İcra Müdürlüğünün 2017/16650 Esas sayılı icra dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, akabinde davacı borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yasal sürede borca itiraz ettiği ve icra dosyasının durdurulduğu, davalı alacaklı tarafından işbu itirazın bertaraf edilmesi ve takibe devam olunması adına itirazın iptali davası açıldığı, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.12.2019 tarih 2017/548 Esas 2019/894 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek itirazın iptaline takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır. İşbu itirazın iptali kararının davacı borçlu tarafından istinaf edildiği, dosya borcu kapak hesabının yapıldığı ve dosya borcu kapak hesabını karşılar nitelikte icra mahkemesi tarafından uygun bulunan teminat mektubunun icra dosyasına sunulduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 20.03.2020 tarih 2020/633 Esas sayılı kararı ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
ve dava dışı borçlular aleyhine genel kredi taahhütnamesine dayalı alacağın tahsili için icra takibine başlanıldığı, davalılar tarafından ödeme emrine 01.03.2007 tarihinde (süresinde) itiraz edildiği, ödeme emrine itiraz dilekçesinin takip alacaklısına tebliğ edilmediği, takip alacaklısı dava dışı Akbank T.A.Ş. tarafından icra dosyasındaki alacağın, 03.06.2008 tarihli “Alacak Temlik Sözleşmesi” ile davacıya temlik ettiği, davacı tarafından da 07.07.2014 tarihinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır. 28. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, itirazın iptali davası, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gereken bir dava olup, açık kanunî düzenlemeye göre dava açma süresi itirazın tebliği ile başlar. Ödeme emrine itiraz, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak takip alacaklısına tebliğ edilmez ise dava açma süresi başlamaz....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, ...Tabela Reklam ve Metal işyerinin sahibi olduğunu, davalı belediyenin yaptırmış olduğu park için firmasından alım yaptığını, sözleşme gereği malı teslim etmesine rağmen davalının borcunu ödememesi üzerine davalı hakkında icra takibi başlattığını, davalının icra takibine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
İcra Müdürlüğü 2020/3632 E. sayılı dosyasına kayden 60.000,00 TL takip başlatıldığını, takibin başlamasından birkaç saat sonra (11.57'de ) davacının banka hesabına takibe konu kıdem tazminatı alacağı olarak 60.000,00 TL ödendiğini, Halk Bankasına ait dekontun saatinin 11:57 olduğunu, Yargıtay'ın birçok kararına ödeme emrinin tebliğinde önce yapılan ödemenin, borçluyu icra takip masraflarından kurtarmayacağını ve borçlunun itirazının iptali gerektiğinin karara bağlandığını, davalının davaya konu icra takibi başlatılmasına sebebiyet verdiğini, icra takibini durdurmaya yönelik itirazının yerinde olmadığını, davalının ödeme emrinin tebliğinden önce borcu ödenmesinin temerrütten kurtarmakla birlikte takibe sebebiyet verdiğinden ve İ.İ.K.nun 15/1. ve 59/1. madde hükümleri gereğince takip masrafları ve ücreti vekalet yönünden sorumlu olduğunu, haksız ve hukuka aykırı itirazının iptali ve takibin devamı gerektiğini, takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi...
nin 130.000,00- TL üzerinden sorumlu tutulmasına" karar verildiğini, buna göre müvekkilinin dosya alacağını geçmemek üzere 130.000- TL'den sorumlu olduğunu, dosyada güncel bir kapak hesabı yapılmadığını, dosya alacağının 130.000- TL'ye ulaşıp ulaşmadığının belli olmadığını, ilamın öncelikle kapak hesabı yaptırılarak takibe konulması gerektiğini, bu nedenle ilama aykırı olarak yapılan icra emrindeki asıl alacağa itiraz ettiklerini, alacaklı vekilinin icra takibinde 223.002,13- TL dosya kapak hesabından bahsettiğini, ancak dosyada yapılmış bir kapak hesabı bulunmadığını, olsa dahi yanlış olduğunu, icra takibinde 80.990- TL faiz talep edildiğini, İİK'nın 283/2. maddesi gereği hükmedilen tazminata faiz yürütülemeyeceğini, davacının tasarrufun iptali davasındaki dava dilekçesinde faiz talebinin de olmadığını, ilama faiz yürütülse dahi faiz başlangıç tarihinin yanlış olduğunu belirterek icra emrinin iptaline, icra emrinin iptal edilmemesi halinde talep edilen fazla asıl alacağın ve faizin bütünüyle...
Öte yandan, takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile faizin istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekecektir. Bakiye borç hesabı işlemi sırasında uygulanan faiz oranının, takipte kesinleşen faiz oranına ve yasalara aykırılığı, ancak icra müdürlüğünce dosya hesabı yapılması halinde borçlu tarafça şikayete konu edilebilecek ve mahkemece denetlenebilecektir....
Dava, İİK'nın 67. maddesi gereği açılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı-borçlunun ... 6. İcra Müdürlüğü'nün 2009/20522 E. sayılı dosyası ile yapılan takip dosyasından çıkarılan ödeme emrinin iptali için ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde şikayet yoluna başvurması üzerine anılan Mahkemece verilen 08.04.2010 tarihli 2009/1445 E.-2010/358 K. sayılı Karar ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. O halde söz konusu İcra hukuk Mahkemesi'nin kararı gereğince davacı alacaklının anılan takipte yeni bir ödeme emri düzenlettirip borçluya usulüne uygun tebliğ ettirmesi gerekir. Nitekim bu şekilde düzenlenen yeni ödeme emri davalı-borçluya 10.06.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda düzenlenen bu ödeme emrine davalı-borçlunun 7 günlük süre içerisinde itiraz etmesi gerekir. İtirazın iptali davasının şartlarından biri de yapılan takibe karşı usulüne uygun bir itirazın bulunmasıdır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurda ikame edilen dava ile her ne kadar davacı tarafından icra müdürlük işleminin iptali talep edilmiş ise de icra müdürlük işlemi ve dosyadan yapılan kapak hesabının usul ve yasaya son derece uygun olduğunu, dosya borcunun tamamen tahsil edilmemiş olup halen bakiye alacak için devam ettiğiini, dolayısıyla aradan uzun bir süre geçtikten sonra davacı tarafından 23.05.2014 tarihli kapak hesabına itiraz edilmesi hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi iyiniyetli de olmadığını, davaya dayanak icra takibi fazlaya ilişkin tüm hak ve alacaklar saklı olmak üzere açılmış ve kısmi tahsilatların öncelikle BK 84. maddesine göre faiz ve masraflardan tahsil edileceği de açıkça belirtildiğini, dolayısıyla artık icra kapsamında faiz hesaplanamayacağı, faizin miktarı ve işlemeye başladığı gün ile faiz oranının belirtilmediği nedeniyle kapak hesabında hata yapıldığının ve icra müdürlük işleminin hatalı olduğunun iddia edilemeyeceğini, mahkemece de takdir edileceği...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO: 2022/1784 KARAR NO: 2022/1342 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 21/10/2022 NUMARASI: 2022/339 D.İş - 2022/339 Karar TALEP: İhtiyati Haciz İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/12/2022 Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati haciz talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ TALEP: İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talebinde bulunan tarafın, müvekkili aleyhine Bakırköy ... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyası ile Bakırköy ... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatmış olup müvekkilinin işbu icra dosyalarına süresi içerisinde itiraz etmiş, itirazın iptali için dava açmış ve Bakırköy 5....
Davalı taraf borca itiraz ettiğinden öncelikle borca itirazın haklı olup olmadığı ve takibin devam edip etmeyeceği araştırılmıştır. Borçlu iflas yoliyle takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur. (İİK Madde 155) Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir. Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazımdır. Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir....