davalı şirketin ödeme emrine itiraz ettiğini ve ödeme emrinin iptali istemli şikayet davası ikame ettiğini ve mezkur dava gereği ödeme emrinin tekrar tebliğ edildiğini ve ödeme emrine itiraz edilmediğini, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne, davalı şirket aleyhine ---- verilmesine ve --- kararı yerine getirilmediği takdirde davalı şirketin iflasının açılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yani, borçlunun yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde; ticaret mahkemesi, alacağın esası hakkında bir incelemeye girişmez; alacağı mevcut kabul ederek yalnız şekli hususları (ödeme emrine itiraz edilip edilmediğini ve edilmemişse borcun ödenip ödenmediğini) incelemekle yetinir. Borçlu bu iflas davasında (ticaret mahkemesinde) borçlu olmadığına dair bir itiraz veya def'ide bulunamaz; yani borçlunun itiraz ve def'ileri mahkemece inceleme konusu yapılamaz. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Adalet Yayınevi, 2013, s.1122) Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiştir. Ödeme emri ve borç kesinleşmiştir. Davalı tarafça ödemeye ilişkin herhangi resmi ya da yazılı bir belge geçen süre içinde sunulamamış ve ödeme iddiasını ispat edememiştir....
İcra Müdürlüğünün 2012/5068 Esas sayılı dosyasında haczedilen taşınmazların ortaklığın giderilmesi yolu ile satılmasına karar verildiğini, kesinleşen karar uyarınca ihalenin yapıldığını, Nazilli İcra Müdürlüğünün 01/08/2018 tarihinde kapak hesabında takip borcunu 204.276,48 TL olarak hesapladığını, 14/08/2018 tarihli hesabında ise bu rakamı 159.127,79 TL olarak tespit ettiğini, ikinci hesaplamada dosyada istenen faiz oranının %27 sabit faiz oranı olmadığı, reeskont faizi olduğu gerekçesi ile bakiye alacağı daha düşük tespit ettiğini, oysa ödeme emrinden de anlaşılacağı üzere %27 reeskont faiz oranı talep edildiğini, bu orana borçlu tarafından itiraz edilmediğini, 204.276,48 TL ye ilişkin kapak hesabının doğru olduğunu beyanla, 14/08/2018 tarihli kapak hesabının iptali ile 01/08/2018 tarihli kapak hesabının kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Şikâyetçi borçlu, şikâyetinde; icra dairesinde takipten sonra işleyecek faiz oranına da itiraz ettikleri hâlde, itirazın iptali ilamında, faiz oranı ve başlangıç tarihi ile ilgili bir hüküm bulunmadığından, karar tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğini, takip tarihinden itibaren %13,75 oranında faiz hesaplanmasının ilama aykırı olduğunu belirterek 27.11.2014 tarihli dosya hesabının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İcra mahkemesinin, ilama aykırı olarak dosya hesabının yapıldığına yönelik şikâyetleri inceleme görevi bulunmaktadır. Bu incelemeyi yaparken takip talebini, ödeme emrine itiraz ile itirazın iptali kararını değerlendirerek ilama aykırı bir dosya hesabının olup olmadığını tespit edip, sonucuna göre şikâyeti reddeder ya da kapak (dosya) hesabını düzelterek bir karar verir....
Birleşen 2019/100 E. sayılı dosya davacısı icra kefili Kerem Karataş vekili dava dilekçesinde özetle, 11.09.2019 tarihli dosya kapak hesabının hatalı olduğunu, müvekkilinin icra kefili olup, tacir olmadığını, bu sebeple ticari avans faizi uygulanmasının hatalı olduğunu, borç ilişkisine uygulanacak sözleşme olmadığından avans faizinin uygulanması gerektiğini, icra kefalet tutanağında faize ilişkin bir ibare olmadığını, icra kefili yönünden kanuni faiz oranında hesaplama yapılması gerektiğini belirterek 11.09.2019 tarihli dosya kapak hesabının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün güncel avans faizi baz alarak kapak hesabı yaptığını, bu hesabın alacaklının takip talebinde istediği faiz miktarına açıkça aykırı olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine fatura ve cari hesap ekstresine dayanılarak ilamsız icra takibine gidildiği, itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında İstanbul 9....
Bu hükme göre; genel haciz yoluyla yapılan takipte, ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından yasal süre içerisinde ödeme emrine itiraz edilmemesi ya da itirazın icra mahkemesince kesin olarak kaldırılması veya mahkemece iptal edilmesi halinde ihtiyati haciz kendiliğinden kesin hacze dönüşecektir. Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez....
Mahkemece, icra takiplerine konu alacağın davalının kabulünde olduğu, ödemenin ödeme emrine itiraz edilen tarihte yapıldığı, ödenen miktarın öncelikle takip tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süre için hesaplanan faiz ve icra masraflarına mahsup edilmesi gerektiği gerekçesiyle , bilirkişi raporundaki hesaplamaya itibar edilerek ve taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, belirlenen miktarın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava,... 29.İcra Müdürlüğünün 2012/15807 ve 2012/15808 sayılı icra takip dosyalarından kaynaklanan icra takip gideri, harç ve vekalet ücreti istemine ilişkindir. Borçlu tarafından takipten sonra ve davadan önce asıl borç ödenmiş ise de takip tarihinden sonra işleyecek faiz, takip masraf ve vekalet ücreti gibi fer'ilerin ödenmediği ileri sürülerek bunlarla ilgili olarak dava açılmış bulunmaktadır....
Bu nedenle mahkemece kendiliğinden üzerinde durulacak ve araştırılacak bir konuda davalıya icra takibi sırasında belirttiği zamanaşımı def’ini mahkemede de ileri sürmesi zorunluluğu yüklenmemelidir. Bu nedenle ödeme emrine itiraz ederken zamanaşımı def’ini ileri sürmüş olan borçlunun itirazın iptali davasında bu def’iyi tekrar ileri sürmesi gerekmemektedir....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibari ile tacirler arası ticari ilişki kapsamında açık hesap ilişkisinden doğan alacağın tahsili için başaltılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Usulüne uygun taraf teşkili sağlanarak deliller toplanmış ve tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir. Davacı ---- dosyası ile borçlu --- aleylhine, cari hesaba dayalı alacağı için ---asıl alacaktan oluşan takip tutarı üzerinden --- tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı , Ödeme emrinin borçluya --- tarihinde tebliğ edildiği , Borçlu vekili tarafından --- tarihinde icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesi ile “Takip alacaklısı tarafından gönderilen ödeme emri müvekkile --- tarihinde tebliğ edilmiştir. Ödeme emrine öncelikle borçlu müvekkil ----- yetkili olması cihetiyle müdürlüğünüz yetkisine itiraz ediyor, ayrıca ve açıkça asıl ve feri tüm alacak kalemlerine itiraz ediyoruz. ” şeklinde gerekçe İle takibe süresi içerisinde itiraz edildiği ....