Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davalı aleyhine İzmir 2.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, 12/09/2017 tarihinde 3.091,48 TL tutarında ödeme yapıldığını, Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı dosyasında ödenen bu bedele de yeniden ödeme emri gönderilince ödeme emrine itiraz edildiğini belirterek davacının reddine ile %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini taleph etmişlerdir. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Davacı daha önce icra takibini İzmir 2.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı dosyasında 05/09/2017 tarihinde başlatmıştır. Davalı taraf 12/09/2017 tarihinde 3.091,48 TL tutarında ödeme yapmıştır. Taraflar arasında ödeme konusunda ihtilaf yoktur....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2018/118 Esas KARAR NO: 2021/310 DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/01/2018 KARAR TARİHİ : 30/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesi ile : Müvekkil şirket tarafından, davalı borçlu aleyhine-------- dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, İlgili dosyadan davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş olup, davalı taraf tebliğ almış olduğu işbu ödeme emrine ----- tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş ve icra takibi davalı tarafın itirazı ile durduğunu, Müvekkil Şirketin---------- dosyası ile başlatmış olduğu icra takibine devam edebilmesi amacıyla huzurdaki itirazın iptali davasının açılması zarureti hâsıl olmuştur....

      Davalı taraf süresi içinde cevap dilekçesi sunmamış, ancak 10.03.2010 tarihli ilk celsede sunmuş olduğu dilekçesinde; ödeme emrinde kullandırılan kredinin tüketici kredisi olduğunun belirtilmiş olması nedeniyle öncelikle asıl borçlu hakkında yapılan icra takibinin semeresiz kalmasından sonra kefillere başvurulmasının kanuni zorunluluk olduğundan ödeme emrine itiraz ettiğini, ancak davacı tarafından asıl borçlu hakkında yaptığı takibin karşılıksız olmadığı halde aynı anda kendisine karşı da icra takibi yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine ve hakkında haksız ve kötü niyetle icra takibi yapan davacı tarafın alacağın %40'ı oranında kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2009/15306 sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattığını, 24/07/2009 tarihinde kendisine tebliğ edilen ödeme emrine süresi içinde 31/07/2009 tarihinde itiraz ettiğini ancak bu itiraz kaldırılmadan ya da iptal edilmeden evine .../.../2009 tarihinde hacze gelindiğini, kanser hastası olan eşinin üzülmemesi için ve komşulara rezil olmamak düşüncesiyle ödeme taahhüdünde bulunduğunu,yapılan araştırmada ise icra dosyasının yok olduğunun anlaşıldığını, kaim dosyanın yönetmelik hükümlerine aykırı ve eksik olarak oluşturulduğunu, takibin durmuş olduğunun bilinmesine rağmen haciz işlemi uygulandığını, icra müdürlüğünün ise ödeme emrine yapmış olduğu itirazı UYAP'a kaydetmemesi sebebiyle kusurlu bulunduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur....

          Borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerekse kendisinin iflasa tabi kişilerden bulunmadığına dair bir itirazı varsa, bu itirazın da ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine bildirilmesi lüzumu da ödeme emrinde yer alır (Muşul, Timuçin: İcra ve İflas Hukuku Esasları, Ankara 2015, s. 684). Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu anılan süre içinde ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir. Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, borcunu ve iflas takibinin harç ile giderlerini öderse iflas takibi son bulur; ödemezse alacaklı ticaret mahkemesinde borçluya karşı iflas davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2004, s. 950).Genel iflas yoluyla takipte borçlu, ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihten itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine başvurup takip konusu borca itiraz ettiği takdirde, takip durur (m. 155, m. 156/3)....

            İtirazın iptali davasının niteliği gözününe alındığında, borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevap layihasında, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmadığına bakmaksızın, bütün itiraz sebeplerini (mesela zamanaşımını) bildirmelidir. Aksi halde, HUMK'nin 202. maddesi gereğince savunmanın genişletildiği itirazı ile karşılaşabilir (KURU Baki, İcra ve İflas Hukuku, C.I, 3. B, İstanbul 1988, s. 294). Bu anlamda itirazın iptali davasının takipten bağımsız ayrı bir eda davası olduğu dikkate alındığında borçlu davalı zamanaşımı defini cevap layihasında cevap süresi içerisinde ileri sürmelidir. Aksi halde HUMK'nin 202. maddesi (HMK md. 141) gereğince savunmanın genişletilmesi itirazı ile karşılaşabilecektir. Somut olaya dönüldüğünde ise davalı borçlu zamanaşımı def'inde bulunmamıştır....

              Dava, itirazın iptali davası olup, dava dosyasının icra dosyası içinde davalı borçlu tarafından verilmiş ödeme emrine itiraz ettiğine dair itiraz dilekçesi bulunmadığından eklenerek gönderilmesi için Dairemizce yapılan geri çevirme üzerine verilen cevapta ödeme emrine itiraz dilekçesinin muhabere evrakı ekinde çıkmadığından bulunamadığı bildirilmiş olup, borçlu tarafından süresi içinde usulüne uygun şekilde verilmiş itiraz dilekçesi bulunup bulunmadığı araştırılarak, şayet usulüne uygun bir itiraz dilekçesinin bulunmadığının anlaşılması halinde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

                Borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerekse kendisinin iflasa tabi kişilerden bulunmadığına dair bir itirazı varsa, bu itirazın da ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine bildirilmesi lüzumu da ödeme emrinde yer alır (Muşul, Timuçin: İcra ve İflas Hukuku Esasları, Ankara 2015, s. 684). Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu anılan süre içinde ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir. Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, borcunu ve iflas takibinin harç ile giderlerini öderse iflas takibi son bulur; ödemezse alacaklı ticaret mahkemesinde borçluya karşı iflas davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2004, s. 950). Genel iflas yoluyla takipte borçlu, ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihten itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine başvurup takip konusu borca itiraz ettiği takdirde, takip durur (m. 155, m. 156/3)....

                İflas yoluyla takipte ödeme emrinde, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde takip konusu borcun ödenmesi, aksi hâlde alacaklının mahkemeye başvurup borçlunun iflasının talep edebileceği belirtilir.Borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerekse kendisinin iflasa tabi kişilerden bulunmadığına dair bir itirazı varsa, bu itirazın da ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine bildirilmesi lüzumu da ödeme emrinde yer alır (Muşul, Timuçin: İcra ve İflas Hukuku Esasları, Ankara 2015, s. 684). Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu anılan süre içinde ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir. Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, borcunu ve iflas takibinin harç ile giderlerini öderse iflas takibi son bulur; ödemezse alacaklı ticaret mahkemesinde borçluya karşı iflas davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2004, s. 950)....

                  Borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerekse kendisinin iflasa tabi kişilerden bulunmadığına dair bir itirazı varsa, bu itirazın da ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine bildirilmesi lüzumu da ödeme emrinde yer alır (Muşul, Timuçin: İcra ve İflas Hukuku Esasları, Ankara 2015, s. 684). Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu anılan süre içinde ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir. Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, borcunu ve iflas takibinin harç ile giderlerini öderse iflas takibi son bulur; ödemezse alacaklı ticaret mahkemesinde borçluya karşı iflas davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2004, s. 950). Genel iflas yoluyla takipte borçlu, ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihten itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine başvurup takip konusu borca itiraz ettiği takdirde, takip durur (m. 155, m. 156/3)....

                  UYAP Entegrasyonu