Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2009/1692 Esas (yeni esas 2021/7355) sayılı takip dosyasındaki 12/11/2021 tarihli memur muamelesini şikayete ilişkindir. Somut olayda, alacaklı vekilinin 18/10/2021 tarihli talebi ile borçlunun mernis adresine (normal tebligat) icra/ödeme emri gönderilmesinin talep edildiği, bunun üzerine borçluya yeniden örnek 7 ödeme emrinin tebliğe çıkarılarak 02/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emrine 08/11/2021 tarihinde itirazı üzerine icra müdürlüğü'nün 12/11/2021 tarihli kararı ile takibin borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Alacaklı vekilince açıkça örnek 7 ödeme emri gönderilmesi talep edilmediği halde icra müdürlüğünce alacaklı vekilinin talebine uygun olarak borçluya icra emri çıkartılması gerekirken yeniden daha önce çıkartılan örnek 7 ödeme emri tebliğe çıkartılarak takibin durmasına sebebiyet verilmesi hukuka aykırıdır....

İcra Müdürlüğü'nün .../... esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davacı tarafça faturadan kaynaklı alacak için genel haciz yolu ile takip başlatıldığı ve borçlu davalı şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği ve takibin itirazsız kesinleştiği, borçlu tarafından ödeme de yapılmadığı görülmektedir. 2004 Sayılı İİK'nın 155.maddesi uyarınca Borçlu iflas yolu ile takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur. 156.madde uyarınca da Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/502 Esas KARAR NO : 2022/183 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/10/2020 KARAR TARİHİ : 23/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Cari hesap uyarınca davalıdan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ile davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Antalya ... İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden gönderilen evraklarının incelenmesinde; Davacının davalı aleyhine cari hesap alacağına istinaden 776,48 USD üzerinden takip başlattığı, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır....

      Borçlu, icra takibinin şekline göre İİK’nun 168. maddesi uyarınca her türlü itirazını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine bildirmeye mecburdur. Borçlunun takip talebinde istenen işleyecek faiz oranına itirazı da borca itiraz niteliğinde olduğundan bu maddede öngörülen zorunluluğa ve kurala tabi olup bu husustaki itirazını icra mahkemesine bildirmelidir. Ancak somut olayda boçluların ödeme emri tebliğ tarihlerine göre yasal süre içerisinde işlemiş faiz miktarına ya da işleyecek faiz oranına bir itirazı olmadığı görülmektedir. Bu nedenle mahkemece, şikayet dilekçesinde talep olmadığı halde takipte kesinleşen işlemiş faiz oranı ve miktarına yönelik bilirkişi raporu aldırılması yerinde değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinin başlatıldığı, borçlunun örnek 7 ödeme emrine süresi içinde yaptığı itiraz üzerine, alacaklının icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasını talep ettiği, icra mahkemesince takibin İİK. 68/1 maddesi anlamında bir belgeye dayanmadığı gerekçesiyle istemin reddedildiği görülmektedir....

          Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas - 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir....

          İİK'nın 269/a maddesinin açık hükmüne göre ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu icra mahkemesinde sadece ihtar süresi içinde ödeme yaptığını ileri sürebilir. Takibin kesinleşmesinden önce ödeme yaptığı iddiasını ileri süremez. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas - 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur....

          İcra Müdürlüğü'nün ----- sayılı icra takibi ile davacı aleyhinde 2.331,00 TL tutarında icra takibi başlatıldığını, icra dosyasına borca ilişkin belge sunulmadığını, 10 yıldan önceki bir borca ilişkin icra takibi başlatıldığını, icra takibinin davacının kullandığı ---adresindeki taşınmazın ----yılının başlarında ayrıldığını, davalı tarafça 19 yıldan uzun süre önceki borç için icra takibi başlatıldığını, davacının davalı tarafa borcu olmadığını, ayrıca icra takibine konu alacağın zamanaşımına uğradığını belirtmiş, İstanbul Anadolu ---. İcra Müdürlüğü'nün ----Esas Sayılı dosyasında davacının davalıya borcunun bulunmadığının tespitini, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde, alınan ihtiyati haciz kararı üzerine mal varlığına haciz konulan borçluların, ödeme emrine süresinde itiraz ettiğini ve itirazın alacaklıya tebliğ edildiği halde İİK'nun 264/2. maddesi uyarınca alacaklının süresinde itirazın kaldırılması veya itirazı iptali davası açmadığını, bu nedenle ihtiyati haczin hükümsüz kaldığını ileri sürerek ihtiyati haczin kaldırılması için mahkemeye başvurduğu, mahkemece talebin reddine karar verildiği görülmektedir....

              İtirazın iptali davasının şartları; 1-) Geçerli bir takip bulunması, 2-) Süresinde ödeme emrine itiraz edilmesi ve 3-)1yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılması (itirazın tebliğinden itibaren) şeklindedir. İtirazın iptali davasında usule ilişkin veya esasa ilişkin nihai kararlar verilebilmektedir. Usule ilişkin nihai kararlar dava şartı noksanlığı durumunda verilen kararlar olup, süresinde ödeme emrine itiraz edilmemiş olması, itirazın davadan önce geri alınmış olması, davadan önce borcun tamamen ödenmiş olması, hak düşürücü sürede dava açılmaması ve geçerli takibin bulunmaması durumlarında verilecektir. Dava konusu ... 14. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra takip dosyası ile davacı banka tarafından borçlular ..., ...ve ...'e karşı alacağın tahsili amacıyla 27/11/2019 tarihinde icra takibine başlanıldığı, borçlular ... ve ...'ın itirazı nedeniyle takibin durduğu ancak ...Ticaret şirketinin itirazının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu