Şti'nin Sivas İcra Müdürlüğü 2022/16856 E sayılı icra dosyasına itiraz ederek takibi durdurduğunun görüleceğini, takibi durdurulmuş icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin iptali için dava açmanın hukuki bir mantığının olmadığını, mahkemece ödeme emri iptal edilmiş ise de, icra dosyasına davacı borçlunun itirazı üzerine durdurulduğundan icra takibinde yeniden işlem yapılmasının mümkün olmadığını, davacı borlunun ödeme emrinin ekinde dayanak evrakların çıkmadığını iddia etmiş ise de, icra müdürlüğüne vermiş olduğu itiraz dilekçesindeki beyanından borcun kaynağına vakıf olduğunun anlaşılacağını, davanın icra müdürlüğünü şikayet davası olup alacaklı veya vekilinin bu işlemde hiçbir katkısının olmadığından müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin yanlış olduğunu, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, davacı vekilinin aynı icra dosyasından farklı bir borçluya gönderilen ödeme emrinin iptali içinde dava açtığını, tek dava dilekçesi ile iki ayrı borçlu için ödeme emrinin...
Şöyle ki; İİK’nun 76. maddesinde düzenlenen mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir. (... ...., Hukuk Muhakemeleri Usulü, .... baskı, cilt ..., sh: 1280) Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Somut olayda, borçlunun vekil ile temsil edilmesi nedeniyle icra takibinde tebliğ işlemlerinin adı geçenin vekiline yapılmadığı asile yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de icra emrinin tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur....
Davalı vekili, davacının ilk olarak müvekkiline karşı yetkisiz Kırıkkale İcra Dairesinin 2021/6338 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, takip dosyasına süresinde yetkiye ve borca itirazlarının sunulduğunu, yetki itirazı üzerine dosyanın Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2021/9771 sayılı esasına kaydedildiğini, bu icra dairesinde yeniden icra takibi açıldığını, ancak anılan dosyada usulüne uygun olarak bir ödeme emrinin düzenlenmediğini, Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2021/9771 Esas sayılı dosyasından elektronik tebligat yoluyla Kırıkkale İcra Dairesinin 2021/6338 Esas sayılı dosyasına ait ödeme emrinin tekrar gönderildiğini, yetkisiz icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin tekrar gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Ankara 14....
Maddelerinde yer alan düzenlemelere yapılan bir atıf bulunmadığından, takip dayanağı belgenin icra emri ile birlikte borçluya tebliği zorunlu değildir. İcra emrinde dayanak ilam bilgilerine yer verilmesi yeterlidir. Somut olayda icra emrinde takip dayanağı ilama ait bilgilerin yer aldığı görülmüştür. Bu nedene dayalı davacının ödeme emrinin iptali yönündeki talebi yerinde görülmemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2022/1530 esas sayılı dosyası ile müvekkiline karşı başlatılan ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emrinin müvekkili firmaya 23/02/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, tebliğ edilen ödeme emrinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 58. ve 60. maddelerine aykırı olarak düzenlendiğini, İİK madde 58 uyarınca takip talebinde senet, senet yoksa borcun sebebinin gösterilmesinin gerektiğini, İİK madde 60 uyarınca ise takip talebinin İİK madde 58'de yer alan şartları taşıması halinde ödeme emrinin icra müdürü tarafından düzenleneceği hükmüne yer verildiğini, müvekkili firmaya gönderilen ödeme emrinde borcun sebebi kısmının boş bırakıldığını, sebep gösterilmediğini ileri sürerek Bursa 11. İcra Müdürlüğü'nün 2022/ 1530 esas sayılı dosyasına konu icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
tarafından, üst sınır (limit) ipoteği nedeniyle İİK'nun l50/ı maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlandığı, şikayetçi borçlulara örnek 6 nolu icra emrinin tebliği üzerine borçluların icra mahkemesine yaptığı başvuruda; alacaklının banka yada kredi kuruluşu olmaması nedeniyle İİK'nun 150/ı maddesi gereğince takip yapamayacağını ve sair şikayetlerini ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptalini istediği, mahkemece şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 149. maddesi; ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu ikrarını ihtiva etmesi ve alacağın muaccel olması halinde borçluya icra emri gönderileceğini öngörmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 19.10.2012 tarih, 2012/9305 Esas, 2012/9496 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde ilama dayalı takip başlatıldığı, borçlu vekilinin, ilamda vekil var iken icra emrinde isminin yazılı olmadığı ve icra emrinin vekil yerine asile tebliğ edildiği gerekçeleriyle icra emrinin iptalini, yine ilamın bozulduğu iddiasıyla da İİK'nun 40.maddesi uyarınca takibin durdurulmasını talep ettiği, mahkemece ilamda vekil isminin yazılı olmaması nedeniyle icra emrinin iptaline ve takibin iptali istemi olmadığı halde takibin iptali talebinin reddiyle alacaklı lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği, takibin durdurulması istemi hakkında olumlu ya da...
İİK.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363/1.maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1.maddesinin 1.fıkrası uyarınca 01.01.2016 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 6.310,00 TL.yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur.Temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi: Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurunda, itirazın iptali davasında yetkisizlik nedeniyle itirazın iptali talebinin reddine karar verildiği alacaklının HMK'nun 20. maddesine aykırı şekilde 2 haftalık sürede gönderme talebinde bulunmadığından takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi talebiyle birlikte takip talebiyle ödeme emrinin birbiriyle uyuşmadığından ödeme emrinin iptalini talep ettiği ayrıca itirazın iptali talebi reddedildiğinden yeniden harç...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 09.11.2012 tarih, 2012/9303 Esas, 2012/10150 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilama dayalı takip başlatıldığı, borçlu vekilinin, ilamda vekil var iken icra emrinde isminin yazılı olmadığı ve icra emrinin vekil yerine asile tebliğ edildiği gerekçeleriyle icra emrinin iptalini, yine ilamın bozulduğu iddiasıyla da İİK'nun 40. maddesi uyarınca takibin durdurulmasını talep ettiği, Mahkemece ilamda vekil isminin yazılı olmaması nedeniyle icra emrinin iptaline ve takibin iptali istemi olmadığı halde takibin iptali talebinin reddiyle alacaklı lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği, takibin durdurulması...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/464 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında itirazın iptali davası açıldığını, Mahkemece ödeme emrinin iptaline karar verilmesi halinde, mezkur itirazın iptali davasının konusuz kalacağını, yine, müvekkili aleyhine dava konusu icra takibi ile kesilen zamanaşımı, ödeme emrinin iptali halinde, en son takip tarihinde kesilmiş olacak, zamanaşımını kesen bir işlemin ortadan kaldırılmış olacağını, anılan nedenlerle, ödeme emrinin iptalinde müvekkilin hukuki yararının bulunduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: İİK.nun 60. maddesi uyarınca, ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesi zorunludur. Bu husus mahkemece re'sen nazara alınması gerektiği gibi, bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğundan dolayı da İİK.nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir....