Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip talebinin dayanak ilama uygun olarak her bir borçlunun sorumlu olduğu miktarlar belirtilmek suretiyle düzenlendiğini, icra emrinin icra müdürlüğünce düzenlendiğini, icra emrinde takip dayanağı ilama açıkça atıf bulunduğunu, icra emrinin dayanak ilam ile birlikte tebliğ edildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte icra emrini ilama uygun düzenlemenin icra memurunun sorumluluğunda olduğunu, müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, aynı ilama dayalı birden fazla takip başlatılamayacağından şikayetin müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemek amacıyla yapıldığını belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davacı borçlu hakkında düzenlenen icra emrinin iptaline, icra müdürlüğünce takip talebine uygun yeniden icra emrinin düzenlenmesine karar verilmiştir....

Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın dosyası dairemize elektronik olarak gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, faiz hesabının ilama aykırı olduğunu ileri sürerek icra emrinin iptali isteminde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda işlemiş faizin 39.746,42 Euro olarak düzeltilmesine, fazla istenen işlemiş faiz kısmının iptaline ve icra emrinin iptali isteminin reddine karar verildiği, kararın borçlu ve fer'i müdahale talebinde bulunan TMSF tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine, fer'i müdahale talebinde bulunan TMSF'nin istinaf başvurusunun ise usulden reddine karar verildiği...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, dosya içerisinde bulunan davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde ödeme emrinin 02/09/2020 tarihinde davacının eşine tebliğ edildiği, 02/09/2020 tarihide tebliğ edilen tebligat mazbatası dışında icra dosyası içerisinde davacıya çıkartılan ve tebliğ edilen başka bir tebligat bulunmadığı, davacı takip borçlusunun süresinde yapmış olduğu 09/09/2020 tarihli itiraz üzerine icra müdürlüğünce davacı yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, her ne kadar şikayetçi borçlu vekilince ödeme emri tebliğ tarihinin 02/09/2020 tarihi olarak düzeltilmesi için dava açılmış ise de; davacıya ödeme emrinin şikayet dilekçesinde belirtmiş olduğu tarihte tebliğ edildiği, tebliğ tarihinin değerlendirilmesi yönünden asıl olan icra dosyası içerisinde olan tebliğ mazbatasındaki tarih olup, tebliğ mazbatası karşısında herhangi bir geçerliliği bulunmayan şikayetçi tarafından...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Dava, ödeme emrinin tebliğ tarihinin İİK.nun 16 ve müteakip maddeleri gereğince düzeltilmesi ve takibin iptali istemine ilişkin olup, şikayet niteliğindedir. Bu durumda hükmün temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 12. Hukuk Dairesine ait ise de, bu Daire tarafından da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının çözülmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kurulu'na tevdi edilmek üzere Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 19/09/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Süresi içinde davacı avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşuldu. KARAR Temyiz ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle dava açıldıktan sonra ödeme emrinin iptal edilmiş bulunmasına, dolayısıyla icra takibi geçerli olmasına rağmen, dava tarihinde icra takibine yapılmış geçerli bir itiraz bulunmamasına ve icra takibine itiraz edilmeden de itirazın iptali davası açılamayacağına göre usulün 440.maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE , ve aynı kanunun 442 maddesi hükmünce 140 (yüzkırk) YTL para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine, peşin harcın red harcından çıkartılmasına. 15.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Müdürlüğüne gönderildiği ve yetkili icra müdürlüğünce düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Borçlunun, vekili aracılığıyla .... İcra Müdürlüğü 2014/7078 Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde yetki ve borca itiraz ettiği ve vekaletnamenin takip dosyası içinde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, yetkili icra müdrülüğünce düzenlenen ödeme emrinin itiraz eden vekile tebliği gerekir. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen ödeme emri tebligatı yok hükmündedir....

          Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı taraf, dava konusu icra takibinin ilama aykırı olması sebebine dayanarak şikayetlerinin süresiz şikayet olduğunu ileri sürmüş ise de, şikayete konu ilamlı icra takibinde ilama aykırı hiçbir yön bulunmadığını, icra emrinin dayanağı Gölbaşı (Ankara) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/143 E. , 2018/154 K. sayılı ilamında mahkemece faiz konusunda herhangi bir hüküm tesis edilmediğini, icra emrinin, davacı tarafa usulüne uygun olarak 05.03.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, icra emrinin önce 22.02.2021 tarihinde Av....

          İcra Hukuk Mahkemesinin 18.5.2016 tarihli ve 2016/262 Esas, 2016/593 Karar sayılı ilamı ile; ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne, ödeme emrinin 05.04.2013 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına karar verilmiş, kararın şikayetçi (temyize konu davada davacı üçüncü kişi) tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 19.12.2017 tarihli ve 2016/25296 esas, 2017/15873 karar sayılı kararı ile takip ile ilgisi olmayan şikayetçi üçüncü kişinin ticaret sicil adresine çıkarılan ödeme emri tebligatının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olduğundan bahisle karar bozulmuştur. Anılan bozma kararı gereğince Mahkemece ödeme emrinin iptaline karar verilmesi ve kararın kesinleşmesi durumunda dava konusu haciz de geçersiz hale gelmiş olacaktır....

            ın icra mahkemesine başvurusunda; anılan icra dosyalarından kendisine gönderilen örnek 10 numaralı ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığını, takiplerden 26.08.2014 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürdüğü, ayrıca, söz konusu takiplerin dayanağı bonoya ilişkin ödeme yapıldığı iddiası ile birlikte, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği görülmektedir. Bilindiği üzere; alacaklı tarafından seçilen takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 168. maddesinin 5. fıkrası ve yine aynı kanunun 169. maddesine göre; borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, .......

              verildiği ve eşi ile birlikte çocuklarına ... 2 icra emrinin gönderildiği, bir kısım mirasçılara ... 2 icra emrinin tebliğ edilmesi üzerine tüm mirasçıların vekili tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda; ölü şahıs adına takibin yok hükmünde olduğu ve iptalinin gerektiği ileri sürülerek, takibin iptalinin talep edildiği mahkemece; her ne kadar ölü kişi aleyhine takip yapılamaz ise de en son yürürlüğe giren HMK. 124/3 maddesinde hükme bağlandığı üzere maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliğinin karşı tarafın rızası aranmaksızın kabul edilebileceği, maddi hatadan ziyade usulüne uygun başlatılan takipte takip borçlusunun ölü olması sebebi ile mirasçılarına gönderilen ödeme emri ile taraf değişikliği ile dürüstlük kuralına aykırı bir durum söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124/3. maddesi uyarınca maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı...

                UYAP Entegrasyonu