukuka aykırı olduğunu, icra emrinin takip talebine uygun düzenlenmesinin zorunlu olduğunu, takip talebinde 33.000,00 TL yazılmasına rağmen icra emrinde dayanak ilama aykırı olarak 133.000,00 TL şeklinde yazıldığını, takip talebine ve dayanak ilama aykırı düzenlenen icra emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece; Davacı/şikayet edenlerin takibin iptaline yönelik şikayetlerinin kabulü ile, Yozgat İcra Müdürlüğünün 2022/3062 Esas sayılı takip dosyası kapsamındaki takibin iptaline, bu davanın süresiz şikayete tabi olduğu ve Mahkememizce takibin iptaline karar verildiğinden davacının usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yönelik karar verildiği görülmüştür....
Vekili icra emrinin tebliğ edildiği 07.05.2018 tarihinden itibaren 7 gün içerisinde 14.05.2018 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibin iptaline olmadığı takdirde icra emrinin iptaline/icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Yerel mahkemece verilen ilk karar ile ;davacının icra emrindeki işlemiş temerrüt faizine ve BSMV'ye itirazının kısmen kabulü ile, Adana 13. İcra Dairesinin 2018/4259 esas sayılı takip dosyasında düzenlenen icra emrindeki temerrüt faizinin 391.660,61 TL, BSMV’nin 20.372,14 TL olarak düzeltilmesine, diğer kısımların aynen korunmasına, Davacının takibin iptali ,icra emrinin iptali ve sair itirazlarının reddine, karar verilmesi üzerine taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dairemizce ipotekli taşınmaz malikinin ek takip talebi ile takibe dahil edilmesi gerektiğinden ve alacaklı vekiline bu hususta süre verilmesi gerektiğinden bahisle HMK....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı tarafından taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 8 nolu ödeme emri tebliği üzerine, borçlunun takibin mükerrer olduğunu, aynı alacağa ilişkin olarak alacaklının daha önce taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yaptığını ve itirazları üzerine takibin durduğunu, alacaklının söz konusu ilamsız takip dosyasından icra takibine devam etmesi gerektiğini ileri sürerek takibin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır....
Sunulan sözleşme ve fatura fotokopisine göre davalı alacaklının yetkili hamil olduğu anlaşılmış olup, Her ne kadar davacı taraf takibin ve ödeme emrinin iptalini istemişse de, takibe dayanak çeklerde keşideci imzasına ve borca yönelik bir itirazda bulunmayıp, takibe konu çeklerde keşideci olarak görünen şirketin kendisi olmadığı yönünde bir iddiası da bulunmadığından açılan çek iptal davasının takibin iptali sebebi olmadığı, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin gerekçeli kararında, yenileme emrinin gönderilmesi gerektiğini kabul etmesine rağmen ödeme emrinin iptali taleplerinin reddine karar verdiğini, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, her ne kadar menfi tespit davası açılmış olsa da, zaman aşımının işlediği aşikar olup, dosyanın açıldığı tarih itibari ile yenileme sürelerine dikkate alındığında zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, kambiyo senedi ile takibin devamının mümkün olmadığı açık olması nedeni ile de takibin iptaline karar verilmesi gerekmekte iken yerel mahkemenin bu durumu kabul etmeyip zamanaşımı itirazlarını kabul etmeyerek takibin iptaline karar verdiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, takip sonrası oluşan zamanaşımına yönelik şikayet ve ödeme emrinin iptali talebidir....
Asliye Hukuk 2019/587 E.) sayılı dosya kapsamında vekalet ücret alacağı talepli açmış oldukları dava devam ederken 26.03.2021 tarihli ara kararı ile 100.000,00 TL' ye kadar İhtiyati Haciz kararı verildiğini, takibe dayanak belge olarak ara karar evrakı sunulmuş olmasına rağmen borçluya örnek 4- 5 icra emri evrakı gönderildiğini, icra emri gönderilmesi işlemi bir müdürlük işlemi olup; yapılan bu işlemde alacaklı vekili olarak bir sorumluluklarının bulunmadığını, icra müdürlüğünce borçluya örnek 4- 5 icra emrinin sehven gönderildiğini, borçluya sehven icra emri gönderildiğinin yine icra müdürlüğünün 25/08/2021 tarihli tensip tutanağı ile kayıt altına alındığını kaldı ki borçluya ödeme emri gönderilmesi gerekirken müdürlükçe 4- 5 icra emri gönderilmesi durumunda mahkeme kararında olduğu gibi takibin iptali yerine icra emrinin iptali gerekeceğini, icra müdürünün kendisine ilam niteliğinde bir verilmediği sürece borçluya icra emri gönderemeyeceğini bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü...
Davalı ... vekili, müvekkilinin dava dışı asıl borçlu şirkette kısa bir süreliğine çalıştığını ve o dönemde görevi nedeniyle sözü edilen kredi sözleşmesini imzaladığını, daha sonra şirketten ayrıldığından borçtan sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, icra takip dosyasına bağlı çıkarılan ödeme emrinin iptali için icra mahkemesine başvurulduğunu, bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delilere göre, davalılardan ... tarafından yapılan şikayet üzerine İcra Mahkemesince davalı yönünden ödeme emrinin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği, benimsenen bilirkişi raporuna göre davacı bankanın diğer davalı ...'...
Müflis şirket tarafından icra emrinin iptali isteminde bulunulması, İİK'nın 191. maddesine göre belirlenen hak ve mallar üzerinde tasarrufta bulunulduğu anlamına gelmediğinden, borçlu şirket iflas etse dahi, icra mahkemesinde bu şikayeti yapabilir. Somut olayda, davacı borçlu şirket vekilinin icra emrinin ve takibin iptali istemiyle şikayette bulunduğu anlaşılmakla şikayetin esası incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2015/15217 Esas 2015/18419 Karar sayılı, 2016/27365 Esas 2016/25152 Karar sayılı ilamları )....
Aile Mahkemesi'nin 2020/986 Esas sayılı dosyasında 11.12.2020 tarihinde verilen tedbir nafakası ara kararına dayanarak ilamlı icra takibi yapılmış, icra emri 08.05.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, 18.05.2021 tarihinde açılan dava ile icra emri ve takibin iptali istenilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile icra emrinin iptaline, takibin iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Tedbir nafakasına ilişkin ara kararı ilam olmadığı gibi, İİK'nun 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden de değildir. Dolayısıyla ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olmadığından ilamlı takip konusu yapılamaz. Mahkemece; takip tarihinde hükme bağlanmadığı anlaşılan ve henüz ilam niteliği kazanmayan ara kararına dayalı olarak ilamlı takip başlatılamayacağı düşünülerek icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekmektedir. Alacaklının aynı icra dosyasından ilamsız icra takibine devam etmesi olanaklı bulunduğundan icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekir....