İcra Hukuk ve ... 5. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İcranın geri bırakılması ve icra takibinin iptali istemine ilişkindir. ... İcra Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 5. Tüketici Mahkemesince ise davacı tarafından icranın geri bırakılması istemli olarak dava açıldığı, hakem heyeti kararının iptaline yönelik bir talep bulunmadığı, uyuşmazlığın ilamlı icra takibinden kaynaklandığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....
İİK'nun 33/2. maddesinde "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş, itfa, imhal ve zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa ve imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe resen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre alacaklı tarafından imzası ikrar edilen belgeye yer verilmemiş ise de, Yargıtay yerleşik uygulamasına göre alacaklının ibraname vasfında olan belgedeki imzayı kabul etmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği, ancak alacaklı tarafından ibraname altındaki imzanın inkar edilmesi halinde İcra Mahkemesi'nce bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuca gidilmesinin mümkün olmadığı kuralı benimsenmiştir. Somut olayda, borçlu tarafından sunulan adi yazılı 18.03.2015 tarihli “Belge ve İbradır” başlıklı belgede alacaklının ilamda adı geçen vekili Av. ...'ın imzası bulunmaktadır....
İdare Mahkemesi'nin 2014/612 Karar sayılı ilamına istinaden ilamlı icra takibi başlatıldığını, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesi gereğince alacaklı vekilinin yaptığı başvuru üzerine takibe konu borcun 24/09/2014 tarihinde ödendiğini belirterek, itfa nedeniyle İİK'nun 33. maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, hükmün alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/1-2. maddesi gereğince alacaklı vekili tarafından yapılan başvuru neticesinde, idarenin süresi içinde ödeme yapmamış olması sebebiyle, icra takibi başlatılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, borçlunun İİK'nun 33. maddesine dayalı ödeme itirazıyla ilgili mahkemece duruşma açılıp taraf beyanları alınarak delillerin ibrazı sağlandıktan sonra, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına...
esasa kaydı yapılarak, itfa itirazının kabulüne davacı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
İlk derece Mahkemesi; davanın icra takibinin kesinleşmesinden sonraki safhada icranın geri bırakılması talebi olduğu, davalı tarafın haricen haberdar olduğu davaya cevap verdiği, bundan dolayı tebliğat yapılmadığı, taraflar arasında icra takibi ve protokol hususunda niza olmadığı, davalı alacaklının davacının protokol şartlarına riayet etmediğini ileri sürdüğünü, fakat protokolün tetkikinden tarafların şikayet mevzuu icra takip dosyası da dahil birbirlerini ibra ettiklerinin anlaşıldığı, davacının dava dışı İnci Deri ...Şirketine karşı icra dosyaları üzerinden icrai muameleye devam etmesi gerektiği hususunun ibra için ön şart olarak kararlaştırılmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulüne, İstanbul 28. İcra Dairesinin 2019/39123 numaralı takip dosyasında davacı yönünden İİK 72/1 fıkrası delaleti ile aynı Kanun'un 33 maddesi mucibince icranın geri bırakılmasına karar vermiştir....
Somut olayda, davacı borçlu tarafça, ödeme iddiasına istinaden icranın geri bırakılması talebinin yanında, ödemeye rağmen takibin yenilenmesi, yenileme emrinin taraflarına tebliğ edilmemesi, şikayete konu 16/01/2019 tarihli icra emri önceki takibin devamı niteliğinde olmamasına rağmen dosyanın yenilenerek taraflarına yeniden icra emri gönderilmesi sebepleri ile takibe ve icra emrine yönelik şikayette bulunulmuş ve Dairemizin 14/07/2020 tarih 2020/591 esas 2020/1268 karar sayılı ilamında da bu hususa işaret edilmiş ise de; ilk derece mahkemesince bu hususlarda hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....
HD'nin 2019/2488 esas 2020/1339 karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiğini, ilâmlı icra takibi söz konusu ise icranın geri bırakılmasına, ilâmsız icra takibi söz konusu ise takibin iptaline karar verilmesinin uygun olduğunu, ancak Yargıtayın ilâmsız icrada da icranın geri bırakılması nitelendirmesini yaptığını, İİK. madde 71’in "icra mahkemesinin kararı ile takibin talik ve iptali" üst başlığı ile düzenlendiğini, zamanaşımı nedeniyle takibin iptali kavramını kullanmanın karışıklılıklara yol açmamak ve kanunun sistematiği açısından daha uygun olduğunu, takibin iptali ilamsız icra kurumu iken icranın geri bırakılmasının ilamlı icra kurumu olduğunu, Tarsus İcra Müdürlüğünce söz konusu taleplerin 26.10.2020 tarihinde hukuka aykırı olarak reddedildiğini, icranın geri bırakılması kararından sonra maaş haczi suretiyle yapılan kesintilerin yasal olmadığını, yerel mahkemece hatalı ve hukuka aykırı değerlendirme yapıldığını, icra dairesinden ne icranın taliki ve iptali ne de maaş...
İİK 33/1. maddesine göre, icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak, borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası, yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İİK 33/2. maddesinde ise, "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zaman aşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." 6098 sayılı TBK 100. (Eski 818 sayılı BK 84.) maddesinde, ''Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir.'' hükmü yer almaktadır....
Noterliği'nin 09/10/2017 tarih ve 17449 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya ihtar çekildiğini, çekilen ihtara karşı davacı tarafça herhangi bir itiraz edilmediği gibi, borcun da ödenmediğini, davacının icranın geri bırakılması talebi olmadığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine karşı ancak İİK'nın 33. maddesi uyarınca icranın geri bırakılması yoluyla itiraz edilebileceğini, davacının zamanaşımı, imhal yahut itfa edildiğine ilişkin iddiası olmadığını, davacı tarafından İİK'nın 72. maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davası da bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılarak, davanın reddine, davacı borçlu hakkında % 20'den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 149. maddesi uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte icra emrinin iptali şikayeti ile borca ve ferilerine itiraza ilişkindir. İzmir 18....
Mahkemece toplanan delillere göre: dava konusu takip kesinleştikten sonra açılan zamanaşımı nedeni ile takibin iptali davasının 12.12.2013 tarihinde.. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/45-44 sayılı dosyasında karara bağlandığı ve kararın kesinleştiği, takibin iptaline karar verilip icranın geri bırakılması ile dosyadaki tüm işlemlerin hükümsüz kaldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 99. maddesi uyarınca açtığı “istihkak iddiasının reddi” davası niteliğindedir....