İcra Hukuk Mahkemesi'nin 07/05/2015 tarih ve 2014/616 Esas , 2015/266 Karar sayılı kararının hüküm bölümünün birinci bendinde yer alan, " ödeme emrinin " sözcüğünün karar metninden çıkarılmasına, yerine "takibin " sözcüğünün yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, takip yasağının bulunduğu dönemde başlatılan Çerkezköy İcra Müdürlüğünün 2020/2443 Esas sayılı dosyasından başlatılan takibin iptalinin talep edildiği, mahkemece ödeme emrinin 19/03/2020 tarihinde düzenlendiği, Covid 19 nedeniyle icra takiplerinin 22/03/2020 tarihinden itibaren durdurulmasına karar verildiği, takibin durdurma tarihinden önce açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, takibin 19.03.2020 tarihinde harç yatırılmak suretiyle başlatıldığı, takibin başlatıldığı tarih itibariyle sürelerin işlediği, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, HMK.355 mad....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/10/2020 NUMARASI : 2020/152 ESAS 2020/358 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 23/10/2020 tarih 2020/152 esas 2020/358 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacılar dava dilekçesinde özetle; Adana 9. İcra Müdürlüğünün 2020/1871 esas sayılı dosyasına borçlu olarak eklenerek kendilerine icra emri gönderildiğini, Gaziantep 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1568 esas 2013/1831 karar sayılı ilamı ile mirası reddettiklerinden haklarında yapılan takibin iptalinin ve hacizlerin kaldırılmasının gerektiğini belirterek takibin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Takibin ilamlı icra takibi olması nedeniyle uyuşmazlığın İİK'nun 33....
mahkemesince takibin iptali olarak yorumlanmasının doğru olmayacağını, bu nedenle mahkemece verilebilecek kararın ödeme emrinin iptali olduğunu, taraflarına karşı ikame edilen bir davada, İstanbul 22.İcra Hukuk Mahkemesi 2019/863 E....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 58, 61. maddeleri uyarınca ödeme emrine takip dayanağı belgenin eklenmemesi, el yazısı ile yazılan ibarelerde icra müdürünün imzasının bulunmaması nedeniyle ödeme emrinin iptali, İİK'nın 62. maddesi uyarınca kefaletin geçersizliği ve faiz oranının fahiş olduğu iddialarıyla borca itiraza ilişkindir. Adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip şekli, İİK'nın 269 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, "Kıyasen uygulanacak maddeler" başlıklı İİK'nın 269/d maddesinde, aynı Kanun'un 58. ve 61. maddelerine atıfta bulunulmamıştır. Bu durumda takibin şekline ve İİK'nın 269/d maddesi hükmüne göre, takibe dayanak yapılan belgelerin, takip talebine eklenme ve 13 örnek ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilme zorunluluğunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. (benzer mahiyette Yargıtay 12....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının yasaya aykırı olduğunu, takibin iptali talebinin icra emrinin iptalini de kapsadığı, çoğun içinde az da vardır kuralından icra emrinin mahkemece iptali gerekirken ve icra emrinin iptalini gerekçesinde doğru bulduğundan verilen kararın yasaya aykırı olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını, davanın kabulünü istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile dava dışı Beşir Muşlu mirasçıları aleyhine konut kredisi sözleşmesinden dolayı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, takip talebinin ve icra emrinin incelenmesinde ipotekli taşınmazın Beşir Muşlu adına kayıtlı olmasına rağmen mirasçı olan borçluların Türk vatandaşı olmamaları nedeniyle İstanbul 2....
Ödeme emrindeki bu noksanlık kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, süresiz şikayet nedeni olduğu gibi, mahkemece de, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulmalıdır (Hukuk Genel Kurulu’nun 12.05.1999 tarih ve 99/12-271 Esas, 99/301 Karar sayılı kararı). Ancak, ödeme emrindeki bu eksiklik takibin değil, ödeme emrinin iptalini gerektirmektedir.O halde; mahkemece şikayetin kabul edilerek ödeme emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması cihetine gidilmiştir.SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile...13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08.06.2012 tarih ve 2012/227 E. -2012/347 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 1. bendinde yazılı ... 12....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde ; Davacı aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığı, takip talebi ve icra emrinde borçlu olarak gösterilen davacı Serap'ın tasviye memuru olup ilamda borçlu sıfatının bulunmadığı buna rağmen kendisine icra emri gönderildiği davacı borçlu vekilinin icra dosyasına başvurarak icra emrinin iptalini istediği müdürlükçe de davacının dosyadaki sıfatının silinmesine karar verildiği, aynı tarihte davacının mahkemeye müracaat ederek icra takibi ve icra emrinin iptalini istediği anlaşılmaktadır. Davacı icra takibinin iptalini istemiş olup dosyadaki delillerden de anlaşılacağı üzere dava açarken haklıdır. İlamda borçlu sıfatı olmadığı halede alacaklı tarafından hakkında takip talebi düzenlenmiş olup hakkındaki takibin mahkemece iptal edileceği açıktır. Hal böyle olunca alacaklı yargılama giderlerinden de sorumludur....
Davacı 100.yıl T1 vekili istinaf dilekçesinde özetle; site yöneticisine açıkça bono düzenleme yetkisi verilmediği sürece, site yönetiminin ve dolayısıyla kat maliklerinin söz konusu borçtan sorumlu tutulamayacaklarını ileri sürerek site yönetimine ait karar defteri örneklerinin ibraz edilmesine rağmen mahkemece yapılan incelemede sadece ödeme emrinin iptaline karar verildiğini; takibin iptali ve icra inkar tazminatı talepleri hakkında araştırma yapılmadığını, eksik inceleme ile takibin İptali, icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti ile masrafların davalıdan tahsiline ilişkin taleplerine yönelik karar verilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurularının kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını, ödeme emrinin iptalinin yanı sıra takibin iptaline, davalı tarafın kötü niyetli olması dikkate alınarak icra inkar tazminatına mahkumiyetine ve vekalet ücreti ile masrafların davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....
Takip ve ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan İİK'nun 150/e maddesinde; "Alacaklı, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren nihayet bir sene içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren nihayet iki sene içinde isteyebilir. Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmez ise takip düşer. 78. maddenin ikinci fıkrası hükmü, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte de kıyasen uygulanır" hükmüne yer verilmiştir.Bu nedenle borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi ve alacaklının itirazın iptali davası açması halinde mahkemenin itirazın iptali kararının kesinleşmesine kadar geçecek zaman 2 yıllık (veya 1 yıllık) satış isteme süresinin hesabına dahil edilmez (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 3. cilt, sh. 2474 ve devamı)....