İcra Dairesi'nin 2021/2286 Esas sayılı dosyasıyla müvekkili kooperatif aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra emrinin ilama aykırı olarak düzenlendiğni, icra takibinin usul ve yasaya aykırı şekilde müvekkili kooperatif aleyhine başlatılmış olup icra takibinin iptali gerektiğini, iş bu icra takibinin bir ilama dayandığından ötürü ilamlı icra olarak başlatıldığını ancak İstanbul Anadolu 6....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, İcra Müdürlüğü tarafından Mut Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiği ihtiyati tedbir kararının infazı gerçekleştirilecekken sehven icra emri gönderildiği tespit edilmiş bu nedenle davacının takibin iptali yönündeki talebi reddedilip icra emrinin iptali talebi kabul edilmiştir gerekçesiyle davanın takibin iptali istemi yönünden reddine, Mut İcra Dairesinin 2019/1178 esas sayılı dosyasındaki icra emrinin iptali istemi yönünden kabulüne karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde icra emrinin iptali istemine ilişkindir. Kütahya 1....
İcra Dairesi'nin 2020/1451 Esas sayılı dosyası ile taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 28/01/2020 tarihinde tebliği üzerine, davacı borçlu tarafça 31/01/2020 tarihinde takibin ve ödeme emrinin iptali talebi ile huzurdaki davanın açıldığı, davacı tarafça ödeme emrinde icra dairesinin hesap bilgileri bulunmaması sebebiyle iptali gerektiği iddia edilmiş ise de, Yargıtay 12....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/731 E. 2022/2 K. sayılı dosyasında vekili var iken ödeme emrinin iptali kararı sonrası çıkarılan ödeme emrinin de asile tebliğ edildiği gerekçesi ile ödeme emrinin iptali istenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 73, 81, 82, 83., Avukatlık Kanunu'nun 41., Tebligat Kanunu'nun 11. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunludur. Anılan bu düzenlemeler gereğince tebligatın vekile yapılması ile yasal süreler işlemeye başlar, yine bu tarihe göre takip kesinleştirilerek takibe devam işlemleri yapılır. Ne var ki, vekile tebliğ zorunluluğunun bulunması asile tebligat yapılması lüzumunu ortadan kaldırmaz. Şöyle ki, 2004 sayılı İcra-İflas Kanunu'nun 76. maddesinde mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir (Prof. Dr....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/296 Esas sayılı dosyasıyla şikayet yoluna başvurulduğunu, açılan davanın sonucu beklenmeden takip alacaklısı-davalı şirket tarafından icra takip dosyasında yetki itirazının kabulü ile icra takip dosyasının yetkili icra müdürlüğü olan Manavgat İcra Müdürlüğüne gönderilmesi için talepte bulunulduğunu, dosyanın Manavgat İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, Manavgat 2.İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen bu ödeme emrine karşı davacı tarafından süresi içerisinde hem borca itiraz edilmiş, hem de ödeme emrinin iptali için Manavgat İcra Hukuk Mahkemesinde şikayette bulunulduğunu, Manavgat İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/199 Esas 2021/417 sayılı kararıyla ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, karara karşı davalı şirket tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, ödeme emrinin iptali kararı kesinleşmeden yeniden 24/05/2021 (eski tarihli) tarihli olarak ödeme emri düzenlenerek gönderildiğini, İcra Hukuk Mahkemesinin kararı kesinleşmeden, aynı dosyadan yeniden ödeme emri...
İcra kefaletleri İİK'nun 38. maddesinde düzenlenmiş olup, niteliği itibari ile müteselsil kefalet hükmündedir. İcra kefili sıfatı ile takipte yer olan kişi, takibin asıl borçlusu sıfatına haiz değildir. Bu nedenle kendisi hakkında yapılan takipte takibin iptalini isteyemez. Kefaletin şekli anlamda geçersiz olması halinde bile, sadece icra kefiline gönderilen icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekir. Somut olayda icra kefili 01/10/2012 de yapılan haciz esnasında 16.500 TL borca kefil olduğunu beyan ederek icra kesfili olmuştur. O halde mahkemece sadece icra emrinin iptali ile yetinilmesine karar verilmesi gerekirken istem sahibi yönünden takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenle kabulü ile ... 1....
Davacı tarafça, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş, ilamlı takip şartları bulunmadığı ileri sürülerek icra emrinin iptali istenmiş ve açıkça alacağın teminatı olarak birden çok kişiye ait birden çok taşınmazda ipotek tesis edilmiş olması ve bu nedenle tüm ipoteklerin birlikte paraya çevrilmesinin talep edilmesi gerekirken sadece davacı ile ilgili takip başlatılmasının mümkün olmadığı iddiasıyla takibin iptali istenmiştir. Mahkemece yetki itirazının reddine, icra emrinin iptali talebinin kabulüne karar verilmiştir. Takibin iptali talebi ise, icra emrinin iptali sebepleri yönünden incelemiş ve bu sebeplerin takibin iptalini gerektirmeyeceği, icra emrinin iptalini gerektireceği gerekçesiyle takibin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....
Yine her ne kadar davalı ödeme emrinin 13/01/2020 tarihinde tebliğ edildiğini belirtmişse de ödeme emrinin 15/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği icra dosyasından anlaşıldığı, dolayısıyla iş bu dava süresinde açıldığı, bu nedenle davacı ve davalının sayılan itirazlarının dikkate alınmadığın, takibin iptali talebinin reddedildiği, icra dosyası arasında borçlulara gönderilen tebligat kapağında "örnek 10 ödeme emri vardır" yazdığının görüldüğü, senet örneğinin tebliğ edilmediği anlaşıldığından ödeme emrinin iptali talebi kabul edildiği anlaşıldığından takibin iptali talebinin reddine, ödeme emrinin iptali talebinin kabulüne, kötü niyet tazminatı talebinin reddine" şeklinde karar verilmiştir. İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir....
Şöyle ki, 2004 sayılı İcra-İflas Kanunu'nun 76. maddesinde mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 2, sh: 1280). Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Bu durumda icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur. Takibin kesinleştirilmesi için takip talebine ve ilama uygun icra emrinin borçlunun ilamda yazılı olan vekiline tebliği gereklidir. O halde, mahkemece, icra emrinin vekile tebliği suretiyle eksikliğin ikmali yönünde hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi doğru değildir....