Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2019/347 E., 2022/420 K. Birleşen Dava İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2019/349 E.- 2019/544 K. Taraflar arasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte asıl dava dosyasında icra emrinin usulsüz tebliği ve takip dosyasında birden fazla icra emri olup, bu belgeler arasında içerik ve miktar yönünden farklılık bulunduğu ve takibe dayanak belgelerin icra emrine eklenmediğine yönelik şikayet sebebiyle yapılan yargılama ve birleşen dava dosyasında icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti, icra dairesinin yetkisine itiraz, takip dosyasında iki farklı icra emri bulunduğu itirazı ve borca, faize ve tüm fer'ilerine itiraz sebebiyle yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl dava dosyası yönünden; davacıların usulsüz tebliğ şikayetlerinin kabulü ile Ankara 9....

    İcra Müdürlüğünün 2020/236 esas sayılı dosyasından ilamlı icra takibi yapıldığını, icra emrinin 08.01.2020 tarihinde e-tebliğ edildiğini, tebliğ edilen bu icra emrine karşı Zonguldak İcra Hukuk Mahkemesinde 2020/12 esas sayılı dosyası ile icra emrine itiraz davası açıldığını ve Mahkemece verilen 07.02.2020 tarih ve 2020/50 karar numarası ile "Davanın Kabulü ile Zonguldak 1.İcra Dairesinin 2020/236 Esas sayılı dosyasındaki icra emrinin iptaline..." karar verildiğini, karara karşı 07.02.2020 tarihinde istinaf yasa yoluna başvurulduğunu ancak kararın henüz kesinleşmediğini, karar kesinleşmeden aynı dosya için yeniden icra emri tebliği yapıldığını, tebliğ edilen icra emrinin usul ve yasaya aykırı olarak düzenlendiğini ve iptaline karar verilen icra emrinin akıbeti belli olmadan aynı dosyada yeniden icra emri düzenlenmesi usul ve yasaya açıkça aykırı olup, icra emrinin iptali gerektiğini, dava devam ederken davalı tarafından her hangi bir icrai işlemin yapılması ya da hatalı hesaplama nedeniyle...

    İİK'nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde borçlunun icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. Öte yandan, İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, iddianın yukarıda özetlenen içeriğine göre başvurunun 7 günlük itiraz ve şikayet süresine tâbi bulunduğu açık olup, bu süre ise icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar....

      Aile Mahkemesi'nin 2007/801 Esas-2008/30 Karar sayılı boşanma ilamı ile müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasının tahsili amacıyla ilamlı takip başlatmış olup, borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda aynı icra dosyasından yapılan şikayet nedeniyle icra emrinin iptaline karar verildiği ve bu karar kesinleşmeden yeniden icra emri düzenlenmeyeceğini, haricen 50.000 TL ödeme yapıldığını, bu miktar ödeme ile faizine ve ayrıca nafaka alacağı için işletilen faize itiraz ettiğini açıklayarak icra emrinin iptalini istemiştir. Mahkemece, icra mahkemesi kararlarının kesinleşmesine gerek olmadığından icra emrinin iptali talebinin reddine, diğer itirazlar hakkında ise kesinleşen 2012/40 Esas sayılı dosyada karar verildiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Borçlu vekili 16.01.2013 tarihli dilekçe ile İcra Müdürlüğü'ne başvurarak icra emrinin tebliği tarihinden itibaren 2 yıldan fazla süre geçtiği halde satış istenmediğinden vekil edeni aleyhine başlatılan takibin düşürülmesi ve tapudaki satışa arz şerhinin kaldırılmasını istemiş, talebin reddedilmesi üzerine İcra Mahkemesi'ne şikayet başvurusunda bulunmuştur. İcra Mahkemesi'nce istem, takibin kesinleşmesinden sonra 2 yıllık satış isteme sürelerinin başlaması gerektiğinden İcra Müdürlüğü kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile reddedilmiştir....

          İcra Müdürlüğünün 2020/6262 Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 04/08/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emrinin okunaklı gönderilmediğini, müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, icra dairesinin IBAN bilgilerinin yazılı olmadığını, ödeme emri dayanağı olan sözleşmelerin ve serbest meslek makbuzlarının da okunaklı olmadığını, ödeme emrinin ıttıla tarihinin 03/09/2020 tarihi olduğunu, 03/09/2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu olmadığını beyanla davanın kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 03/09/2020 tarihi olarak düzeltilmesine ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2021 NUMARASI : 2020/609 2021/89 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 11.02.2021 tarih 2020/609 esas 2021/89 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı-Borçlu dava dilekçesinde özetle; Mersin 2. İcra Müdürlüğünün 2020/6363 E sayılı dosyası ile hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, örnek 10 ödeme emrinin kendisine 11.11.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süre içerisinde imzaya, borca ve ferilerine itiraz ettiğini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2020/10023 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra müdürlüğüne takibin kesinleştirilmesi için 05/11/2020 tarihinde talepte bulunulduğunu, 06/11/2020 tarihinde icra dosyası incelendiğinde borçlunun 07/10/2020 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettiğini, borçlunun mernis adresine usulüne uygun olarak 28/10/2020 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini ve İİK 62/1 maddesi uyarınca 7 günlük itiraz süresinin dolduğunu, itiraz süresi içinde itiraz etmediğini borçlu hakkındaki takibin kesinleştiğini, Yargıtay içtihatlarınında bu yönde olduğunu, şikayetin kabulü ile Bakırköy 15. İcra Müdürlüğü'nün 2020/10023 Esas sayılı dosyasında takibin durdurulmasına yönelik 05/11/2020 tarihli kararın iptaline ve takibin devamına, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Borçluya ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi, ona yeniden itiraz hakkı verir ise de, satış isteme süresinin, ikinci kez çıkarılan icra veya ödeme emri tebliğinden başlatılmak sureti ile alacaklının satış isteme süresinin uzatılması sonucunu doğurmaz. Aksi halde, satış isteme süresini kaçıran alacaklının, borçluya yeniden ödeme veya icra emri tebliğ ettirmek sureti ile yeniden satış talebinde bulunma hakkı kazanmasına neden olur (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/5397 Esas, 2017/13051 Karar). Somut olayda, örnek 6 nolu icra emrinin, takip borçluları Burhan Cesur ve Gökhan Toptaş'a 19/03/2018 tarihinde, diğer takip borçlusu T3 ise ilk olarak 16/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 24/09/2019 tarihli talebi ile anılan borçluya ilk gönderilen icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle borçluya 02/10/2019 tarihinde icra emrinin yeniden tebliğ edildiği, alacaklının, 30/01/2020 tarihinde satış istediği, satış avansını ise aynı tarihte yatırdığı anlaşılmaktadır....

          Kiraz İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, şikayetin kısmen kabulüne, Kiraz İcra Müdürlüğünün 2018/472 sayılı icra takip dosyasından borçlu T1 gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 19/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, takip kesinleşmeden borçlu T1 menkul ve gayri menkul mal varlığına konulan hacizlerin kaldırılmasına, icra takibinin durdurulmasına yönelik talebin 2004 sayılı İİK m.66 gereğince karar verme yetkisi Kiraz İcra Müdürlüğüne ait olmakla anılan talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu